Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Bütün bunlar olup biterken, AKP iktidarı belki de Cemaat ile giriştiği hesaplaşmanın etkilerini azaltmak için, din tabanlı uygulamalarına hız veriyor...

TSE, 6 yaşındaki çocukların haremlik-selamlık olarak ayrılmasını öngören Helal Otel standartları yayınlıyor...

Polis'te türban serbest bırakılıyor.

Bu arada, güvenlik güçlerinde ve adalet mekanizmasında dinsel simgelerin kullanılmasının sakıncalarına dikkat çeken bir tvit atınca tam bir linç olayı ile karşılaştım.

Twitter'ı bir eğitim ortamı olarak gördüğümü ve kullandığımı daha önce de belirtmiştim.

Bu nedenle, güvenlik güçlerinde ve adalet mekanizmasında türbanın kullanılmasına dikkat çektiğim bir tvit sonrasındaki gözlemlerimi, sıcağı sıcağına, Twitter'da paylaştığım gibi, okurlarıma aktarmak istiyorum:

İlk tvitim şuydu:

Türbanlı polisin tuttuğu...

Türbanlı savcının gözaltına aldığı...
Türbanlı yargıcın yargıladığı...
Başı açık kadın...
Adalete güven???

Linç bu tvitten sonra başladı. Bunun üzerine aradan 18 saat geçtikten sonra izlenimlerimi şöyle paylaştım:

2)Güvenlikte ve adalette dinî simge kullanılmasına karşı, son derece terbiyeli ve efendice bir eleştirim tam bir LİNÇ başlattı!

3)Böyle bir LİNÇ, geçmiş deneyimlerimden dolayı beni şaşırtmadı. Ama geçmişle mukayeseli olarak baktığımda şu farkları gördüm:

4)a-Sayı çok artmıştı.b-Mantık, tartışma, fikir, hemen hemen bütünüyle yok olmuştu.c-S harfiyle başlayan küfürler çoğunluktaydı

5)d-Fikrime değil, kişiliğime saldırılar çoğunluktaydı. e-Bu ülkede yaşama hakkıma bile karşı çıkılıyordu.

6)f-Fikren karşı çıkanların bir bölümü, türbanın siyasal simge oluğunu reddediyor, dinî simgedir ve zorunludur diyorlardı!

7)g-Bir bölüm açık olmanın da türban gibi bir tercih belirttiğini söylüyor, üniformanın tarafsızlığını görmezden geliyorlardı.

8)h-Terbiyemin izin verdiği 1-2 örnek hariç bütün küfür ve tehditleri engelledim. Bu tvitlerden sonra onları da engelleyeceğim.

9)ı-Küfür, hakaret ve tehditleri engellemeden önce hesaplara baktım: AKP, din, vakıf, örgüt aidiyeti beni hiç şaşırtmadı.

10)i-Beni şaşırtmayan ama üzen, medya mensuplarının da hakaret, kimi zaman küfür içeren tvitleri oldu!

11)j-Galiba bu LİNÇ kampanyasının bu denli keskin olmasının altında, bana saldırarak Cemaat desteklerini unutturma çabası var!

Başı açık olmayı da türbanla aynı biçimde, simge olarak belirten bir tvite karşılık olarak:

12)Hayır değil:

Üniforma,farkı anlaşılamaz kılıyordu.
Türban serbest bırakılınca fark olur,o zaman herkes kaygılanır

Bu da bana destek için atılan bir tvit. Çok vardı ama tek bir örnek aldım:

13)@emrkongar Eleştiriler ciddileşince ve haklı boyuta gelince, organize olmuş linç eylemleri sosyal medyada hemen yürürülüğe giriyor.+

Bu tvit de destek için atılmıştı ve FETÖ iddianamesinden söz ediyordu:

14)@emrkongar sanırım bu ve bundan sonra ugrayacaginiz saldırıların nedeni iddianamede yazılmış.

Sonuç olarak, 15 Temmuz sonrası ortamda, (en azından Twitter ve türban bağlamında) herhangi bir yumuşama ya da uzlaşma değil, çok daha keskinleşme ve sertleşme yaşadığını gözlemledim.

Dikkatimi çeken bir başka husus da, türbanı (kamudaki serbestliğiyle bile değil) sadece polis ve adalet mensupları açısından eleştirmeme karşın, olayın, genel bir "Türban özgürlüğü" bağlamında ele alınması ve ayrıca gerçekten ağza alınmayacak galiz küfürlerle saldırılması oldu.

Twitter, AKTROLLER vasıtasıyla, iktidarın siyasal davranış biçiminin bir aynası oluyor sanki!