Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

9 Haziran 2014

Kürtlere Açılım Politikasındaki Tutarsızlıklar Nereden Kaynaklanıyor?

Ciddi bir ülkede olamayacak olaylar ve görüntüler, AKP iktidarı ile PKK arasında görüşmeler başlar başlamaz ortaya çıktı:

Muhalefet görüşmeleri gündeme getirdi....

Başbakan Erdoğan "Hayır görüşmüyoruz, 'görüşüyorsunuz' diyen şerefsizdir" diye çıkış yaptı...

Ve MİT ile PKK'nın üstelik de gözlemci ülke olarak İngiltere'nin katılımıyla Oslo'da görüştüğü sonunda resme bilgi olarak açıklandı..

* * *

O günden bu güne görüşmeler sürüyor...

Ciddi ilerlemeler kaydediliyor...

Öcalan'a heyetler gidiyor...

Öcalan, silahlı liderlik Kandil'e mesajlar yolluyor, oradan mesajlar alıyor...

Bildirileri meydanlarda okunuyor...

BDP ve HDP olarak meşru siyasal partiler, Kürtlerin temsilcisi olarak Öcalan'la birlikte beyanlarda bulunuyor...

Koşullar öne sürülüyor...

AKP iktidarı en üst düzey bakanlarını Öcalan'a yolluyor...

Anlaşmalar yapılıyor, takvimler belirleniyor...

Ve tam bu arada, Başbakan Erdoğan, Kürtlere, Kürt politikacılara en ağır sözlerle hücum ediyor...

Üstelik bu sırada Güneydoğu'da karakol baskınları, halk hareketleri, yol kesmeler, yol kontrolleri de alıp başını gidiyor...

Bu ne biçim iş?

* * *

Evet, "Bu ne biçim iş?"

Bu şöyle bir iş:

1) Sürecin arkasında Amerika Birleşik Devletleri var, her iki tarafa da bastırıyor, bu nedenle bu sürecin durması olanaklı görünmüyor...

ABD'nin asıl uzak hedefi, Ortadoğu'da bağımsız bir Kürt devletinin kurulması.

Zaten Kuzey Irak'ta bu projenin son aşamasına geliniyor...

Türkiye'deki yakın hedef de, PKK'nın, silahlı terör mücadelesinin tasfiyesi ve sivil siyasetle bütünleşmesi...

Ondan sonra da, yine bölge dinamiklerine göre, uzun vadeli çözüme yönelik adımlara devam.

Elbette denklemin bir de Suriye ayağı var ama, orada işler biraz karışık, süreç daha yavaş ve engebeli bir arazide geliyor.

2) Türkiye'deki olayın şimdilik iki tarafı var: AKP iktidarı, yani Başbakan Erdoğan ve PKK, yani Öcalan.

Taraflar her ne kadar birer liderin kişiliğinde temsil ediliyorsa da, birbirlerine güvenmedikleri için, PKK, BDP HDP olarak yasal siyasal örgütleri ve silahlı güç olarak Kandil'i devreye sokuyor, AKP de, MİT'i ve bakanlarını.

Böylece zaman zaman pazarlık adına, farklı çıkışlar, tutarsız eylem ve söylemler kamuoyuna yansıyor.

3) PKK'nın işi daha kolay, bu nedenle aralarındaki tutarsızlıklar daha az...

Çünkü Kürtler arasında Türkiye'nin sahip olduğu "demokrasi benzeri" mekanizmalar yok...

Lider ne derse o oluyor...

Öcalan bir biçimde duruma egemen!

PKK, bir yandan da, pazarlık gücünü göstermek için, şiddet eylmelerini sürdürüyor, sıkışınca, "Bunlar münferit olaylar, yerel örgütlenmelere sz geçiremiyoruz" açıklaması yapılıyor.

4) AKP'nin işi zor, hem de iki nedenle çok zor:

Birinci olarak AKP'nin daha doğrusu Erdoğan'ın egemenliğinin, liderliğinin sürmesi, "yarı demokratik" nitelik taşısa da, bazı mekanizmalara bağlı...

Yani ne denli adil ve dürüst olduğu çok tartışmalı olan seçim mekanizmaları var önünde.

İşte işi zorlaştıran ikinci neden burada ortaya çıkıyor:

AKP'yi ve Erdoğan'ı seçecek mekanizmalara, Kürtler, milliyetçi Türkler ve ana muhalefet de dahil...

AKP artı Kürt oyları Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi için yeterli gibi görünüyorsa da, hiç bir garanti yok...

Son günlerdeki rüşvet ve yolsuzluk olayları, ihmalden doğan toplu ölümler, polisin sürekli uyguladığı baskı ve şiddet, Gülen Ceamati'ni düşman ilan etmesi, Erdoğan'a ve AKP'ye oy kaybettiriyor.

Üstelik AKP'nin "sağın bütünleştirilmesi" projesinin önemli bir ayağı, MHP'yi eritmek...

Ama bir yandan, etnik düzeyde, Kürt ekseninde destek politikası izlemek, öte yandan Türk milliyetçiliği çizgisindeki MHP oylarını almak gerçekten çok çok zor!...

* * *

Bu filmde, yönetmen ABD...

Erdoğan, Öcalan ve diğerleri aktör...

Ne yazık ki yönetmen, geçmişte çok hataları olan, bir çok işi yüzüne gözüne bulaştırmış bir kimlik...

Aktörler ise zaten acemi ve uyumsuz...

Sonuçta yukarda işaret ettiğim tutarsızlıklar ortaya çıkıyor...

Ve bedelini biz, aslında yönetmen olması gereken ama seyirci koltuğunda oturan vatandaşlar, ödüyoruz.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional