Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
3 Şubat 2020
CHP Belçika Birliği 1 Şubat Cumartesi Günü Brüksel'de Uğur Mumcu'yu
Anma Toplantısı Düzenledi.
Toplantıyı, Cumhuriyet Gazetesi okurlarının çok iyi
tanıdıkları Erdinç Utku "Kolaylaştırıcı" olarak sundu.
Toplantıya Türkiye'den yine Cumhuriyet okurlarının çok iyi tanıdıkları eski
CHP Milletvekili Mustafa Balbay ile ben gitttik.
Brüksel'den CHP Belçika Birliği Genel Başkanı Derya Bulduk
'un da katılımı ile, dört konuşmacı olarak Uğur Mumcu'yu
andık.
* * *
Toplantı çok değerli bir öğretmen hanımın çok duygusal ve edebi bir
açılış konuşmasıyla başladı.
Daha sonra, konuşmacılardan önce, çok iyi hazırlanmış bir görsel sunum
yapıldı.
Bu sunumda, Uğur Mumcu'nun hayatından çeşitli bölümler ve
yorumlar aktarıldı..
Bunların arasında, 1979 yılında TRT'de benim "Ayda Bir" adlı programıma
konuk olarak katıldığında yaptığı "Demokrasi" hakkında konuşma da
vardı.
Görsel sunumdan sonra, Erdinç Utku hem çok değerli bir
yazar, hem yetenekli bir tiyatrocu olarak son derece etkileyici bir açılış
sunuşu yaptı...
Sonra da, sıra ile bana, Mustafa Balbay'a ve Derya Bulduk'a çok anlamlı sorular sorarak ve en sonunda
da katılımcılardan soru ve yorumlar alarak çok başarılı bir
"Kolaylaştırıcılık" örneği verdi.
Toplantıya ilgi büyüktü ve salon tümüyle dolduğu gibi biraz geç gelenler
oturacak yer bulmakta güçlük çekti.
Toplantıya gelenlerin büyük bir bölümü TELE 1 izleyicisi
ve Cumhuriyet Gazetesi okuruydu. Hepsinin ortak özelliği,
gönüllerinin yurtseverlik ateşiyle tutuşmuş olmasıydı.
Üç saatten fazla süren toplantı boyunca ilgi ve dikkatler hiç dağılmadı.
Soru ve yorumlar bölümüne katılımları da gayet aktif ve anlamlıydı.
Toplantı bittikten sonra hem Mustafa Balbay'a hem de bana gösterdikleri
sevgi ve ilgiyi ise unutmak olanaklı değil.
* * *
İlk turda, Erdinç Utku, Mumcu'nun bir yazar, bir araştırmacı gazeteci
ve bir Atatürkçü olarak önemi anlattı.
Ben hemen hemen hiç kimsenin bilmediği bir olayı, onunla, "Sakıncalı
Piyade" çıkarıldığı dönemde, Tuzla'daki Yedek Subay Okulu'unda birlikte
askerlik yaptığımızı ve tanık olduğum "Piyade çıkarıldıktan" sonra, elinde
bavulu ile okulu terk ettiği o trajik anı anlatarak başladım.
Bir televizyon ve açık oturum yıldızı olduğunun altını çizerek devam
ettim...
Sol ile Atatürkçülük arasında köprü kurduğunu belirttim.
Bundan 41 yıl önce, benim konuğum olarak katıldığı televizyon programında
Demokrasinin ilkelerini ve "Demokrasi İttifakı"nın önemini anlatarak,
Türkiye'nin bugünkü sorunlarına çözüm reçetesini daha o zaman belirttiğini
ve bugün bile geleceğimize ışık tuttuğunu vurguladım.
Mustafa Balbay, çok etkili olan konuşmasında, önce birlikte çalışma
şansını yakaladığı Uğur Mumcu'nun siyasal ve ideolojik ilkelerini
anlattı.
Özellikle "Tam bir Atatürkçü" olduğunu ama farklı görüşlere karşı
bile tam bir "özgürlükçü" tutum takındığını vurguladı:
12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra 141-142. maddelerden mahkûm olmuş
solcuların Ecevit Hükümeti tarafından affedilmeleri gündeme geldiğinde,
163. maddeden mahkûm olan dincilerin de affedilmeleri gerektiğini savunduğu
anlattı.
Sürekli olarak gerçeğin, yalnızca gerçeğin peşinde koşan yılmaz bir
gazeteci yazar olduğunu vurguladı.
Öldürüleceğini bildiğini söyledi ve hayatından çeşitli anekdotlar aktardı.
Sözlerini, Uğur Mumcu'ya saygı ve sevgi duyanların görevlerini, onun
hayal ettiği Türkiye için çalışarak yerine getirebilecekleri belirterek
bitirirken son derece etkili bir biçimde "Onu öldürdüler ama
yenemediler" dedi.
* * *
Erdinç Utku, ikinci turu, Ortadoğu ve emperyalizm bağlamında Uğur
Mumcu'nun yerini sorgulayarak başlattı.
Ben sözlerime Türkiye'nin yakın tarihindeki iki ayrı cinayet dalgasının
Türkiye'nin 1961 Anayasası'nı yok etmek için emperyalistler ve sağ
politikacılar tarafından kışkırtılan bir ortamda gerçekleştirildiğini
anlatarak başladım.
