Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
3 Nisan 2017
Gözden Kaçan Kitaplar
Siyasal gündem o kadar yoğun ki:
AKP iktidarı, "Evet" denirse Türkiye'de Demokrasiyi sona erdirecek olan
Referandum için o denli bastırıyor...
O kadar kabul edilmez yol ve yöntemler uyguluyor ki...
Bu olaylar hakkında yazı yazmaktan, çok önemli kitaplara dikkat çekmek için
fırsatım olmuyor.
Bugün bu eksiğimi hiç olmazsa bir kaç kitap üzerinden gidermek istiyorum...
Önümüzdeki günlerde Cumhuriyet'teki köşemde de bunlara değineceğim.
* * *
İlk dikkat çekmek istediğim kitap Kerem Çalışkan'ın "Mustafa Kemal'in
İsyan Muhtırası" adlı kitabı.
Kitabın alt başlığı "Mustafa Kemal'i liderliğe taşıyan tarihi belge…
-20 Eylül 1917- 100. Yıl"
Kitap, önemli bir tarihsel belgeyi gün ışığına çıkarıyor:
Mustafa Kemal'i Milli Mücadele'nin liderliğine taşıyan gizli muhtıranın
bilinmeyen öyküsünü anlatıyor...
100 yıl önce, 20 Eylül 1917'de yazılan bu belge okunmadan, İstiklal
Savaşı ve Büyük Nutuk anlaşılmaz.
Bu muhtıra, Milli Mücadele'nin önceden ilan edilmiş gerekçesidir,
önsözüdür...
İleride liderlik yapacağı Kurtuluş Savaşı'nın habercisi, Samsun, Erzurum ve
Sivas'ta oluşan isyancı ruhun belgesidir...
Kerem Çalışkan'ın incelemesi, bu konuda bir ilk çalışma olarak önem
taşıyor. Bu kitapta şu sorulara da cevap veriliyor:
İstanbul'da karanlık bir darbe girişimini, nasıl deşifre etti?
Niçin Şehzade Vahdettin ile Almanya'ya gönderildi?
Vahdettin tren yolculuğu sırasında ona ne dedi?
Mustafa Kemal, padişahtan umudunu ne zaman kesti?
Padişah Vahdettin, onu niçin Anadolu'ya yolladı?
20 Eylül Muhtırası Mustafa Kemal'ı 19 Mayıs 1919'a nasıl taşıdı?
Tam Referandum öncesi, Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonunu açıklayan...
Kurtuluş Savaşı'nı Osmanlı tarihi içine yerine oturtan...
Günün koşullarını ve geleceğe ilişkin olasılıkları irdeleyen bir muhtıranın
öyküsü anlatılıyor bu kitapta.
* * *
Aslında Kerem Çalışkan soyadı gibi çalışkan bir araştırmacı yazar:
"Alman Cihadı ve Ermeni Sürgünü" adını taşıyan bir önceki kitabı da özellikle Osmanlı dönemindeki Ermeni Soykırımı
iddialarına ışık tutacak bir araştırmaydı...
Kitabın alt adı:
"100. Yılında Ermeni Sürgünü'nün Perde Arkası ve Almanların İslam
Alemi'ni Ayaklandırma Planı"
idi.
100 yıl önce I. Dünya Savaşı'nda Almanların Osmanlı toprakları üzerinden
yürüttüğü 'Drang Nach Osten' (Doğu'ya Hücum) politikasına ışık tutuyordu.
Adeta bir macera romanı heyecanıyla okunacak olan kitapta şu konular vardı:
Alman Kayzeri II. Wilhelm İngiltere'ye karşı 'Vahşi İslam İhtilalleri'
başlatmak için nasıl emir verdi?
Kayzerin casusu 'Abu Cihad' (Max von Oppenheim) Osmanlı askerini ve
Teşkilat-ı Mahsusa'yı savaşmak için hangi cephelere gönderdi?
Alman istihbaratı, Berlin'den Bağdat'a uzanan 'Büyük Ortadoğu Projesi'nde'
Ermeniler için neden 'İç düşman' dedi?
Ermeni Tehciri'ni, Osmanlı Genelkurmayı'nı yöneten hangi Alman subaylar
Talat ve Enver Paşa'ya brifing vererek istedi?
11 Eylül 2001'de El Kaide ABD'de İkiz Kuleleri vurunca kimler Alman Cihadı
ve Oppenheim'ı suçladı?
Kerem Çalışkan'ın yeterince ses getirmeyen ama çok önemli olan bu kitabı
100 yıl sonra ilk kez belgeler ışığında Ermeni tehciri ve Almanya
ilişkisini gözler önüne seriyor!
* * *
Tam Referandum öncesi ülkemizde olup bitenlere AKP iktidarının temel
özellikleri açısından ışık tutan bir başka kitap, Merdan Yanardağ'ın
bugünlerde 8. Basımı yapılan ABD ile AKP arasındaki ilişkilerin ele
alındığı "Bir ABD Projesi Olarak AKP".
Merdan Yanardağ, iç dinamikleri de dikkate alıyor ama, AKP'yi esas olarak
ABD'nin projelendirdiğini ve iktidara taşıdığını ortaya koyuyor.
AKP'nin, Siyasal İslam'ın Antiemperyalist, Anti-Amerikancı tutumunu terk
edip, ancak emperyalizmle uzlaşarak iktidar olunabileceği anlayışına
dayanan bir parti olduğunu belirten Yanardağ, AKP ile ABD arasındaki "suç
ortaklığı"na dikkat çekiyor.
