Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Bugün 65 yaş ve üstüne lütfen tanınan abuk sabuk saatlerdeki dışarı çıkma izninden yararlanmadık; evde oturduk...

Daha doğrusu ben "oturmadım" elbette, "koşu yürüyüşümü" evde yaptım.

* * *

İktidar COVID-19 ile mücadeleyi de bütün öteki işleri gibi yüzüne gözüne bulaştırdı:

Maske temini bir yanlışlıklar komedisi halini aldı; neredeyse iki ay sonra, yine piyasa koşullarında, neredeyse kendi kendine çözüldü.

Sokağa çıkma yasağı ise bir türlü herkes için, uzun süreli, salgını durduracak biçimde uygulanamadı; farklı yaşlara ve bütün nüfusa değişik biçimlerde ama, etkiyi çok azaltacak ve insanları bezdirecek şekilde kullanıldı.

Evlerine hapsedilen 65 yaş ve üstü olanlar hiç bir iş ve muamele yapamıyorlar:

Ne kimse mutfak alış verişini yapabiliyor, ne ev sahibi olanlar emlak vergilerini ödeyebiliyor, ne de bankada üç beş kuruşu olup da bununla yaşayanlar bankadan para çekebiliyor...

Aile dayanışması olmasa durum tam bir cehennem.

Tek başına yaşayanlar ve kimsesi olmayanlar ise neredeyse ölüme mahkûm edildiler.

* * *

Kendi taraftarlarının dışında pek kimseye destek olmayan iktidar hâlâ muhalefet ve belediyeler ile uğraşıyor; bütün medyayı, bürokrasiyi ve hatta adalet mekanizmasını bile bu siyasete alet etmeye çalışıyor.

Sonuç olarak bu salgın, Tek Kişi Yönetimi'nin bütün sakıncalarını inkâr edilemeyecek bir biçimde ortaya döktü.

İktidara zaten sarsılmış olan güven her alanda olduğu gibi, salgınla mücadele alanında da çok düşük.

Bu nedenle insanlar resmi açıklamalara pek inanmıyorlar.

Dilerim, önümüzdeki günlerde gerek sağlık, gerekse günlük yaşam sorunlarımız daha da artmaz!