Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
21 Eylül 2020
Koronavirüs Tehlikesi Tırmanırken Okulların Bazı Sınıflarını Açmak...
Bence haftanın en önemli konusu, okulların en küçük sınıflarının
eğitime başlaması sorunudur.
31 Mart ve 23 Haziran 2019 Yerel Seçimlerinde üç büyük kentte ve başka
kentlerimizde de ortaya çıkan sonuçlara göre gideceği artık iyice
belirginleşmiş olan iktidar, karantina koşullarını destekleyecek ekonomik
gücü olmadığı için, salgının başladığı günden bu güne kadar işleri "idare-i
maslahat" politikalarıyla yürüttü.
Şimdi de bütün ekonomiyi açtığı gibi, okulları da devreye sokuyor.
Birinci sınıflar ve okul öncesi eğitim, aralıklı olarak bugün başlıyor.
Zaten dini eğitimle evlatlarımızın beyinlerini yıkamaya çalışanlar, dilerim
bu kararla onların sağlıklarını da riske atmıyorlardır.
* * *
Geçen haftanın önemli bir konusu da CHP üzerinden yürütülen zamansız ve
anlamsız bir Atatürkçülük tartışmasıydı.
Anlamsız ve boş kavgalarla CHP'nin içini karıştıracak, Millet İttifakını ve
Demokrasi Cephesini bölebilecek bu kavganın üstüne, kimileri iyi niyetle,
kimileri de iktidarın dilini kullanarak, körükle gittiler.
Sonuçta bazı kendini bilmezler, Atatürkçülüğü savunduğum için bana,
sahip olmadığım etnik kimliklere ve dernek üyeliklerine sahipmişim gibi
suçlamalarda bulunarak saldırdılar:
Belli etnik/dinsel kimler ve dernek üyelikleri üzerinden yapılan bu
saldırılar doğrudan bir nefret suçudur.
Ne yazık ki iktidarın gittikçe kabalaştırdığı siyaset dili artık sosyal
medyada nefret söylemlerini ve linçleri de olağanlaştırdı.
Sanıyorum, bu iktidarın kültürümüze yaptığı en büyük kötülük, bu bölücü ve
dışlayıcı dili yaygınlaştırmak oldu.
Değerli okurlarımın mutlaka fark etmiş oldukları gibi, bu dil, iktidara
dalkavukluk yapmak isteyen ve bunu artık "Sözde Atatürkçülük" adına
muhalefete saldırarak gerçekleştirenler tarafından çok yoğun olarak
kullanılıyor.
Sosyal medyada da, profilinde Atatürk'ün resmi veya sözleri olan
iktidar trollerinin sayısı gittikçe çoğalırken, küfür ve hakaret içeren
mesajların sayısı da artıyor.
* * *
Bu dönemde sadece beden sağlığımıza değil, ruh sağlığımıza da sahip
çıkmamız, ayrıca beden ve ruh sağlığımız kadar haysiyetimizi de
korumamız gerekiyor.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 8 Temmuz 2024