Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

23 Kasım 2020

Haydarpaşa Gar Binasının Yağmalanmasına Dur Diyelim.

İktidar kötü politikaları ve ucube Şahsım Devleti Rejimi sonunda seçmen desteğini yitirmiş ve artık iyice iflas bayrağını çekmiş durumda.

Ama bu durumda bile bir yandan toplum üzerindeki basıkları arttırıyor, öte yandan doğa ve kent yağmasını acımasızca sürdürüyor.

* * *

Haydarpaşa Gar Binası sadece harika zarif bir tarihsel yapı olarak değil, aynı zamanda Abdülhamit'e karşı özgürlük mücadelesinin de bir simgesidir.

İşte iktidar şimdi gözünü yeniden buraya dikmiş görünüyor...

Konunun tarihsel gelişimini de özetleyen çok güzel bir bildiri Haydarpaşa Dayanışması tarafından yayınlandı.

Bu bildiriyi tarihsel bir belge olarak bu haftaki "Güncel" yazımda alıntılıyorum.

* * *

Basına ve Kamuoyuna

"ARTIK YETER!"

2004 yılından itibaren merkezi ve yerel idareciler tarafından Haydarpaşa Garı'nın akıbeti hakkında şu açıklamalar yapılmıştır.

Mart 2005'te İBB Belediye Başkanı Kadir Topbaş: "Uluslararası Cannes Emlak Fuarında "İstanbul'u görücüye çıkardık, görücüye çıkarılan 20 Vizyon Projesi arasında; Haydarpaşa Gar ve Liman Alanı Dönüşüm Projesi de var" dedi.

13 Temmuz 2005'te Başbakan Recep Tayip Erdoğan: "Projede ısrarlıyız, Haydarpaşa Lisesi binasını da projeye eklediğimizde proje daha da iyi olacak, Haydarpaşa ve Galataport projesi ile İstanbul'un çehresini değiştirmeye kararlıyız" dedi.

10 Mart 2008'de TCDD Genel Müdür Süleyman KARAMAN: "Kuruluşumuz işletmecilik faaliyetini yürütebilmesi için mevcut Haydarpaşa Garın Söğütlüçeşme tarafındaki 101.000 m2 lik alana ihtiyacımız bulunmaktadır" dedi.

7 Şubat 2012'de Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım: "Projede ne olursa olsun yapılaşmanın hiçbiri Haydarpaşa'nın siluetini bastırmayacak. Her halükârda gar binası aynı şekilde muhafaza edilecek" dedi.

2 Mart 2012'de Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç: "2020 Olimpiyat Oyunları için "Haydarpaşa'ya 100 bin kişilik stat yapacağız. Açılışta konuklar; Kız Kulesi, tarihi yarımada ve Boğaz'ı seyredecek" dedi

24 Şubat 2013'te Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım: "İstasyon otel değil, halka açık olarak devam edecek" dedi.

19 Haziran 2013'de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım: "Haydarpaşa Garı'nın kapatılması gibi bir şey söz konusu değil, mevcut hatlar yenilenecek, genişletilecek" dedi.

28 Ekim 2014'te Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan: "Bize gelen resmi bir talep de açıkçası şu ana kadar söz konusu değil. Bakanlık olarak böyle bir gündemimiz yok. Özelleştirme İdaresi ya da herhangi bir kurumdan bize Haydarpaşa Garı'na yönelik gelmiş bir talep söz konusu değil. Ben çok önemsediğimiz bu Gar'a gözbebeğimiz gibi bakmalıyız diye düşünüyorum" dedi.

17 Ağustos 2016'da Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Ahmet Aslan: "Haydarpaşa Garı, yüksek hızlı trenlerle birlikte İstanbul'a, İstanbullulara ve ülkemize tren garı olarak hizmet vermeye devam edecek" dedi.

21 Eylül 2018'de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan: "Yüksek Hızlı Trenin Haydarpaşa bağlantısı da bu projemize (Marmaray) dahil edilmiştir. 4 yol, 2 peron olarak tamamlanarak işletmeye almayı planlıyoruz. Bu bölgedeki arkeolojik kazılar kurul ve müze denetiminde de devam ediyor" dedi.