Uğur Mumcu
suikastının, 1980 Evren-Özal İktidarı sonrasındaki
"Demokratikleşme" eğilimlerine karşı sahneye konulan ve Prof. Muammer Aksoy cinayeti ile başlayan ikinci dalganın
çok önemli bir parçası olduğunu belirttim ve onu izleyen Madımak gibi çeşitli suikast ve olayları anımsattım.
Balbay ikinci turda, Sovyetler Birliği ve Yugoslavya parçalandıktan
sonra sıranın Türkiye'ye geldiğini iddia edenleri anımsattı:
"Türkiye'yi bölemeyecekler"
dedi.
Uğur Mumcu
'nun yolunda gidenlerin hepsinin bedeller ödediğini vurgulayarak Silivri'de
kendisine yapılan haksızlık ve hukuksuzluklara karşı da yolundan
dönmediğini, arkadaşlarına ve ailesine "Ben sizi yola baktırdım ama yere baktırmadım" dediğini anlattı.
CHP Belçika Birliği Genel Başkanı, başarılı STK aktivisti Derya Bulduk
da, konuşmasında Uğur Mumcu'nun yolunda gittiklerini belirtti.
Bugün Türkiye'nin sorunlarının çözülmesinde, Demokratikleşme arayışlarında
CHP'nin en büyük örgütlü güç olduğunu ve Belçika'da bu gücü daha da etkin
hale getirmek için çalıştıklarını anlattı.
Erdinç Utku
da, CHP'nin Avrupa'da gittikçe güçlendiği ve burada yaşayan Türkler
arasında bir umut olmaya devam ettiklerini belirterek, katılımcılardan
gelecek sorular bölümüne geçti.
* * *
Katılımcılar çok ilgiliydiler:
Sorularının ve üzerinde durdukları sorunların bir bölümü (eksik de
olsa) kısaca şöyle özetlenebilir:
-Bugün Türkiye'de Uğur Mumcu'ya gösterilen saygı timsahın göz yaşları
mıdır?
-Toplum bugünlere nasıl getirildi?
-Mumcu'nun üzerinde çalıştığı son konu neydi?
-Avrupa'daki Türkler Demokrasinin yeniden kurulması için neler yapabilir?
-Türkiye şeriat ülkesi olacak mı.
-CHP nasıl daha etkin muhalefet yapabilir?
-Egedeki adalar meselesi nasıl çözülür?
-Toprak reformu yapılsaydı, Türkiye bugün daha Demokratik olmaz mıydı?
-Belçika'da Türkçe dersleri kaldırıldı; yeniden konması için neler
yapılabilir? Türkiye'de de bu konuda çalışma yapılmalıdır.
-İktidarın baskılarına destek verenlere Demokrasi nasıl anlatılır?
-Töre ve kadın cinayetleri, iş cinayetleri nasıl önlenebilir?
-Avrupa'da, Türkler dışlanmaya başlandı, burada neler yapılabilir?
-Türkiye'de önümüzdeki seçimler gerçekten âdil ve özgür bir ortamda
yapılabilecek mi?
-15 Temmuz'dan sonra iktidarın yaptığı 20 Temmuz Darbesi nasıl aşılacak?
-FETÖ'nün "siyasal ayağı" aranıyor ama "gövdesine" bakılmıyor!
-Burada çocuklarımıza ülkemizin tarihi anlatılmıyor.
-Utku Çakırözer bizi ve sorunlarımızı Meclis'te çok iyi
temsil ediyor, onunla iş birliği yapılarak Türkçe ve Tarih dersleri
sorunları çözülmeli.
-Buradaki vatandaşlarımızın bir bölümü cahil kalmakta ısrar ediyor, onlara
nasıl erişiriz?
-Biz burada ülkemiz için, Atatürk yolunda çok çalışmalıyız, canımız
bahasına çalışmalıyız!
Katılımcılar çok ilgili oldukları için, asılında daha çok soru soruldu ve
çok yorum yapıldı. O nedenle benim burada yaptığım özet oldukça eksik ve
yetersiz.
Ancak toplantı havasının son derece olumlu olduğunu ve Avrupa'nın her
yerinden, (Paris'ten bile) gelenlerin büyük ilgisiyle karşılandığını
belirtmek isterim.
* * *
Bu yorumlardan sonra,Erdinç Utku, Derya Bulduk, Mustafa Balbay ve ben hem Uğur Mumcu'nun yazıların, sözlerini ve ilkelerini
anımsatarak, hem de Atatürk Devrimleri'nin önemini
belirterekTürkiye'nin mutlaka Demokrasi ve Hukuk Devleti yolunda
ilerleyeceğini, bunu durdurmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini bir kez daha
tekrarlayarak sözlerimizi toparladık.
* * *
Bu toplantıdan Avrupa'daki, özellikle de Brüksel'deki Türkler açısından
çok olumlu izlenimlerle döndüğümü belirtmeliyim.
CHP oralara ne kadar önem verirse, ne kadar ilgi gösterirse ve
oralardaki üyelerini ne kadar buradaki yapıya dahil ederse o kadar iyi
olur diye düşünüyorum.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 8 Temmuz 2024