Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Kuşadası Davutlarda değişik günlerde, değişik saatlerde deniz kenarında yürüyorum. Genellikle denizle kumun buluştuğu çizgide. Kimi zaman da beton yürüme yoluna çıkıyorum.

Bu arada dikkatle etrafa ve insanlara bakıyorum. Gözlemlerim aşağıda:

1) Sitelerdeki yazlık evlerin çoğu boş. Oralarda müthiş bir milli servet yatıyor. Yazık.

2) En çok gördüğüm çift, dede-torun, anneanne, babaanne-torun. Anlaşılan çalışan anne babalar, çocuklarını kendi anne babalarının yazlıklarına getirip bırakıyorlar.

Bu durum, yazlık ev furyasının şimdiki gençlerin anne babaları zamanında yaşandığına da işaret ediyor olabilir:

Dedeler/büyükbabalar ve anneanne/babaanneler yazlık ev sahibi olmuşlar; çocuklar onların olanaklarından yararlanıyor.

3) Deniz kenarında kovalarıyla kumda oynayan çocukların kalelerini kendileri değil, onlarla oynayan anne ya da daha genel olarak babalarının yapmasına çok gülüyorum:

Oyundan zevk alan kaleleri yapan baba; çocuk onu seyrediyor. Galiba çocuklar küçükken ben de öyle yapmıştım!

4) Yürüyüş yolundaki bankların önü "çiğdem" denilen ay çiçeği çekirdeği kabukları ile dolu.

Utanç verici pis bir manzara.

Geçtiğimiz yıllarda, bankların arkalarındaki siteler, site görevlileri aracılığıyla, bunların önünü de temiz tutmaya çalışırlardı. Bu sene site çalışanı kimseyi görmedim.

5) Belediye çöpleri muntazam topluyor. Eskiden de öyleydi.

6) Bu yıl yürüyüş yolunda tozu dumana katarak ve büyük gürültü çıkararak dolaşan motosikletli münasebetsizlerin sayısı azalmış. Yasaklar işe yaramış galiba.

7) Kafeler, şemsiyeler, şezlonglar oldukça düzenli.

Esnaf, ekonomik krizden çok şikayetçi.

8) Spor için yürüyenler beton yürüyüş yolunda tempoları ve stilleri ile dikkati çekiyor.

Bu yıl gençler, özellikle genç kadınlar daha fazla.

Geçen yıllarda orta yaşlı ve yaşlı insanlar özellikle de erkekler dikkati çekerdi.

9) Ailecek yürüyenler selamlaşmaya daha yatkın. Hemen hemen bütün aileler selam verdiğim zaman aldılar.

Buna karşılık, özellikle tek başlarına yürüyen kadınlar selamlarıma hiç karşılık vermediler.

Selamladığım bütün erkekler merhabama karşılık verdiler.

10) Kıyıda güneşlenirken gazete ve kitap okuyanların sayısı son derece azalmış.

Çok eskiden Cumhuriyet gazetesi ve kitap okuyan çok kişi vardı.

Sonra, Cumhuriyet yerine daha çok Sözcü görmeye başlamıştım. Kitap okuyanların sayısı azılmıştı.

Bu kez tek tük gazete ve kitap okuyan vardı. Onlar da yabancılardı.

11) Parlak renkli haşemalarıyla denize giren kadınların sayısında geçen senelere göre azalma vardı.

12) Beni tanıyan herkes, ama herkes, istisnasız, "Bunlar ne zaman gidecek", "Seçimle gidecekler mi?" diye sordu.

13) Eylül ayında deniz birdenbire duruldu, kimi zaman çarşaf gibi oldu. Davutlar sahilinin önemli özelliklerinden biri.

14) Sahiller geçen senelere göre çok daha tenhaydı. Yabancı turist sayısı da geçen senelere göre çok çok azalmıştı.