Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
17 Şubat 2020
İş Bankası Hisselerine El Koymak, Başka Yanlışların Yanında Ekonomik ve
Mali Piyasaları da Zorlar.
Türkiye İş Bankası, Türkiye'nin en büyük özel bankasıdır.
Bu bankanın hisselerine şu ya da bu gerekçeyle iktidarın el koyması, hem
Atatürk'ün vasiyetine, hem miras hukuku yasalarına, hem özel mülkiyet
güvencesine aykırıdır; ama asıl sorun, piyasaların ve dolayısıyla
ekonominin bu harekete çok olumsuz tepki verme olasılığıdır.
Bu nedenle ben, hem bu konuda Cumhuriyet'te yazdığım yazıyı
alıntılıyorum, hem de TELE 1'deki 18 Dakika programında söylediğim bir
sözü tekrarlıyorum:
İktidar büyük bir ekonomik ve mali soruna sebep olmak istemiyorsa,
derhal bu adımdan vaz geçmeli, bununla da yetinmemeli, bu haberin
dedikodu düzeyinde bile devam etmesini engellemelidir.
Cumhuriyet'te Aydınlanma köşesinde 14 Şubat Cuma günü yayınlanan yazımı
aşağıda alıntıladım.
* * *
Yazarlar
Emre Kongar
İş Bankası: Atatürk'e ne zaman saldırılır?
Emre Kongar
[email protected]
Son Yazısı / Tüm Yazıları
İş Bankası: Atatürk'e ne zaman saldırılır?
14 Şubat 2020 Cuma
Önce başlıktaki soruya yanıt arayalım:
İktidar, "İki ayyaş" gibi söylemler veya eylemlerle, Atatürk'e, onun
mirasına, Çağdaş ve Laik Cumhuriyet'e, ne zaman açıkça saldırıyor diye
baktığımızda tek bir yanıtla karşılaşıyoruz:
İşler sarpa sardığında!
***
Peki o zaman ikinci soru:
"İşlerin sarpa sardığı" ne zaman fark ediliyor; geniş kitleler tarafından
ne zaman görülüyor...
Yani iktidar ne zaman paniğe kapılıyor?
1) İç ve dış politikadaki yanlışların birikimi şehit cenazelerini
artırdığında.
2) Yağmacı, hazır yiyici, borca dayalı ekonomik politikaların sonucu olarak
hazine boşaldığında, işsizlik arttığında, enflasyon yükseldiğinde, ekonomi
duvara tosladığında ve insanlar geçinememeye başladığında.
3) Haksızlık ve hukuksuzluklar ayyuka çıktığında ve geniş kitleleri
etkilediğinde.
4) İktidarın oy tabanı zayıfladığında ve "Gidiş Çanları" çalmaya
başladığında.
***
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İş Bankası hisselerine el koyma hareketi
yeniden gündeme getirildiğinde bakın neler oluyor:
1) Atatürk'ün hatırasına saygısızlık yapmanın yanında hukuksal olarak özel
vasiyeti de yok sayılıyor ve Atatürkçüler arasında büyük bir infial
başlıyor.
2) İş Bankası en büyük özel banka olduğu için, Türkiye'deki tüm bankacılık
sistemi için bir tehdit algısı yaratılıyor ve bankacılık sistemi tehlikeye
atılıyor.
4) Tüm mali ve ekonomik piyasalar olumsuz etkileniyor.
5) Suriye'deki haksız savaşta verilen şehitlerin yarattığı isyan
unutturulmaya çalışılıyor.
6) KHK'lıların sorunları, hem ekonomik hem de siyasal kayyım atamaları,
öteki haksızlık ve adaletsizliklerle birlikte, olağanlaştırılmak isteniyor.
7) İnsanların ekonomik sıkıntıları, işsizlik ve geçim derdi gündemden
düşürülmek isteniyor.
8) Tüketilmiş olan kamu fonlarına, yeni kaynaklar bulunmaya çalışılıyor.
9) Giderayak, hem "Ben daha buradayım" mesajı verilmek ve hem de baskı ve
yağma artırılmak isteniyor.
***
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 5 Eylül 1938'de Dolmabahçe'de vasiyetini yazdı
6 Ekim 1938'de İstanbul 6. Noteri İsmail Kunter'e verdi.
Vasiyet, 28 Kasım 1938'de Ankara Üçüncü Sulh Hukuk Hâkimliği'nde açıldı.
Bu vasiyetinde Atatürk:
"Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleri ile Çankaya'daki menkul ve
gayrimenkul emvalimi, Halk Partisi'ne atideki şartlarla terk ve vasiyet
ediyorum...
Nakit ve hisse senetleri şimdiki gibi İş Bankası tarafından
nemalandırılacaktır" diyordu.
Atatürk'ün vasiyetine göre; İş Bankası'ndaki yüzde 28'lik hisselerinin
geliri, 6 manevi kızına "yaşadıkları sürece" miktarları belirtilen aylıklar
verildikten sonra, TTK ve TDK arasında paylaştırılacaktı.
Vasiyete göre CHP'ye herhangi bir gelir kalmıyordu; parti sadece Atatürk'ün
hisselerinin yönetiminden sorumluydu; bu sorumluluğunu, yönetim kuruluna
soktuğu üyelerle yürütüyordu.
***
Atatürk'ün vasiyetine karşı ilk hareket 1950'deki "Karşıdevrim" atılımında
yaşandı:
Adnan Menderes/DP iktidarı, Atatürk'ün tüm varlıklarını, 14 Aralık 1953
tarihli ve 6195 sayılı kanunla Hazine'ye devretti.
Ama Anayasa Mahkemesi, on yıl sonra, 11 Ekim 1963 tarihli bir kararla
bunun, "Atatürk'ün vasiyetinin iptali" anlamına geldiğini belirterek bu
varlıkları CHP'ye iade etti.
***
İkinci hareket "Karşıdevrimi" kurumlaştıran 12 Eylül askeri Darbesiyle
yaşandı:
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi tüm siyasal partileri ve onlarla birlikte
CHP'yi de kapatınca İş Bankası'ndaki Atatürk hisselerinin yönetimi
Hazine'ye geçti.
Böylece ikinci defa Atatürk'ün vasiyeti iptal edilmiş oldu.
Ayrıca vasiyet bir kez daha çok ciddi biçimde ihlal edildi ve TTK ve TDK,
özerklikleri kaldırılarak 1982 Anayasası'nın 134. maddesi ile kurulan
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu kapsamına alındı.
Siyasal partilerin açılmasına izin verilince 9 Eylül 1992'de CHP de açıldı.
Böylece İş Bankası'ndaki Atatürk hisselerinin yönetimi yeniden CHP'ye
geçti.
(Ama 82 Anayasası ile kaldırılan TTK ve TDK'nın özerkliği hâlâ gasp edilmiş
durumda.)
***
Siyasal yapımızı değiştirdiler...
Nüfus yapımızı değiştirdiler...
Coğrafi yapımızı değiştirmek için kanal açmaya çalışıyorlar...
Şimdi, zaten yozlaştırdıkları ekonomik yapımızı iyice değiştirmeye
çalışıyorlar...
En çok kendileri zarar görecek!
* * *
Dedikodusu bile mali ve ekonomik yapıya zarar verecek olan bu karardan
bir an önce dönülmeli, dedikodusunun devamı da önlenmelidir.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 8 Temmuz 2024