Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Bugün eşimle birlikte kendimizi tecride alalı tam 16 gün oldu:

Herhangi bir hastalık belirtisi yok.

Artık karantinayı, yeniden dışardan bulaşmayı engellemek için sürdürmek gerekli.

* * *

Esas olarak, tam karantina koşulları altında, birisi dışardan alış-veriş yapan dostumuz olmak üzere, aynı dört kişi ile seyrek ilişkiyi (elbette aramızdaki fiziksel mesafeyi mutlaka koruyarak) sürdürüyoruz.

Ben spor koşu yürüyüşlerimi dışarda yapamadığım için doğrusu biraz rahatsızım; ama zaten normal hayatımda da sürekli olarak evde okuyup yazdığım için, günlük yaşamım açısından çok şikayetim yok.

Aslında dışarda tek başıma koşmak/yürümek ne bana ne de başkalarına zarar verir. Ama siz gelin de bunu işgüzar komşulara, çamur atmak için fırsat bekleyen trollere ve özellikle de "resmi makamlara" anlatın!

* * *

Evin içinde her gün en az bir saat koşuyorum...

Sıkıntıdan bir şeyler atıştırmamaya çalışıyorum.

Böylece en azından "eve kapanmanın" tehlikelerinden korunmaya çalışıyorum.

* * *

Dünyadaki bütün araştırmalar ve başka ülkelerdeki örnekler Türkiye'deki pandeminin de en az 18 ay boyunca ülkeyi etkileyeceğini gösteriyor.

Bütün sorun, eldeki tedavi olanaklarıyla, (hastane yatağı, yoğun bakım yatağı, solunum cihazı sayısı, vb) hasta sayısı arasındaki açığın, COVID-19'un ilk yayılması sırasında çok açılmasını ve yüksek sayıdaki ölümleri engellemek.

Bir süre sonra, hem testler yaygınlaşacak, hem tedavi olanakları artacak, böylece hastaları önceden tecride alıp yayılmayı engellemek daha kolay olacak!

Esas sıkıntı, insanlara "evde kal" deyip, sokağa çıkma yasağı koymamak ve böylece çalışmak zorunda olan insanları çelişkili durumda bırakarak stres yaratmak.

Bir an önce, hiç olmazsa önümüzdeki iki hafta için sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli ve hem bu süre, hem de sonrası için herkese mali destek sağlanmalı.

* * *

Bütün okurlarıma hem beden hem de ruh sağlığı açısından sağlıklı günler diliyorum.