Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
11 Mart 2019
GEZİ İDDİANAMESİNDEN ÇIKAN O İNGİLİZ'İ NEREDEN TANIYORUZ?
Değerli izleyenlerim, bu hafta, sevgili Müyesser Yıldız'ın "Gezi
iddianamesi" dolayısıyla, Facebook sayfasında Andrew Duff hakkında
yayınlanan çok önemli bir yazısını tarihe not düşmek için,
alıntılıyorum.
* * *
MÜYESSER YILDIZ·9 MART 2019 CUMARTESİ:
2013'teki Gezi eylemlerinde olan olmuş biten bitmiş, evli evine köylü
köyüne dönmüş, ama iktidar yargı kararıyla bunun bir "darbe girişimi"
olduğunu tescil ettirmede kararlı gözüküyor.
Hedef, bundan sonrası için her türlü toplumsal eylemlerin önünü peşinen
kesme ve bunların "darbe" sayılacağı mesajını vermek midir bilinmez, ama 16
şüpheli hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 657 sayfalık
Gezi İddianamesi her yönüyle oldukça ilginç.
Benim dikkatimi çeken, "Gezi Parkı kalkışmasının finansörü" olmakla
suçlanan Osman Kavala'nın , "Yabancı diplomatik misyon temsilcileriyle
kurduğu irtibatın deşifre edildiğinin" de vurgulanması.
Kavala'nın görüştüğü isimlerden birisi, Avrupa Parlamentosu'nun İngiliz
Milletvekili Andrew Duff'muş.
Aslında biz bu ismi o kadar iyi tanıyoruz ki!.. Nereden mi?
-Atatürk Resimlerinin Kaldırılmasını İsteyen Kişi-
Eylül 2005'te; AB-Türkiye Ortak Komitesi Eş Başkan Yardımcısıyken yaptığı
şu açıklamalardan:
- Artık Türkiye'deki Kemalizm milliyetçiliğinin reforme edilmesi,
Atatürk'ün duvarlardaki resimlerinin ve heykellerinin kaldırılması
gerekiyor.
- PKK dağdan inerek, siyasi arenada mücadele yapmalı. PKK'ya yönelik af
oldukça etkili olur. Güneydoğu bölgesine otonom federal bir yapı sağlanması
iyi olur. Evet federatif bir yapıdan bahsediyorum. Hükümet düzeyinde olmasa
bile PKK ile masaya oturabilir. Tabii Abdullah Öcalan ile görüşmesini
beklemiyoruz.
- Ordudan ve bürokrasiden güçler, Başbakan Erdoğan'ın müzakerelere
başlamasını baltalıyor. Ordu olması gerektiği konumda değil. Bu, 21.
yüzyılda müzakere yapmaya çalıştığımız Türkiye'ye uygun değil, çok kötü.
Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün çabalarını takdirle
karşılıyoruz.
Başka?
Yine o günlerde Avrupa Parlamentosu'ndaki konuşmasında, TSK'nın PKK ile
mücadelesini "Saldırgan askeri operasyon" olarak nitelendirmesinden...
Orhan Pamuk "Türklüğü alenen aşağılamak" suçlamasıyla yargılandığında, "Bu
dava sona ermezse, Türkiye'nin AB'ye katılması imkansız olur" tehdidi
savurmasından...
Haziran 2007'de dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın,
"PKK'yı ezmek üzere Irak'ı işgâl etmek istediğini" öne sürmesinden...
Temmuz 2007 seçimleri öncesinde, "Türk liberallerin karşı koymak için
yeterince güçlü olduğunu" savunup, "Seçimlerden sonra, klasik Kemalizm'e
karşı nihai ve tarihi bir meydan okumaya tanık olacağız" öngörüsünde
bulunmasından...
Mart 2011'de Türk Dostları Grubu ve TUSKON'un Avrupa Parlamentosu'nda
düzenlediği panelde, Erdoğan'ı "İkinci Atatürk" olarak gördüğünü
söylemesinden...
2013'te Erdoğan'ın "Demokratikleşme paketini" açıklamasından 4 gün önce
TUSKON temsilcileriyle birlikte "Çözüm sürecini yerinde görmek" için
Diyarbakır'a gidip, Belediye Başkanı Osman Baydemir'in yanısıra Vali'yi
ziyaret etmesinden...
Ekim 2015'te The British Council, TESEV ve Avrupa Reform Merkezi'nin
düzenlediği AB-Türkiye İlişkileri Konferansı için İstanbul'a geldiğinde,
Atatürk'ün, Türk Ceza Kanunu'nu Mussolini'den aldığını belirtip, "Yargıdan
Mussolini etkilerini silmelisiniz" demesinden...
-Çanlar Türkiye İçin Çalarken Kimler Tepki Gösterdi?-
İngiliz Duff'un bir başka özelliğini hatırlatalım; İngiltere'de sadece
"Tanrı ve İngiliz İmparatorluğu için hizmet etmiş" olanlara verilen
"Officer of British Empire-OBE" şeref rütbesi ve madalyasına 1997 yılında
lâyık görülmüş birisi.
Atatürk, TSK, PKK ile ilgili o sözlerine dönersek; Acaba Duff'a kimler
tepki göstermişti?
Sıcağı sıcağına ilk tepki gösteren dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur
Öymen, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin ve DYP
Genel Başkanı Mehmet Ağar oldu.