17 Şubat 2019'da İBB Başkan Adayı Binali Yıldırım: "Burayı Anadolu yakasının tam bir yaşam merkezi haline getireceğiz. Öyle alışveriş merkezi, binalar falan yok. Müze, kütüphane şeklinde düzenlenecek" dedi.

26 Şubat 2019 tarihinde CİMER başvurusuna verilen cevapta: "Haydarpaşa bağlantısı inşaatı sırasında rastlanılan buluntular sebebiyle trenlerin Haydarpaşa Garı'na erişimi işlerinde gecikme olmuştur. Bu bölge için bir tarih verilememekle birlikte şehirlerarası trenler için Haydarpaşa Gar'ına erişim temin edilecektir" denildi.

20 Kasım 2020'de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu: "Haydarpaşa Garı eski Türkiye'de kaldı. Yeni Türkiye'de Marmaray var" dedi.

Tüm bunların yanı sıra, son 20 yıldır sayısız proje ve adında ironik biçimde "koruma" sözcüğü geçen planlar ile Haydarpaşa'da ticari dönüşüm arzusu bitmek bilmedi.

"Haydarpaşa Manhattan olacak",

"Haydarpaşa Venedik olacak",

"Haydarpaşa Otel olacak",

"Haydarpaşa ticaret merkezi olacak" dediler.

Haydarpaşa Dayanışması ise, tüm İstanbulluların kent hakkını ihlal eden bu dönüşüm tasarılarına kararlılıkla karşı koydu. Bu mücadele tarihi içinde Haydarpaşa Dayanışması, ortaya atılan ve sadece belli bir kesim için ticari amaç güden dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesine, uzun soluklu ve renkli direniş biçimleriyle engel oldu. Haydarpaşa Dayanışması eylemcileri, tam 15 yıldır, mücadelesi ve Gar'daki sürekli mevcudiyeti ile Haydarpaşa Garı'nı hiçbir zaman yalnız bırakmadı.

Bugün dönemin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, bir kez daha "Haydarpaşa müze olacak" demiştir.

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'nun Haydarpaşa Garı'nın günümüzde hala açılmaması hakkındaki soru önergesi üzerine, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki toplantı sırasında Karaismailoğlu, "Haydarpaşa Garı, eski Türkiye'de kaldı. Yeni Türkiye'de Marmaray var. (…) Haydarpaşa Garı'nda arkeolojik kazılar, Kurul denetiminde devam ediyor. Arkeolojik kazıların bitmesiyle burayı İstanbul'un hizmetine müze olarak sunacağız" şeklinde açıklama yapmıştır.. Bunun üzerine çeşitli haber siteleri yine "Haydarpaşa müze olacak" başlıklarıyla bu durumu haberleştirmiştir.

6 Aralık 2015 tarihinde, dönemin ulaştırma bakanlığı Haydarpaşa Garı'nın aslına uygun restore edilerek "gar" olarak halkın kullanıma açılacağını söylemiş olmasına rağmen, bugün neden hala Haydarpaşa'nın işlevi değiştirilmek isteniyor? Neden hala Haydarpaşa üzerine kâr getirici proje tasarıları ile siyaset yapılıyor?

Haydarpaşa Garı "ticaret merkezi, otel, fuar alanı, tasarım merkezi" denilerek dönüştürülemedi. Bugün neden müze ve kültür gibi içeriklerle aynı dönüşüm girişimlerine devam ediliyor? Haydarpaşa Garı'ndaki arkeolojik kazılar, neden ve niçin Gar'ın tarihine, belleğine, işlevine ve her şeyden öte kent sakinlerinin iradesine ihanet edecek biçimde kullanılıyor?

Buradaki amacın, Haydarpaşa Garı'nın, limanının ve tüm geri sahasının değerlerini kamu yararına yaşatmak ve sürdürmek olmadığı açıkça ortadadır. Toplumda olumlu bir itibarı olan "müze" işlevinin, Haydarpaşa'daki dönüşümü meşrulaştırmak için kullanılmak istendiği açıktır.

