Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

9 Mayıs 2011

Sabah Haberleri Programlarının Kulislerinde.

NTV'de her gün konuşan biri olarak başka kanallardan gelen ekrana çıkma önerilerine pek sıcak bakmadığımı bütün meslektaşlarım bilir.

Hatta ara sıra başka kanallardaki programlara konuk giden Mehmet Barlas'ı ekranlara çok sık çıktığı için eleştiririm.

İnsanın çok sık ve farklı kanallarda görünmesinin izleyici açısından pek de sempatiyle karşılanmadığını düşünüyorum.

Biraz da bu nedenle, gençler arasında "her köfteye maydanoz" olmak denilen duruma düşmemek için kendimi sakınıyorum.

Ama "İçimizdeki Zalim" çıkınca kitabımın tanıtımı da olacak diye davetlere gitmeye başladım.

Son günlerde katıldığım programlar, kanallar ve sunucuları şöyle.

KANAL A'da "Hadi Konuşalım", Esra Harmanda.

HABERTURK'te "Yazılı Basın", Pelin Çift.

CNNTURK'te "Medya Mahallesi" Ayşenur Arslan.

* * *

Esra Harmanda son derece iyi niyetli, mesleğine çok bağlı, aynı zamanda oyunculuk da yapan başarılı bir sunucu.

Kendini geri planda tutan, konuğunu ön plana çıkarmaya çalışan bir ev sahibi.

Dizilerde de oynadığı ve zaten yeterince ön planda olduğu için, bu konuda hiçbir kompleksi yok.

Benim dikkatimi çeken özelliği son derece güleryüzlü olması.

Sürekli gülümsüyor program boyunca.

Bu özelliği programının son derece sempatik ve rahat bir ortamda, çok doğal ve hızlı geçmesini sağlıyor.

Konuğu sözünü bitirdiği zaman, uygun bir replik veriyor ve sohbetin devamını sağlıyor.

KANAL A reytingi düşük bir kanal, seyircisi çok fazla değil, ama eminim Harmanda'nın programı en çok ilgi toplayanlardan biri.

Hergün yaptığı programa çağırmadığı, konuşmadığı kişi kalmamış adeta.

Sanıyorum, ilerde adından sadece oyuncu olarak değil, televizyon sunucusu olarak da çok söz ettirecek.

Tabii kader ona ne hazırlıyor, şimdiden bilmek olanaklı değil.

Bu programdan son derece olumlu izlenimlerle ayrıldım.

* * *

HABERTURK'te Pelin Çift, çok genç olmasına karşın, NTV ve CNNTURK gibi kanallarda sunuculuk yapmış, deneyimli, çalışkan, mesleğinde ihtiraslı bir ev sahibiydi.

Konuğunu zorlayan sorular soran, tartışılan konuyu iyice deşen bir davranış içindeydi.

Son derece saygılı ve dikkatli, ama tartışmacı bir tavır sergiledi program boyunca.

Benim katıldığım tartışma programından ayrıca bir program daha yapıyor ve haber de sunuyor.

Tam bir "medya işçisi".

Kendine saygısı ve güveni tam.

İlerde bu zarif medya mensubunun da adını daha çok işitebiliriz, şimdiden kendini kanıtlamış ve çok başarılı.

* * *

CNNTURK'te Ayşenur Arslan'ı anlatmaya herhalde gerek yok.

Ünlü gazeteci, televizyoncu, kendini defalarca kanıtlamış, medyaya hakim bir meslektaş.

Tüm gündemi, sorunların derinliğine inerek, çelişkileri vurgulayarak tartışıyor ve tartıştırıyor.

Konuğunu konuştururken, kendi yargılarını açıkça ortaya okuyor, karşısındakinin fikirlerini deşiyor.

Yılların deneyiminin getirdiği bilgi birikimi, programı sunarken de tabii ona çok yardımcı oluyor.

Her konuyu tarihsel perspektifi içinde irdeliyor, hem konuğunu hem de izleyiciyi tatmin ediyor.

Ayşenur'un programında medya özgürlüğü ve demokrasi hakkında söylediklerim internetteki haber sitelerine de haber oldu, isteyenler aşağıdaki adresten izleyebilir. http://www.gazeteciler.com/gundem/turkiye-kosu-bandinda-gibi-34480h.html

Programdan sonra Uğur Dündar geldi, ayak üstü uzunca bir sohbet gerçekleştirdik.

Bu sohbetin öyküsünü ve ilham ettiği bir yazıyı geçen Pazar günü Cumhuriyet'teki aydınlanma köşesinde yazdığım yazıda okuyabilirsiniz.

* * *

Katıldığım her üç programda da dikkatimi çeken bazı ortak noktalar vardı.

Onları sizler için şöyle özetlemek isterim:

Sunucular bana karşı olağanüstü bir sevgi, saygı ve yakınlık gösterdiler.

Ayşenur Arslan tabii eski dostum, onunki doğal.

Ama Esra Harmanda ve Pelin Çift ile ilk kez karşılaşıyordum.

İlk kez karşılaştığım için de, tutum ve davranışlarını son derece titiz bir biçimde izledim:

Ne kendilerini empoze eden bir saldırganlık, ne de hoşa gitmek için özel bir çaba...

Son derece dengeli, son derece profesyonel, gayet ölçülü ama çok saygılı bir yaklaşım sergiledi her ikisi de.

Oysa Harmanda'nın aynı zamanda (benim hiç bilmediğim ve kendisiyle tanıştıktan sonra öğrendiğim) başarılı oyunculuk tarafı, Çift'in ise çeşitli kanallarda yaşadığı deneyimler bu iki genci de çok daha "empozan", iddialı ve tabii dolayısıyla çok itici yapabilirdi.

Her ikisinde de bu izlenimi almadım.

Tam tersine her ikisi de, kariyerleri, konukları, soruları, programları için tavsiye isteyen bir tutum sergileyerek, kendilerini geliştirmek çabası içinde göründüler bana.

Tabii bunlar son derece kısa ve tek defalık izlenimler; çok yanıltıcı da olabilirler.

Ama ne olursa olsun, verdikleri ilk izlenimin çok olumlu olduğunu belirtmeliyim.

Bu üç programda da gözlemlediğim bir başka ortak nokta, bütün sunucuların adeta tek başlarına çalışmakta oluşuydu.

Yani arkalarında kendilerine gündemi hazırlayıp sunan yardımcılar, yol gösteren editörler ve benzeri kişiler yoktu.

Her üçü de altına girdikleri yükü tek başlarına taşıyordu.

Bir yandan hazırlık, öte yandan sunuculuk, zor iş doğrusu.

Son bir söz olarak her üç programda da "İçimizdeki Zalim"in bol bol konuşulduğunu, ev sahiplerimin büyük bir başarıyla gündemin sorunlarıyla kitabımı harmanladıklarını vurgulamalıyım.

Hepsine çok teşekkür ediyorum ve kariyerlerinde erişeceklerine hiç kuşku duymadığım yeni başarılarını bekliyorum.


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 15 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional