Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

1950'li yılların ortasında Demokrat Parti iktidarı, yerli ve yabancı uzmanların yıllarca üzerinde çalıştıkları "F klavyeyi" kabul etti ve yurda bu klavye dışındaki daktiloların ithalini yasakladı.

Önce bu klavyeyi Türkiye'ye kabul ettiren İhsan Yener'i dinleyelim:

"1946?dan itibaren Türk dilinin özelliklerine uygun, standart bir klavye geliştirilmesi için resmi makamlara yazılar yazdım... 'Bilimsel bir klavye yapın, sizin yaptığınızı kabul edelim' dediler.

Yabancı uzmanların da bulunduğu bir komisyon kuruldu. Türkçe'de kullanılmakta olan tüm kelimelerin istatistiğini TDK'nın kılavuzundan yararlanarak çıkardık.

29934 kelime içinde hangi harften kaçar adet bulunduğunu tespit ettikten sonra, parmakların fiziksel güçleri ve hareket özelliklerini de esas alarak harfleri yerleştirdik.

Ellerin kullanım yüzdesini de hesaba katarak yaptığımız klavyede sol el yaklaşık yüzde 49, sağ el de yüzde 51 oranında kullanılacak şekilde harfler yerleştirilmiştir.

Türkçe'nin fonetik özelliğine uygunluk açısından sesli harfleri sol elde topladık... Gümrük kanunlarına 'bundan sonraki ithalat standart Türk klavyesine uygun olacak' diye bir madde kondu."

Bu klavye Türkçe'ye o denli uygundu ve yazması o denli kolaydı ki, on parmak daktilo yazan gençlerimiz o tarihten bugüne kadar uluslararası yarışmalarda sayısız şampiyonluklar kazandı ve kazanıyor.

İhsan Yener ve genç arkadaşları 1950'lli yıllarda, bu işteki başarılarını da simgeleyen "Şampiyon Daktilo Kursları" adıyla bir özel eğitim dershanesi kurdular ve eğitime başladılar.

Zaten bütün sekreterlik okullarında ve Ticaret Liselerinde F klavye zorunlu dersti.

Ben de Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirmeden önce, önüme iki işlevsel hedef koymuştum:

Profesyonel şoför ehliyeti almak ve on parmak daktilo yazmayı öğrenmek.

Mezun olmadan önce her iki hedefimi de gerçekleştirdim.

Teyzemin oğlu Ergün Işıkal, Şampiyon Daktilo Kursları'nın sahiplerinin arkadaşıydı; bana Laleli'deki dershanede onbeş günlük bedava bir eğitim ayarladı.

Ve böylece, yaklaşık yarım yüzyıldır on parmak F klavye kullanıyorum.

F klavye ile on parmak yazmanın en önemli özelliği, uzun süre yazmamış ve yavaşlamış olsanız bile, yazmaya başladıktan kısa bir süre sonra, hızlı ve yanlışsız yazmaya yeniden devam etmeniz oluyor.

Türkiye'ye masa üstü yayıncılığı getiren MacIntosh bilgisayarları, o zamanlar herkes F klavye kullandığı için, bu klavyeyi standart olarak üretmeye ve Türkiye'ye ihraç etmeye başladı.

Arkasından Microsoft, Mac'leri yakalamak için normal PC'ler için geliştirdiği yazılımlara mecburen F klavyeyi de standart olarak dahil etti.

Artık satılan bütün masaüstü bilgisayarlar için F klavyeler 15-20 lira gibi ucuz bir fiyata bulunuyordu.

Buraya kadar her şey güzel...

Dizüstüler ucuzlayıp, MacIntosh'un yaptıklarını da yapmaya ve büyük sayılar halinde Türkiye'ye ithal edilmeye başlayınca üretici ve ithalatçılar, bir nevi daktilo klavyesi gibi klavyesi olan bu aletleri Q klavye denilen ve İngilizce'de bile yazması en zor olan klavye ile Türkiye'ye getirdiler.

(Q klavyenin öyküsü için sitemdeki öteki yazılarıma bakılabilir)

Q klavye Türkçe karakterler içermiyordu.

