Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
22 Ağustos 2011
Tatili Yaşamamak!
Bir sahil kasabasının uçsuz bucaksız plajında yürüyorum...
Denizle kumsalın öpüştüğü çizgide, güneşin bu kavuşmaya tanıklık ettiği, dağların
erişilmez görünen doruklarıyla bezenmiş bir ortamda...
Kulaklarımda dalgaların bir klavsen konçertosunu andıran ritmik ve dinginlik veren
hışırtısı...
Yüzümde doğanın serin okşayışını duyumsatan hafif bir esinti...
Uçsuz bucaksız mekanda sonsuzdan gelen, sonsuza giden bir yürüyüş adeta!
Haberler zihnimde:
Ölüm, savaş, kan, gözyaşı...
Savaş çığlıkları...
Şehitler...
Hepsi ana-baba evladı...
Dört duvar arasında, parmaklıklar arasında çile dolduranlar...
Yeni tutuklamalar...
Tanıdığım, tanımadığım bir çok insan...
Hepsi ana-baba evladı...
Nedir paylaşılamayan?
Niçin bu bitmez tükenmez kin, garez, öfke, hesaplaşma?
Gençliğini yaşayamamış...
Gençliğinde yaşayamamış...
Gününü yaşamayan...
Doğadan, insandan, güzelliklerden, sevgiden, aşktan nasibini alamamış yöneticiler mi...
İktidar hırsı mı?
Silah sesleri, dalga hışırtılarını bastırıyor...
Şehit ailelerinin çığlıkları, tutukluların isyan haykırışları doğanın güneş altında parıltılarla donattığı denizi ve kumsalı simsiyah bir kana boyuyor...
Sonsuzdan gelen, sonsuza giden mutluluk yürüyüşü bir karabasana dönüşüyor!
