Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
19 Aralık 2011
Bir Mesleğin ve Eğitimin 50 Yıllık Öyküsü
Sosyal Hizmetler Akademisi, Sağlık Bakanlığı Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğüne bağlı bir meslek yüksek okulu olarak 1961 yılında kuruldu.
Mezunlarına "Sosyal Hizmet Uzmanı" denildi ve teknik eleman kadrosuna alınarak benzerlerinden daha iyi maddi koşullar sağlandı.
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Çalışma Yüksek Okulu 1967 yılında dört yıllık eğitim veren bir meslek yüksek okulu olarak Üniversite ile birlikte kuruldu.
(O zamana kadar Hacettepe, Ankara Üniversitesi'ne bağlı ikinci Tıp Fakültesiydi.)
Kısa bir süre sonra Sosyal Çalışma Bölümü adını alarak beş yıllık akademik bölüm statüsü kazandı.
Sağlık Bakanlığı kendine bağlı Akademi mezunlarını işe alırken Sosyal Çalışma mezunlarını dışladı.
Bu nedenle Hacettepe mezunları Bakanlık dışındaki alanlarda çalışarak iş hayatına atıldı.
1980 darbesinden sonra, 1982 Anayasası'nın kabulünden önce kurulun YÖK tarafından kaldırılan tek bölüm niteliğiyle Hacettepe Üniversitesi Sosyal Çalışma Bölümü kapatıldı ve Keçiören'deki Sosyal Hizmetler Akademisi'yle birleştirildi.
Adı Akademi olmasına karşın Sağlık Bakanlığı'na bağlı olan yüksek okulda ne yazık ki yüksek lisans ve doktora gibi akademik çalışma olanağı yoktu.
Birleşmeden sonra bu olanak doğdu elbette.
Sosyal Çalışma ve Sosyal Hizmetler mesleğinin ve disiplininin tarihi, bir anlamda Sosyal Çalışma Bölümüyle Sosyal Hizmetler Akademisi arasındaki yaklaşım farklarıyla belirlendi...
Ama son zamanlara kadar bu bölüm üniversitelerde yaygınlaşamadı.
Daha sonra 2000'li yıllarda Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu, Sosyal Hizmet Bölümü adı ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ne bağlandı ve yeniden akademik bir bölüm niteliği kazandı.
Geçen Perşembe günü Hacettepe Üniversitesi'nde Akademinin ellinci, Sosyal
Çalışma Bölümü'nün kırkdördüncü kuruluş yılı, büyük bir sempozyumla kutlandı.
Ben de kuruculuğuyla övündüğüm Sosyal Çalışma Bölümü'nün öyküsünü anlattım.
Elli yıl sonra geriye baktığımda ve bugünle karşılaştırdığımda alınan yol
belli bir gelişmeyi belirliyordu ama çok daha ileri gidilmiş olması gerekliydi.
Kurumlar arası rekabet, bakanlık bürokrasilerinin işin içine girmiş olması,
Türkiye'nin ve üniversitelerin geçirmiş olduğu bunalımlar, genç akademisyenlerin
azimli çabalarının verimini azaltmıştı.
Ama yine de Hacettepe Sosyal Hizmet bölümü eski fedakâr hocalarının
yanında yeni genç ve dinamik çok yetenekli gençlerle büyük bir gelişme
gerçekleştirmişti.
Bugün gelinen noktada bir çok üniversitede "Sosyal Hizmet" bölümleri
açılmış ve açılıyor...
Hatta Erzurum Üniversitesi bu konuda açık öğretime bile başlıyormuş.
Hemen iki noktayı belirtmek istiyorum:
Birinci olarak bu bölümlerin adı "Sosyal Hizmet" yerine "Sosyal Çalışma ve
Sosyal Hizmetler" olmalıdır.
Çünkü hem sadece "Hizmet" adı altında akademik bir bölüm olamaz; bu
yaklaşım bir disiplin olarak Sosyal Çalışma'nın gelişimini ve akademik
yaklaşımı engeller...
Hem de Türkçenin mantığına uygun değildir; "Hacettepe Üniversitesi Sosyal
Hizmet Bölümü" ifadesi, "Hacettepe Üniversitesi Mediko-Sosyal Merkezi" gibi,
akademik bir bölüm olmaktan çok, üniversitenin öğrencilerine verdiği hizmetlere
ilişkin bir etkinlik gibi algılanmaktadır.
Dilerim Sosyal Çalışma ve Sosyal Hizmetleri bir yüksek okul sınırlamalarından
kurtarıp bir akademik bölüme dönüştüren Hacettepe Üniversitesi yönetimi, bu konuda
da öncü adımlar atar ve YÖK ile gerekli temasları yaparak, bu bölümün adını düzeltir.
İkinci olarak belirtmek istediğim nokta, Sosyal Çalışma ve Sosyal Hizmetler
eğitiminin, uygulamalı niteliğinden dolayı, açık öğretime uygun olmamasıdır.
Öğrenciler baştaki temel eğitimden sonra, yıllarca sosyal hizmetler veren
çeşitli kurumlarda staj yapmak zorundadır.
Ancak böylece aldıkları akademik eğitimi uygulama ile bütünleştirmek
olanağına kavuşurlar.
Pek doğal olarak açık öğretim mantığı içinde böyle bir staj katkısının
sağlanması olanaklı görünmemektedir.
Bu nedenle adına şimdilik, yanlış olarak "Sosyal Hizmet" denilen Sosyal Çalışma
ve Sosyal Hizmetler disiplini alanında açık öğretim yapılması yanlış olacaktır;
bu yanlıştan geri dönülmelidir.
Bu konuda da, pek çok konuda üniversite eğitimindeki yeniliklere öncülük
etmiş ve önemli katkılarda bulunmuş olan Hacettepe Üniversitesi'nin öncülük
yapması gerekmektedir.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 30 Eylül 2024