Yanardağ kitabında "Ilımlı İslam", Büyük Ortadoğu Projesi ve Yeni
Muhafazakârlık (Neo-Con) ile AKP arasındaki ilişkileri 15 Temmuz darbesine
kadar uzanan çizgide gözler önüne seriyor.
Tam Referandum öncesinde okunması gereken bir inceleme kitabı!
* * *
Yanardağ da, soyadına uygun, volkan patlaması gibi bir enerjiyle yazan bir
araştırmacı.
Türkiye'de Gülen Cemaati'nin maskesini ilk indirenlerden biri:
"Kuşatılan Türkiye" adı ile yayınlanan kitabının bendeki nüshası
2014'te yapılmış olan 26. Baskı.
Kitabın alt adı, "Gülen Hareketinin Perde Arkası".
Şimdi 15 Temmuz'dan sonra ekranların baş konuşmacısı yapılan Nurettin
Veren'in daha o zamanlar yaptığı itiraflardan tutun da, zamanın polis
müdürü Adil Serdar Saçan'ın anlattıklarına kadar pek çok belge ve bilgi,
herkesin gözünü kulağını kapattığı sıralarda, kitap olarak kamuoyunun
bilgisine sunulmuş.
* * *
Sözünü etmek istediğim beşinci kitap da yine Yanardağ'ın: "Liberal
İhanet" adını taşıyor.
Alt adı "Siyasal İslam'a Biat Edenler".
Yanardağ bu kitabında sağlam bir Marxist perspektiften Türkiye'de kendini
sol diye satan ama aslında Siyasal İslam'a biat etmeye hazır olan
entellektüellerin yanılgılarını anlatmış.
İdris Küçükömer'den başlayan ve kamuoyunda "İkinci Cumhuriyetçilik" olarak
bilinen bu "Liberal İhanet" Yanardağ'ın kitabında bütün ayrıntılarıyla ve
neredeyse, tek tek yazarların yanlışlarına işaret edilerek irdeleniyor.
Kitap, Zülal Kalkandelen'in "İdris Küçüköner'in Tezleri", "İkinci
Cumhuriyetçiliğini Temelleri" kitabındaki konumlandırmadan sonra,
Küçükömer'i, "İkinci Cumhuriyetçiliğin Babası" olarak doğru biçimde
değerlendiren ve "İkinci Cumhuriyetçiliği" geniş bir yelpazeyle, en
geniş kapsamda irdeleyen bir çalışma.
* * *
Bugün değinmek istediğim altıncı ve son kitap, genç bir yazarın ilk kitabı:
Özlem Özdemir'in "Cumhuriyet Işığında Söyleşiler" adıyla yayınlanan,
Bir Gün Gazetesinde yayınlanan söyleşilerini topladığı çalışma.
Özlem Özdemir aslında bir sanat ve kültür insanı.
Ama siyasal bilinci yüksek, toplumsal bilim dağarcığı ise bilgiyle dolu bir
sanat ve kültür insanı.
Uzun yıllar Bir Gün gazetesinde her Pazartesi bir röportajı yayınlandı. Bu
kitap da, 7 söyleşi hariç, esas olarak bunlardan oluşuyor.
Kitabın en önemli özelliği, Cumhuriyet tarihini, sanat ve kültür açısından,
hemen hemen bütün etkinlik alanlarıyla ele alması.
Özlem Özdemir, Atatürk çizgisinde Cumhuriyetçi ve Demokrat bir
gazeteci-yazardır.
Bu kitabında Muazzez İlmiye Çığ ve Hıfzı Topuz gibi en kıdemli kütür ve
tarih hazinelerinden, Mine Kırıkkanat, Barbaros Şansal ve Soner Yalçın gibi
güncel siyaseti en yakından izleyen yazarlara kadar, çok çeşitli kaynaktan
Cumhuriyet tarihi ve deneyim birikimi aktarmaları yapıyor.
Siyaset, toplum, kültür ve sanat ile ilgili tam bir Cumhuriyet Tarihi
değerlendirmesi.
Bu kitap Türkiye Cumhuriyeti'nin, günlük yaşamdan sanata, her alanda çok
önemli bir dönüşüm süreci geçirdiği, baskı ve sansürle susturulmak istenen
sanatçı ve gazetecilerin işsiz bırakıldığı bir dönemde yayınlandı.
Çağdaş Türkiye için ürettikleri eserleri ve duruşlarıyla örnek oluşturan
Soner Yalçın, Sumru Yavrucuk, Fazıl Say, Barbaros Şansal, Mert Fırat, Genco
Erkal ve Zülfü Livaneli gibi pek çok sanatçı ve yazar bu noktaya adım adım
nasıl gelindiğini anlatıyor.
Cumhuriyet'in kuruluşundan günümüze kadar neler değişti, sanatçılar ve
yazarlar değişimden nasıl etkilendi, bundan sonra ne olur gibi soruların
yanıtlarını arıyor bu kitap.
Gelecek nesiller için sanattan siyasete son dönemin kaydını tutmayı
amaçlıyor. Umutsuz, yılgın ve korku dolu günlerin içindeki okura da yalnız
olmadığını fısıldıyor...
Her evde bulunması gereken bir başucu kitabı!
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 13 Ocak 2025