Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
22 Mayıs 2017
Bergama'da 19 Mayıs'ı Kutlamak!
AKP iktidarı, 19 Mayıs gibi, 23 Nisan gibi 29 Ekim gibi bayramlarımızı
kutlamayı yasaklamaya, ya da kutlamaları sınırlamaya ve kısıtlamaya
kalktıkça, halkımız milli bayramlarımıza daha bir bilinçle ve coşkuyla
sahip çıkıyor.
Bu yıl da 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlamak
Beşiktaş'ta ve İzmir'de, mantıklı olmayan çeşitli bahanelerle yasaklandı.
Bergama da, İzmir'in bir ilçesi ama, Atatürk'ün önerisiyle başlayan "81.
Uluslararası Bergama Kermesi", 17 Mayıs-21 Mayıs tarihleri arasında
yapıldığı için bu yasağın dışında kaldı herhalde.
Ben de bu Kermes bağlamında 19 Mayıs'ta bir söyleşi ve imza günü için
Bergama'ya gittim.
Orada pırıl pırıl, genç ve çok başarılı bir Belediye Başkanı olan Mehmet Gönenç'le ve her yaştan Atatürkçü Bergamalılarla
tanıştım, kucaklaştım, sohbet ettim.
* * *
CHP'nin en büyük eksikliği, Eskişehir başta olmak üzere, Trakya'da ve
Ege'de pek çok örneğini gördüğümüz başarılı Belediye Başkanlarını ön
plana çıkarmamak, onları kamuoyuna tanıtmamak, parti içinde yeterince
desteklememek ve tüm Türkiye'deki siyasal propaganda da yeterince
kullanmamak.
İzmir'in ilçelerinde, Karabağlarda Muhittin Selvitopu
gibi, Karşıyaka'da Hüseyin Mutlu Akpınar gibi böyle
başarılı pek çok belediye başkanı var.
Mehmet Gönenç
de böyle, halkla bütünleşmiş, hem sağlam bir ideolojisi, hem de etkin bir
hizmet yeteneği olan bir başkan.
Bergama'ya, efsane Altın Direnişi'nin efsane Başkanı Sefa Taşkın tarafından kazandırılmış; onun zamanında
Belediye Meclis'ine girmiş ve onun teşvikiyle Belediye Başkanlığına aday
olmuş:
Biliyorsunuz, Bergama, doğayı mahveden Altın Madeni girişimine karşı müthiş
bir direniş gösteren ve bu direnişi kazanan bir halka sahip...
İşte Mehmet Gönenç bu direniş ruhunun ortak gücüyle
Belediye Başkanlığına gelmiş bir genç politikacı.
Asılnda son derece zarif, terbiyeli, uygar bir görünüşü var...
Böyle beyefendi bir gencin, yırtıcı bir kampanya gerektiren Belediye
Başkanlığı koltuğuna nasıl oturduğunu merak ediyor insan...
Fakat kendisini tanıdıkça, hem Demokrasiye olan inancı, hem derin kültürü,
hem hizmet aşkı, hem de alçakgönüllülüğü ile insanları fethettiğini
anlıyorsunuz.
Kenti, Belediye Kütüphanesini ve özellikle de Bergama Kültür Merkezi'in
gezerken anladım bütün bunları:
Kültür Bakanlığı Müsteşarlığım sırasında çok Kültür Merkezi projesi gördüm
ve çok inşaat başlattım... Ama Bergama'daki gibi çevreyle, doğayla, insanla
bu derece bütünleşmiş, bu derece barışık bir yapı hiç görmedim.
Düşünün ki, içinde konferans salonlarının, tiyatro sahnelerin bulunduğu,
etrafı sanatkâr ve esnaf dükkanları ile çevrili olan kocaman Kültür
Merkezi'nin çatısı yeşil alan ve merkez, kent dokusu içindeki yükseliği ile
dikkat bile çekmiyor...
Üstelik bir üst geçitle Gül Park Amfi Tiyatro'ya bağlanan bu yeşil çatıda
bir de sabit açık hava sineması var.
Mimariden çok etkilendim ve Başkan Mehmet Gönenç'e bunun
projesini kime yaptırdığını sordum.
Verdiği yanıt beni şaşırttı, çünkü uluslarası pek çok ödül sahibi olan ünlü
bir mimarın ismini söyledi.
Onun üzerine "O çok pahalı çalışır, çok para ödemiş olmanız gerekir" deyince
beni daha da şaşırtan bir şey söyledi: "Para vermedim, bedavaya yaptı" dedi.
