Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

16 Mart tarihli geçen haftaki Güncel'de ilk "Koronavirüs Güncesi-1" yazısında şöyle demiştim:

"Koronavirüs'ün en büyük dostu, nemalazımcılık ve olayı hafife almaktır:

Günlük yaşamının akışını değiştirmek istemeyenler, "Bana bir şey olmaz" diyenler, toplu taşıma araçlarından, toplu yerlerden kaçınmayanlar, insanlarla yakın temastan vaz geçmeyenler, COVİD-19'un yayılmasına en çok yardım edenlerdir!

Unutmayalım, nasıl "Deprem öldürmez, çürük bina öldürür" diyorsak

"Virüs dolaşmaz, inanlar dolaşır..."

"Virüs gezmez, insanlar gezer..."

Diyeceğiz!

* * *

Alınacak en iyi önlem, olanaklı olduğu ölçüde başka insanlarla temas etmemek, mümkünse evden çıkmamaktır.

Elbette bunu yapmak hiç de o kadar kolay değildir:

Hem günlük gereksinmelerin karşılanması, hem iş yaşamının gerekleri, insanları başka insanlarla temasa mecbur etmektedir."

* * *

Bugün "Koronavirüs Güncesi-2'"yi kaleme alıyorum.

(Adının "Günce" olduğuna bakmayın, aslında haftalık raporlar bunlar.)

Geçen haftaki "Günce"yi yazdığımda eşim ve ben kendimizi tam karantinaya (tecrite) almıştık.

Evcek eve girip çıkarken eskiden beri sürekli olarak ellerimizi yıkadığımız için, yeni sterilizasyon programı bizin için mesele olmadı.

Zaten eve yeterince dezenfektan da almıştım.

Gazete yazılarımı evden yazıp yolluyor, gazeteye haftada bir iki kez gidiyordum.

Geçen hafta gazeteye hiç gitmedim.

TELE 1'deki "Onsekiz Dakika" programını da evden bilgisayardan Skype üzerinden yaptım.

Üzerimdeki barış işaretli eşofman üstü bir hayli dikkat çekti ve bir süre sonra izleyenler Sosyal Medya'dan (şaşırtıcı biçimde) neden hep aynı kıyafeti giydiğimi sordu.

Derken 21 Mart 2020 Cumartesi gününü 22 Mart 2020 Pazar gününe bağlayan gece saat 24:00'ten itibaren 65 yaş üstü olan kişiler ve kronik rahatsızlığı bulunanlar için sokağa çıkma yasağı getirildi.

Aslında bu yasak, Cuma Namazı için camileri zorlayan bilinçsiz vatandaşlar ve parklarda yan yana oturanları engellemek ve yaşlıları korumak amacıyla konmuştu.

Fakat pek çok sorunu da birlikte getirdi.

Yalnız yaşayan yaşlılar ne yapacaktı?

Resmi makamlar yardım isteyenlerin, valilikleri, kaymakamlıkları ve 153, 184 numaraları ile aslında Polis İmdat numarası olan 155 numaralı telefonu arayabileceklerini belirttiler.

Temiz hava alarak, güneş altında yürüyüş yapmak, yaşlılar başta olmak kaydıyla herkes için bağışıklığı güçlendirici bir faktördür.

65 yaş ve üstüne konan sokağa çıkma yasağı onları bu olanaktan mahrum bırakacağı ve özellikle de hareketsizliğe mahkûm edeceği için bu açıdan biraz sakıncalı görünüyor...

Ben her sabah spor için yaptığım koşu yürüyüşünü, sokağa çıkma yasağından sonra dışarı çıkmadan gerçekleştirdim.

(Bu konuda bir de kara mizah yapayım:

Doğrusunu söylemek gerekirse, bazı işgüzarların beni dışarda görünce ihbar etmelerinden çekindim. İhbar üzerine gelenler olursa, bu yasağın insanlarla temas etmeyi önlemek için alındığını, benim ise sokakta tek başıma yürürken kimse ile temas etmediğimi nasıl anlatacaktım ki?)

* * *

Şimdilik bu haftaki "Koronavirüs güncesi" bu kadar.

Dilerim haftaya karantina süresini ailecek sağlıklı olarak tamamladığımız haberini verebilirim.