Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
19 Mart 2018
Yeni Seçim Yasası ve Seçim Hileleri.
Orhan Bursalı'dan İki Yazı.
Sevgili okurlarım, bugün değerli köşe komşum Orhan Bursalı'nın, yeni seçim
yasası ve seçim hileleri konusundaki iki önemli yazısını tarihe geçirmek
için alıntılıyorum
* * *
15 Mart 2018
Bu işi sandıktan önce bitirecekler, tüm önlemlerini almış görünüyorlar.
Önce şu belgeyi bir okuyun:
"BAKIRKÖY İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNE,
15.01.2014
Yöneticisi bulunduğum Ataköy 5. Kısım 19 Mayıs Cad. 11 A8 blokta Yüksek
Seçim Kurulu aracılığı ile elde ettiğimiz seçmen listesinde bulunan
aşağıdaki yazılı olan kişiler apartmanımızda oturmamaktadır. Seçmen
listesinden bu kişilerin çıkarılması için gereğini saygılarımla arz ederim.
A8 Blok Yöneticisi (....)
Apartmanda oturmayan seçmenler (26 kişi);
Fatma Soğukbulak, Ahu Aygün, Serap Ünal, Gülbeyaz Hayır, Okşan Hallaçoğlu,
Kral Bürgehan Hallaçoğlu, Adem Tüysüz, Arife Koca, Nilay Gürsoy, Songül
Yürümez, Yaşar Yürümez, Soner Özdinç, Fulya Rızvanoğlu, Beser Koç Konak,
Zümrüt Güler, M. Cemil Yılmazlı, Yiğit Öztürk, Mehmet Çınar, Emrah Aktaş,
Samet Aktaş, Rıdvan Acar, Zekiye Zerrin Tugan, Civan Dayangaç, Ahmet
Sezgin, Saadet Türkay, Abdülkadir Dabakoğlu."
Yüzde 16 sahte seçmen demek
Zaman, 2014 Mart'ında yapılan yerel seçimlerden iki ay önce.
Apartmanlarınızı kontrol edin bilgisi İstanbul'da ve büyük kentlerde
dolaşmakta ve CHP özellikle seçmenlerini böyle bir göreve çağırmaktadır.
Kendi apartmanında bu sahtekârlığı yakalayınca Bakırköy Nüfus Müdürlüğü'ne
gider "sorumlu yurttaş" (adı bende). Aldığı yanıt "biz bu konu ile
ilgilenmiyoruz" olunca CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı'na listeyi verir, onlar
da durumu Yüksek Seçim Kurulu'na bildireceklerini söylerler.
Sonraki seçimde bu kişiler listede yokmuş, ama son Referandum'da
apartmanlarında fazladan 6 seçmen saptamışlar!
Apartmanda 160 seçmen yaşıyor, düşünün 26 sahte isim, yüzde 16 fazla seçmen
kaydı demek.
Yukarıdaki isimler gerçek kişiler de, gerçek kişilerin birer kopyaları
(avatar'ı) da, veya uydurulmuş isimler de, yaşayan kişilerin isimlerine
uydurulmuş da olabilir. Yüzer gezer de olabilirler, bir o sandıkta bir bu
sandıkta veya çok sandıkta birden!
'Sonuçları etkilemez' sanısı
Eğer o zamanlar mümkün olduğunca çok sayıda liste kontrol edilseydi ve
yaklaşık bir sahtekârlık oranı elde edilebilseydi ve bu yolda bir
organizasyon örgütlenebilseydi, sahtekârlığın boyutu aşağı yukarı ortaya
çıkardı. Bunu kimse yapmadı, CHP bile buna inanmadı veya ne kadar sahte
isim yazabilirler ki, her seçimde böyle küçük sahtekârlıklar olur, bu ise
genel oy oranını etkilemez, diye düşünmüş olabilirler...
Okurum diyor ki
"belki de son dört seçimdeki sahtekârlıklar ortaya çıkartılabilirdi.
Benim mahallede genellikle aydın insanlar yaşar... Bir de Esenler ya da
Bağcılar'ı düşünün. Bu hileyi yıllardır yaptıklarını düşünüyorum. Bu
insanların hakkıyla iktidarda bulunmadıklarını bizzat gördüm. Hep
beraber bu hileyi ortaya çıkaralım... Acaba bu sahte seçmenler başka
yerlerde de oy kullanıyor olabilirler mi? Bir sahte seçmen timi kurmuş
görünüyorlar..."
