Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

28 Ekim 2013

Diktatörler ve Seçimler...

Gezi Parkı Direnişi ile gittikçe tırmanan baskılar, ODTÜ olayında da aynıyla devam ediyor...

Baskı, artık bütün okulları, öğrencileri, öğretmenleri, twitter'ı, facebook'u da kapsama alanına aldı!

Zaten bir kaç bağımsız gazete ve televizyon dışındaki ana akım medyada, Başbakan'ın hoşlanmadığı ne yazar ne de televizyon programcısı kaldı...

İş adamları AKP çizgisinin dışına çıkmamak için özel bir özen gösteriyor...

Sadece mahkemelerin değil, Yargıtay'ın da siyasal etki altında kaldığı artık günlük tartışmaların ana konusu...

Türkiye, AKP'nin "İleri Demokrasisi" altında inliyor!

* * *

Başakan Recep Tayyip Erdoğan, gerek içerdeki gerekse dışardaki çevrelerden gelen eleştirilerden iyice bunalmış herhalde...

Geçen gün yaptığı konuşmada diktatörlük üzerinde durdu ve şöyle dedi:

"Bizi diktatörlükle suçlayanlara, vesayet kurmakla itham edenlere hodri meydan diyorum.

Buyursunlar 30 Mart'ta sandıkta kozlarını paylaşsınlar.

Bu ülkede bir diktatör varsa buyursunlar bu diktatörü sandık yoluyla indirsinler."

Sanki diktatörler kendilerini destekleyen seçmenler nezdinde oy kaybederlermiş gibi...

Sanki diktatörler sandık yoluyla indirilebilirlermiş gibi!

Oysa yakın tarihteki ve günümüzdeki bütün diktatörlerin secmen tabanlı olduğu açık bir gerçektir...

Kimisi yüzde doksana yakın oyla seçilir...

Kimisi yüzde doksana yakın oyla hayat boyu yöneticilik koltuğuna oturur.

Dahası, Ortaçağ'da engizisyon döneminde insanları diri diri yakan diktatörler oylansaydı, hiç kuşkunuz olmasın, dini değerlerin arkasında uykuya yatmış olan çoğunluğun desteğini alırlardı.

* * *

Diktatörlüğün ölçütü ve ölçüsü hiç bir zaman seçmen ya da oy olmamıştır, olamaz da...

Çünkü büyük kalabalıklar, zaten çoğunluk diktatörlüğünün en önemli kaynaklarından biridir!

Erdoğan'a yöneltilen en önemli eleştirilerden biri "çoğulcu demokrasiden" değil, "çoğunlukçu demokrasiden" yana tavır koymakta oluşudur.

* * *

Diktatörlüğün ölçüsü ve ölçütü, başta muhalefet özgürlüğü, iade özgürlüğü, basın özgürlüğü olmak kaydıyla temel insan hak ve özgürlüklerinin varlığı ya da yokluğudur.

Elbette seçimlerin de açık, şeffaf, dürüst ve adil olması gerekir!

Seçimlerde detemel hak ve özgürlükler değil, kimin yöneteceği oylanır...

Bir başka deyişle seçimler, yöneticilerin demokrasiye bağlılığını değil, geniş kitlelerin onlara verdiği desteği ölçer...

Ve ne yazık ki, tarihte de günümüzde de, geniş kitlelerin demagog ve diktatör eğilimli liderleri seçmesi, hiç de görülmeyen bir olay değildir!


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional