Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Erdoğan/AKP iktidarının gençlik kolları tarafından hazırlandığı söylenen "Sen Kimsin?" adlı video, özellikle gençlere hitap eden, gençleri Recep Tayyip Erdoğan ile özdeşleştirmeye yönelik çok acemice hazırlanmış bir propaganda filmi.

Adı bile, halk arasında eskiden çok popüler olan " Sen Neymişsin Be Abi" şarkısıyla özdeşleştirilerek eleştiri ve şaka konusu oldu!

Video, "Gençsin, daha yeni başlıyorsun. İşin çok, derdin çok" sözleriyle açılış yapıyor.

"Sen kimsin?" sorusuna verilen cevaplar daMus'ab bin Umeyr'le başlayıp Recep Tayyip Erdoğan'la son buluyor.

Fatih Sultan Mehmet , II. Abdülhamid gibi padişahlar, Adnan Menderes, Necmettin Erbakan gibi politikacılar, Kara Fatma, Aziz Sancar, Naim Süleymanoğlu gibi birçok ünlü isim yer alıyor.

* * *

Atatürkçüleri "Atatürk'ü putlaştırmakla" itham eden Erdoğan/AKP iktidarı, tam bir "Şahsım Devleti" anlayışıyla, bütün İslam ve Osmanlı tarihini ve Cumhuriyet tarihinin sadece kendi işlerine gelen isimlerini Erdoğan'a indirgeyen, onunla eşitleyen ve gençleri de Erdoğan'la özdeşleştiren bir propaganda videosu hazırlatmış.

* * *

Video, pek çok eleştiriye konu oldu:

Deve görüntüleriyle başlaması, içinde Atatürk'ün bir siluet dışında, isim ve görüntü olarak yer almaması, Necip Fazıl Kısakürek'in bazı sözlerine atıf yapılması, özellikle vurgulandı.

İnsanlar, sosyal medyada, "Ben buyum" diye mesajlar atarak tepki göstermeye başladı; aşağıda bu tepkilerden belli başlı dört tanesini örnek olarak alıntıladım:

Eşini ve oğlu Oğuz Arda Sel'i Çorlu tren kazasında kaybeden Mısra Öz, Twitter'da şöyle bir yanıt vermiş bu videoya:

"Sen 7'si çocuk, 25 yurttaşının öldüğü bu ülkede ertesi gün başkanlık kutlamaları yapansın.

Sen adalet çığlığımızı duymayıp, bize sırtını dönensin.

Ben Oğuz Arda Sel'im!

Ben Oğuz Arda Sel'in annesiyim!

Ben #adalet isteyen bir anneyim!"

Kadın Savunması Twitter hesabı şöyle demiş:

"Ben, AKP milletvekili Şirin Ünal'ın evinde şüpheli bir şekilde ölen Nadira Kadirova'yım.

Katili 'bulunamayan' Rabia Naz'ım, Yeldana Kaharman'ım.

Ayşe Paşalı, Emine Bulut, Özgecan Aslan, Şule Çet, Aleyna Çakır...

Ben katledilen tüm kadınlarım ve iktidarınızı yıkacak olanım!"

Kazdağları İstanbul Dayanışması şöyle bir tweet atmış:

"Ben madenlerle, JES'lerle, HES'lerle, termiklerle, bilumum ucube projelerle katlettiğiniz Kazdağları'yım.

Karadeniz'in dereleri yaylalarıyım.

Kışladağ'ım, Kuzey Ormanları'yım, Hasankeyf'im, Fatsa'yım.

Ağacım, kuşum, böceğim, havayım.

Kısacası doğayım!"

Arlet Natali Avazyan da şöyle demiş:

"Ben Gezi'de hayatını kaybeden

Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Berkin Elvan, Burak Can Karamanoğlu, Mehmet İstif ve Elif Çermik'im.

Ben Soma'da hayatını kaybeden 301 maden işçisiyim.

Ben Ankara Garı'nda 103 kaybedilen canım."

Sosyal medyadaki tepkiler çok daha fazla ama ben sevgili okurlarıma bir fikir verebilmek için, dikkati çekenlerin arasından sadece dört tanesini alıntıladım.

* * *

Esas olarak bugünkü "Güncel"de, bu propaganda klibi üzerinde durmak niyetinde değilim...

İktidarın bir erken seçim hazırlığı içinde olduğu izlenimini irdelemek istiyorum.

İster zamanında, ister erken seçim yapsın, Erdoğan/AKP/MHP ittifakının ilk seçimlerde iktidarı kaybetmesi galip ihtimal olarak görünüyor.

İşlerin kötüye gitmesine ve iktidarın oy kaybetmesine yol açan sistem, "Şahsım Devleti"ne dayalı "Tek Kişi Yönetimi" ve bu yönetimin 18 yıldır uyguladığı yanlış politikalar.

Dolayısıyla, iktidar bu yönetimden ve uyguladığı politikalardan vazgeçmeye niyetli görünmediği için, işlerin, özellikle de ekonomik sıkıntıların ve özgürlükler üzerindeki baskıların, zaman içinde daha da kötüye gitmesi bekleniyor.

Yani zaman geçtikçe iktidara destek iyice azalıyor.

Ama kamuoyu araştırmalarının sonuçlarına göre, Cumhur İttifakı hemen bir erken seçim yapsa da iktidarı kaybedecek gibi görünüyor.

Bu durumda "Şahsım Devleti" nasıl bir karar alacak belli değil.

Zaten bugüne kadar aldığı kararlar ne akla, ne de demokratik rejimin temel mantığına uygun; o nedenle, seçimin ne zaman yapılacağını kestirmek pek olanaklı değil.