Şimdi apartmanlardaki sahtekârları ortaya çıkarmak da iyice zorlaştı. Seçim
Yasası'ndaki, seçmenleri farklı sandıklara dağıtma kararını tamamen bu
amaçla aldılar: Sahtekârlığın izini sürmek zorlaşsın!
'Öyle yüksek oy alacağız ki...'
CHP'deki anlayış "öyle yüksek oy alacağız ki, sahtekârlıkları boşa gidecek". Yok
öyle bir şey. Gerçekleri bırakıp hayal peşinde koşmaktır bu, sandıklardan
önce "Atı alıp Üsküdar'ı geçecekler". Tüm planları seçimleri önceden
kazanmış olmak üzerine kurdular. Adamlar seçim sonuçlarını, sandıktan
önceki operasyonlarıyla sağlama alıyorlar.
Bu büyük oyunu şimdiden bozacak büyük bir karşı kampanya örgütleyebiliyor
musunuz? Dünyaya duyurabiliyor musunuz? Neler yapılabiliri tüm uzmanlara
tartıştırabiliyor musunuz, istatistikçileri, matematikçileri, nüfus
bilimcileri ve ne var ne yok bu işten anlayanları toplayıp büyük bir
toplantı düzenleyebiliyor musunuz...
İşi önceden bitirecekler
Sandıklar açılmadan işi bitirecekler. Zaten sandıklar üzerinde baskılar da
ekstra getiri olacak iktidar için.
Yüksek Seçim Kurulu topu tamamen üzerinden attı. Görevini yaptı, damgasız
oy pusulalarını meşrulaştırdı, önümüzdeki seçimlerde kendisine iletilecek
olan, tüm sahtekârlıkları içeren listeleri, seçmen kütüğü diye ilan
edecektir...
Defteri şimdiden dürülmüş olan muhalefet, seçimlere kadar ciddi bir şey
yaptı yaptı, yoksa iktidarın "seçim sonucu iktidar oldu" görüntüsünü
meşrulaştıracaktır.
Demokratik haklara şimdiden sahip çıkmanın gereği ve zorluğu ortada.
* * *
18 Mart 2018
Ne yazmıştım?
"Bu işi sandıktan önce bitirecekler, tüm önlemlerini alıyorlar..."
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in "Nüfus kayıtlarında yapılan
değişikliklerle yeni seçmenler yaratıldı" açıklaması neden tartışılmıyor?
Seçim güvenliği deyince, salt seçim sandıklarında oyların düzgün
kullanılmasının anlaşıldığı bir dönemdeyiz henüz. Oysa mesele öncelikle
seçim kütüklerinde... Perşembe yazımda bir örnek vermiş ve Bakırköy'de 160
seçmenli bir sitede 26 fazla seçmen yazıldığı ve bunun da yüzde 16
sahtekârlığa denk geldiğini belirtmiştim.
Haluk Pekşen,
"Ölmüş olan insanların kayıtlarıyla oynanarak, nüfusta yeni bir
vatandaşlık numarası ile sahte kimlikler oluşturulmuş. Türkiye bu büyük
skandal kayıtlarla seçim yapamaz. Seçimler şimdiden şaibeli ve
lekelidir"
diyor. Neden üzerine gidilmiyor.
Aile seceresinde yüz binlerce ölmüş insanın sağ olduğu ve bunların adına
seçmen kütüklerinde başkalarınca oy kullandırılacağı da ortaya çıktı.
Organize çete işbaşında
Pekşen, belgelerle açıkladı:
"Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan
kayıtlarda, ölmüş olan birisinin kayıtlarıyla oynanarak nüfusta yeni
bir vatandaşlık numarası ile sahte kimlikler oluşturulmuş. Türkiye bu
büyük skandal kayıtlarla seçim yapamaz. Seçimler şimdiden şaibeli ve
lekelidir... Babasının adı Osman Fikret, ancak verilen kayıtta Osman
Fikri oluyor. Dedesinin adı da değişiyor Mehmet Nafiz olan dede ismi
sadece Nafiz oluyor. Bütün kayıtlarda 01.07.1898 tarihinde doğan aynı
kişi bir belgede 10.01.1989 tarihinde vefat ettiği görülürken diğer
belgede sağ gözüküyor. Aynı kişi farklı kayıtlarda farklı vatandaşlık
numaraları ile yer alıyor ve bir kayıtta ölü, diğer kayıtta sağ
görünüyor. Hepsi devletin verdiği nüfus kayıtlarında oluyor... Bu,
bilerek ve planlı bir şekilde yapılan, organize bir işlemdir."