Duff'u kınayan ve "Atatürk resimlerinin devlet dairelerinden indirilmesi"
önerisinin Türk Milleti'ne karşı büyük bir saygısızlık olduğunu belirten
Öymen, "AB üyeliği uğruna Türkiye'nin Atatürk'ten ve O'nun gösterdiği
hedeflerden vazgeçmesini istemek, hiçbir şekilde kabul edilemez. Türkiye,
AB'ye Atatürk'ün ilke ve devrimlerini feda ederek değil, onlara sahip
çıkarak girecektir" dedi.
Gültekin, bütün ilgilileri bu küstahlığa karşı seslerini yükseltmeye
çağırıp, Türkiye'nin AB'ye üyelik başvurusunu derhal çekmesini istedi.
Mehmet Ağar da hiçbir devletin, kurucusunun fotoğraflarını duvarlardan
indirmediğini, bunun kabulünün mümkün olmadığını bildirdi. Duff'un,
"Federalizm" önerisine ise, "Türkiye'nin üniter yapısı muhafaza
edilecektir" karşılığını verdi.
Ağar, sadece 1 sene sonraki Diyarbakır gezisinde ise, "Dağda elde silahla
mı dolaşsın, ovada siyaset mi yapsın?" deyip, gerekirse af
çıkarılabileceğini açıkladı, o da ayrı bir konu!..
Duff'a tepki gösteren bir isim daha vardı. O isim, dönemin Kara Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'tı. Terörle mücadelenin, "Saldırgan
askeri operasyon" olarak nitelendirdilmesini "Esefle kınayan" Büyükanıt, şu
uyarıları yaptı:
"Bu tür ifadeleri, Türkiye Cumhuriyeti'ni uyandırması gereken çan sesleri
olarak izlemekteyim. Bu söylemleri dile getirenler, ulusal kimliği
parçalamak ve bölünmeye hazır bir Türkiye görmek isteyenlerdir. Türkiye
Cumhuriyeti bugün iki büyük tehlikeyle karşı karşıyadır; Hilafeti isteyen
irticai düşüncelere sahip gruplar ile son günlerde değişik platformlarda
ortaya çıkan Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne yönelik etnik ayrımcılığa
dayalı terör örgütü faaliyetleri."
-Duff'u Kimler Savundu?-
Ya, kimler sessiz kaldı ve görüştü?
AKP iktidarından hiç ses çıkmadığı gibi, Duff, o açıklamaları yaptığı günle
ilgili olarak, "Bu sabah burada Türk hükümet ve Meclis temsilcisiyle
görüştüm" dedi, iyi mi?
Duff, kiminle, ne görüştüğünü söylemekten kaçınırken, o günlerde Avrupa
Parlamentosu'nda AKP milletvekilleri Yaşar Yakış ile Murat Mercan (Şimdi
Japonya Büyükelçimiz)'ın olduğu ortaya çıktı.
Haksızlık etmeyelim, Duff hakkında konuşan bir isim oldu. Bir CHP
milletvekilinin soru önergesi üzerine o açıklamalardan tam 3 ay sonra
dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bir yandan
Duff'un sözlerini ciddiye almadığını kaydetti, öte yandan, "Duff'un,
Atatürk'ü aşağıladığına dair haberler doğru değil. Resimlerinin indirilmesi
şeklinde bir ifade kullanmadı. Duff'un bu yönde bir açıklama yaptığı
yönünde Bakanlığımızda bir bilgi bulunmamaktadır" dedi.
Birkaç yıl sonra ise dönemin Başbakanı Erdoğan Avrupalı Liberal
Parlamenterleri kabul etti. Aralarında Duff da vardı.
-Araları Neden Bozuldu?-
Erdoğan'ı "İkinci Atatürk"e benzetecek kadar AKP'yi destekleyen Duff'un,
sonraki sürecine ilişkin de birkaç not aktaralım.
Evet, Gezi eylemlerini destekledi.
Ardından 17/25 Aralık sürecinde Samanyolu televizyonuna çıkarak, yolsuzluk
iddialarının üstüne gidilmemesini eleştirip, bunun bir darbe girişimi
olmadığını savundu ve "Başbakan işine geldiğinde Gülen hareketini
kullanmaktan çekinmedi. Orduyla mücadele ettiği zaman ya da Kemalistlere
darbe indirmek istediğinde hizmet hareketini kullandı. Sonra Başbakan,
hizmeti bir siyasi rakip olarak görüp karşısına aldı" dedi.
Bu açıklamalar üzerine Duff'la, Bakan Mevlüt Çavuşoğlu arasında gerginlik
yaşandı. Duff, "Türk AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu beni Gülen tarafından satın
alınmakla suçladı. Şüphesiz bunu daha sonra kanıtlayabilir" iddiasında
bulunup, özür dilemesini veya bir açıklama yapmasını istedi. Çavuşoğlu ise,
"Andrew Duff, size bunu böyle iletenler yalan söylemişler. Kimseyi de
suçlamam mümkün değildir" karşılığını verdi.
Görüldüğü üzere;
İngiliz temsilciyle sadece Osman Kavala değil, herkesin yakın muhabbeti
olmuş...
İstekleri veya öngörülerinin çok büyük bölümü fazlasıyla yerine
getirilmiş...
Keşke Duff'un, Atatürk, TSK ve PKK hakkındaki o görüşleri ve yetkililerle
yaptığı görüşmeler de konsa, iddianame biraz daha objektif ve inandırıcı
olmaz mıydı?!.
Müyesser YILDIZ
9 Mart 2019
* * *
Yukardaki yazıya eklenecek fazla bir şey yok.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 8 Temmuz 2024