Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Bu yıl beşincisi yapılan Kitap Fuarı'nın onur konuğu olarak Edirne'ye gittim.

Başkan Recep Gürkan'la birlikte sokaklarda yürürken, onun nasıl sevildiğine tanık oldum.

Ama önemli olan halktan aldığım genel izlenim değil:

Gürkan, eğitimciliğinin ve Atatürkçülüğünün doğal sonucu olarak kentin kültür yaşamına gerçekten büyük hizmetler yapıyor...

Pek çok hizmetinin yanında, yeni açılan Kent Müzesi başlı başına büyük bir katkı:

Ben müzeyi gezerken bir baba oğula rastladım:

Vatani hizmetini yapan Kayserili bir genç er ile işçi emeklisi babası!

Er evladın iznini Edirne'de müze gezerek kullanıyorlar!

Gözlerim yaşararak ellerini sıktım ve kutladım:

Bir başkan bir müze açar, ektiği tohum binlerce filiz verir!

Bu arada Edirne'nin kültür yaşamına büyük katkıları olan kütüphaneci ve arşivci sevgili dostum Ender Bilar'ın da gerek Kitap Fuarı, gerekse müzenin kuruluşu konusundaki katkılarını vurgulamam gerek!

Son katkısı Kırpınar Almanağı adlı üç ciltlik anıt bir eser meydana getirmiş olması.

* * *

Edirne Belediyesi Osmanlı'da, Beyoğlu'ndan sonra kurulan ikinci belediye. Belediye binası ise Türkiye'de Belediye binası olarak tasarlanan ve inşa edilen ilk bina!

Müthiş de bir resim koleksiyonu var.

Atatürk , Menemen olayını Edirne'yi ziyaret ederken öğrenmiş. Gece kaldığı oda Atatürk Odası olarak canlı tutuluyor...

Biz TELE 1'de Cuma geceki 18 Dakika'yı bu odadan naklen ve Recep Gürkan'ın Menemen olayını anlatmasıyla başlayarak yaptık.

* * *

Recep Gürken eski CHP'li blediye başkanın DSP'ye geçerek seçime katılmasına rağmen açık arayla Belediye Başkanlığını kazanmış.

Edirne, CHP'nin Türkiye'de en çok oy aldığı ve Referandum'da en yüksek oranda "Hayır" diyen ilimiz.

Fuarı açış konuşmalarında CHP milletvekilleri Erdin BİRCAN ve Okan GAYTANCIOĞLU da, Recep Gürkan da, Vali Yardımcısı da, Atatürk, siyaset, kültür ve Demokrasi üzerine çok güzel sözler söylediler.

Erdin Bircan 'ın hapisteki gazetecilere özgürlük istemesi çok alkış aldı.

Ben açış konuşmamda çok kısaca:

1) Endüstri Toplumu öncesi Sözlü Kültür'den, Endüstri Toplumu sonrası Elektronik Kültüre atladığımızı belirttim ve Endüstri Toplumu ürünü olan yazılı kültürün önemini vurguladım.

2) "Edirne'den Hakkari'ye Türkiye" sözünün simgesel olarak ülkenin, Demokratik Milliyetçilik üzerinden bütünselliğini vurguladığını açıkladım ve Demokratik Milliyetçilğin, Türk Milletini öteki milletlerden üstün değil, onlarla eşit gören Atatürk Milliyetçiliği olduğunu bir kez daha anlattım.

"Ben komşularım veya müttefiklerim kadar milliyetçilik istiyorum, Ermeni, Yunan, Bulgar, Rus, Slav ya da Amerikan milliyetçiliği kadar" dedim.

Ayrıca, "Faşiizmin milliyeti olmaz, her ırk ya da millet için Faşizm yapılabilir" dedim.

3) "Bizi bölüyorlar, Gazi Mistafa Kemal Atatürk'ü bile 'Gazi Mustafa Kemal' ve 'Atatürk' diye bölmek istiyorlar; buna izin vermeyeceğiz" dedim.

En çok alkışı da bu sözlerim üzerine aldım.

4) Türkiye'nin yazarları ve gazetecileri hapseden bir ülke olmaktan çıkıp, kitap fuarları düzenleyen bir ülke kimliğine kavuşmasını temenni ederek konuşmamı sonlandırdım.

Hem açılış sonrası, hem de ertesi gün imza etkinliğinde okurlarımla kucaklaştık.

Edirneliler gerçekten, kültür açısından çok okuyan, seçkin insanlar.

* * *

Edirne'ye gittiğinizde sadece Selimiye Camii'ni gezmekle yetinmeyin, mutlaka müzeleri de gezin. Bana teşekkür edeceksiniz.

* * *

CHP Genel Merkezi'ne her zaman yaptığım bir öneriyi burada tekrarlayarak izlenimlerime son veriyorum:

Genel Merkez, özellikle de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, strateji olarak, başarılı belediyeleri ziyaret etmeye, onlarla özdeşleşerek, hem ülke çapındaki hem de yerel düzeydeki imgesini güçlendirmeye önem vermelidir...

Çünkü Sosyal Demokrasi'nin en güzel belediye hizmeti ve kültürel etkinlik örnekleri, başarılı belediyeler tarafından halka buralarda gösterilmektedir; Parti bundan yararlanmalıdır.