Kültür Merkezi'nin inşaat öyküsü aynı zamanda Mehmet Gönenç'in nasıl başarılı bir Belediye Başkanı
olduğunu da anlatıyor:
Gönenç
bir gün bu mimarın medyada çıkan bir mesleki söyleşisini okur. Bunun
üzerine kendisini arar ve bu söylediklerini Bergama'da gerçekleştirmesi
için bir fırsat olduğunu söyler, mesleki iddiaları olan mimarı ikna eder;
sonunda, kente benim çok etkilendiğim müthiş bir Kültür Merkezi kazandırır.
* * *
Bergama'nın tarihsel ve arkeolojik değerini ayrıca anlatmaya gerek yok,
bu yazının amacı bu değil, zaten yerim de yetmez.
Ama Kültür Bakanlığı'nın İlçe Kütüphanesi'ne ek olarak Belediye'nin de
kendisine ait bir kütüphane kurduğunu ve buraya sadece tarih ve
arkeolojiyle ilgili kültür kitapları aldığını, kentin tarihsel ve
arkeolojik özelliğini çok etkin bir biçimde değerlendirdiğini belirmeliyim.
Belediye ayrıca bir orkestra ve bir de tiyatro kurmuş. Biz Kültür
Merkezi'ni gezerken iki grup da prova yapıyordu. Başta da belirttiğim gibi Mehmet Gönenç sadece belediye hizmetleri açısından değil,
kültür hizmetleri açısından da son derece bilinçli ve başarılı bir başkan.
Atatürk'ün önerisiyle başlatılan Bergama Kermesi'de bu yıl başta Bergama
Askhlepion Antik Tiyatrosu olmak üzere, farklı mekanlanda düzenlenen çok
önemli etkinlikplanlanmış.
Bir fikir vermek için bir kaç etkinlik saymak gerekirse, Genco Erkal'ın, Boğaziçi Gençlik Korosu
'nun, Emre Altuğ'un adları, başka ünlü sanatçılar ve
etkinliklerle içinde hemen akla gelenlerden.
Elbette böyle bir Kermes planlaması ve uygulaması büyük bir organizasyonu
ve uzun bir çalışmayı gerektiriyor.
Başkan Gönenç'in burada isimlerini saymaya yerimin
yetmeyeceği sayıda değerli yardımcısı var.
Örneğin beni de 19 Mayıs konuşması için çağıran Kütüphane Koordinatörü Aydın İleri de bunlardan biri.
* * *
Söyleşi ve imzaya gelen her yaştan Bergamalılar Gül Park Ampi
Tiyatrosu'nu doldurmuşlardı.
Benim dikkatimi en çok 5'inci sınıf örğencisi olan bir grup çocukla, en
önde oturan ak saçlı asil görünüşlü iki kardeş hanım çekti.
Ben konuşurken, izleyenlerin gözlerine bakar ve söyleşiyi ilgilerinin
dağılıp dağılmadığına göre sürdürür veya bitiririm. Bu konuşmamda, bütün
izleyicier, son dakikaya kadar büyük bir dikkatle dinlemeyi ve soru
yanıtlara katılmayı sürdürdüler.
Bu arada Kültür Bakanlığı Orkestra sanatçılarından bir eski dosttan tutun
da Twitter takipçisi yeni dostlara kadar pek çok insanla kucaklaştık.
Başkan gönenç, en ön sırada büyük bir dikkatle sonuna kadar dinledi sorulu
yanıtlı söyleşiyi.
Konuşmamda esas olarak, insanlık tarihini ve 19 Mayıs'ta Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ün Samsun'a çıkışının başlattığı bağımsızlık ve çağdaşlaşma
sürecinin bu tarih içinde yerini anlattım.
Tarım ve Endüstri Devrimlerinden sonra, Bilişim Devrimi'nde, Din ve
Milliyet ideolojilerinin üstüne gelen Demokrasi ve İnsan Hakları
ideolojisinin günümüzde insanlığın genel hedefi olduğunu ve Türkiye'de
Demokrasi savaşımının mutlaka kazanılacağını bunun için de bütün
Demokratların DİRENMESİ gerektiğini ifade ettim.
Akşama uçakla İzmir'den döneceğim için, 17:30'da başladığım söyleşinin
süresi sınırlıydı...
Konuşmamın bir noktasında ya orada durup kitap imzası yapmam gerektiğini ya
da imzadan vaz geçip konuşmaya devam edebileceğimi belirtim; oybirliği ile
imzadan vazgeçildi, konuşmaya devam ettim ve imza yerine hızlı çekilen
fotoğraflarla yetinen Bergamalılara çabucak veda ederek, ayrıldım.
Ben de katılanlar da birbirimize doyamamıştık...
Başkanla tekrar bir söyleşi için sözleştik.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024