Haydarpaşa Dayanışması, 462 haftadır ve tam 8 yıldır gerçekleştirdiği pazar nöbetlerinde "Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak" diye haykırdı ve haykırmaya devam ediyor. Haydarpaşa üzerine; mimarlık, kültürel miras, sosyoloji ve kentsel planlama alanlarında, Gar'ın kendi fonksiyonuyla yaşatılması fikrini savunan tezler yazıldı. Mimarlık ve ulaşım konularında çalışan akademisyenler tarafından, merkezi nitelikleriyle, Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarına İstanbul'un kati suretle ihtiyacı olduğu belirtildi.

Kısacası Haydarpaşa Garı'nın kentsel, toplumsal ve kültürel açıdan önemi, belki de akla gelebilecek her yöntemle, defalarca anlatıldı. Başta demiryolcular, mimarlar, mühendisler, plancılar, akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler olmak üzere Haydarpaşa Dayanışması, Gar'ı gündelik hayatlarının içine katarak, burada eğlenerek, burada tartışarak, bu mekânı paylaşarak Gar'ı yaşatmayı sürdürüyor.

Herkes "Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak" derken, Haydarpaşa'dan müze olur mu? Haydarpaşa Garı'nı müzeye dönüştürme fikrinin altında, önceliğin kent sakinlerinin "ortak yararının" yatmadığı bir kez daha anlaşılmaktadır. Buradaki amaç, şehrin raylı taşımacılığını olması gerektiği gibi sağlayacak olan merkezi tren garlarını, yüz yılı aşkın süredir olduğu gibi ulaşım hizmetiyle tüm kent sakinleri için yeniden işleyişe sokmaktır. Kısacası buradaki esas önceliğin; Haydarpaşa Garı'nın kültürel, tarihi ve toplumsal belleğinin çok güçlü bir şekilde işaret ettiği gibi ulaşım işlevinden yana olması gerekmektedir.

Haydarpaşa Dayanışması; defalarca belirttiği gibi, müzeye ve kültürel aktivitelere karşı, arkeolojiye ve sanata duyarsız bir platform değildir. Pek çok bilim insanının da belirttiği gibi Haydarpaşa Dayanışması, bölgedeki arkeolojik kazıların pekâlâ Gar'ın işlevini zedelemeden de kamu ile paylaşılabileceği fikrini inatla taşımakta ve savunmaktadır.

Bizler Haydarpaşa Dayanışması olarak, son 20 yıldır Gar'a yönetilen, ticaret, tasarım, finans, fuar merkezi, otel, müze gibi işlevlere ARTIK YETER diyoruz. Kent sakinleri olarak bizler, Haydarpaşa'nın tüm tarihi, kültürel, kentsel ve toplumsal biricikliği ile şehre ve hepimize ait merkezi bir Gar olduğu fikrini tam da burada 15 yıldır verdiğimiz bu mücadelede defalarca ortaya koyduk.

Herkesin erişebildiği bir ulaşım hizmetini tesis eden, vapur ve tren sentezini tüm sakinlerin kullanımına sunan, şehrin çeperi ile merkezi arasında bir köprü olan, İstanbul ile diğer Anadolu kentleri arasında bağlar ören, kısacası pek çok toplumsal karşılaşma ve diyalog imkânını inşa eden bu mekânı, Haydarpaşa Garı'nı, asla yalnız bırakmayacağız.

Tüm kent sakinlerinin ve demiryolcuların ortak belleği ve müşterek mekânı olarak Haydarpaşa'ya trenler, vapurlar ve insanlar geri gelene dek, pazar nöbetlerimizle, pikniklerimizle, danslarla ve müziklerle Gar'ımızı yaşatmaya devam edeceğiz. 22 Kasım 2020

Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak.

Toplum, Kent ve Çevre İçin

HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 29 Ocak 2024

Valid HTML 4.01 Transitional