'Ölüleri diriltin'
Ölülerin diriltilmesi, mezarlarından kaldırılan hayaletlerin seçmen
sandıklarında oy kullandırılmasına Türkiye yabancı değil. Amerika'nın
darbecisi Fethullah Gülen terör örgütünün başının, 2010 Anayasa
Referandumu'nda verdiği ölüleri mezarlarından kaldırın ve oy kullandırın
talimatını unuttunuz mu? O zaman işbaşındaki Gülenciler, hiç olmazsa şimdi
ortaya çıksınlar ve 2010'da yedikleri haltları açıklasınlar!
Bu kez seçimleri normal koşullarda kazanamayacaklarını gördüklerinden,
sahte seçmen üretme işini çok büyük çaplı örgütlemeleri gerektiğini
saptadılar. Apartmanlarda oturan seçmenlerin çeşitli sandıklara
dağıtılması, apartmanında kaç yüz sahte seçmen olduğu kontrol edilemesin
diye...
Sandıkların kontrolü: Yüzde 73
Köşe yazarları bu konuyu es geçiyor. Bazıları seçim günü tüm sandıklara
sahip çıkılması ve sandık tutanaklarının alınmasıyla olayın çözüleceği
düşüncesinde hâlâ. Tamam bunun kesinlikle yapılması gerekir. CHP ve
muhalefet bunu tam başaramadı bugüne kadar. Referandumda kontrol edilebilen
ve ıslak imzalı tutanakları alınabilen sandıkların tüm sandıklara oranı
sadece yüzde 73. Yani yüzde 27 sandıkta neler olup bittiği bilgisi yok.
Ayrıca çoğu Doğu ve Güneydoğu'da 960 sandıkta sadece 'evet' çıktığını CHP
açıklamıştı. Muhalif müşahitlerin sandıklara yaklaştırılmadığı yerlerde bu
sonuçlara rastlandı. Bölgede başta jandarma olmak üzere devletin yerel
görevlileri sandıklarda tek bir hayır oyu bile görmek istemediklerini
söylüyorlardı, bana bu konuda çok sayıda bilgi iletildi. Önümüzdeki
seçimlerde özellikle HDP'nin güçlü olduğu yerlerin tamamen kontrol altına
alınmaya çalışılacağından şüphesi olan var mı?
CHP:
"2 bin 645 sandıkta seçmen sayısından fazla oy kullanıldığı, 669
sandıkta bu rakamın çok yüksek olduğu tespit edildi. İstanbul Fatih'te
12 seçmenli bir sandıkta 190 oy kullanılırken gerekçe olarak, görevli
güvenlik görevlilerinin o sandıkta oy kullandığı gösterildi."
Bu görevliler başka hangi sandıklarda oy kullanıp yüce görevlerini yerine
getirdiler bilinmiyor.
Zülfü Livaneli'den mektup
"Çok haklısınız. Seçimi şansa bırakmak istemiyorlar. Zaten yöntemleri
hep buydu. 94 yılındaki İBB seçimlerinde, zoraki aday yapılacağımı
bilmeden ben de Sabah gazetesinde buna benzer uyarılarda bulunmuştum.
Boş yazlıklara bile seçmen yazmışlardı. Hatırlarsanız bir hafta
çöplüklerden kullanılmış oy toplandı, keşke o zaman bu işe dur
denilebilseydi ama kimse aldırmadı, iş bu hale geldi. Şimdi varlığımız,
geleceğimiz söz konusu. Ne yazık ki sizden başka bunu açıklıkla yazan
pek yok..."
* * *
Değerli okrularım, şimdiden çok ciddi ve özgütlü önlemler alınmazsa,
seçim çoktan, başlamadan sonuçlanmış olacaktır.
Bizden uyarması!
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 16 Eylül 2024