Bunun üzerine bu klavyelere Türkçe karakterleri de eklediler ve ortaya "Türkçe Q" denilen, uyduruk ve yazması son derece zor olan bir klavye çıktı.

Bütün çabalarımıza karşın, ithali yasak olmasına karşın, devlet bu tür klavyeler karşısında sessiz kaldı.

Dizüstü bilgisayar almak isteyen F klavyeciler yeni çözümler üretmek zorundaydı:

Genellikle uygulanan çözüm, Türkçe Q denilen uyduruk klavyeli bir dizüstü alıp tek tek harflerin yerlerini mekanik olarak değiştirmekti.

Ama bu yapıldığı zaman da satıcı firmanın garantisi son buluyordu ne yazık ki...

Zaten bir süre sonra, klavyeler blok halinde üretilmeye başlandı ve böylece harflerin yerini değiştirmek olanağı da kalmadı.

Şimdi uygulanan çözüm, bu bilgisayarların klavyeleri için üretilen özel yapışkan harflerin alınması ve tuşların üstlerine bunların konulmasıdır.

Ne yazık ki gerek yerli gerekse yabancı bilgisayar üreticileri F klavyeli dizüstü imal etmiyor...

Oysa çok küçük bir yatırım maliyeti ile bu gerçekleştirilebilir.

Şimdi gelelim benim kendim için ürettiğim çözümlere:

Yıllar önce aldığım ilk dizüstü bilgisayarımı oğlum Kağan, F klavyeye çevirmişti.

Sonra o artık çok yavaş kaldı, yeni bir bilgisayar almak gerekti.

Şu anda kullandığım Dell marka bir dizüstü bilgisayar.

11 inç, küçük, hafif, hızlı, çok özel bir model.

Cumhuriyet'teki bilgisayarcı arkadaşlarımın araya girmesiyle, genel müdürlükten özel izin alınarak benim için F klavyeye çevrildi.

Ama küçük bir kusuru var:

Sabit diski sadece 80 GB.

Tahmin edersiniz ki, bir süre sonra kapasitesi doldu ve benim yeni bir dizüstüne gereksinmem oldu.

Başladım aramaya...

Bayiler, üreticiler ve tamircilerle, aylar süren temaslardan sonra normal bir dizüstü bilgisayarda F klavye bulamayacağımı anladım.

Ve yine gazetedeki arkadaşların yardımı ile MacIntosh'un 13 inçlik bir Apple'ını aldım.

"Aldım" dediğime bakmayın, Türkiye temsilcisi Bilkom bütün iyi niyetine karşın ancak bir buçuk ayda getirtebildi ABD'den.

Ama pırıl pırıl. fabrika çıkışlı bir F klavye dizüstü...

Üstelik alışık olduğum Microsoft işletim sisteminin "Word" gibi programları da yüklendi...

Son derece hızlı, ekran bir harika, vs., vs!

Alışması biraz zaman aldı ama artık herhangi bir sorun yaşamıyorum.

F klavye kullanan herkese Apple ürünlerini tavsiye ederim...

Türkiye'yi adam yerine koyup, bizim için fabrika çıkışlı F klavye üretiyorlar...

Üstelik ürünleri de harika!

Şimdi gelelim işin piyasayı belirleyecek büyük adımına:

Q klavyenin yasaklanmasını filan kimse istemiyor...

Sadece F klavyenin devlet kurumlarınca desteklenmesi öneriliyor...

Ki zaten Ticaret Meslek Okullarında F klavye eğitimi veriliyor.

Ama piyasayı belirleyecek olan Milli Eğitim Bakanlığı.

Her Bakan okullara F klavye bilgisayar alınacağını söylüyor ve hiçbiri bu sözünü yerine getirmiyor...

Oysa Milli Eğitim Bakanlığı hem F klavye müşterisi olsa hem de bunu okullarda bütün öğrencilere öğretse, bakın o zaman piyasa nasıl bu uyduruk saçma sapan Q klavyeden F klavyeye dönüveriyor!