Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Ne biçim bir raslantıysa, sadece AKP iktidarına karşı olanlar bu çetenin üyesi, tutuklu.

Ne tesadüfse, Fethullah Gülen Cemaati'nin devlet içindeki örgütlenmesini inceleyenler bu çetenin üyesi, tutuklu.

"Çete üyeleri" arasında birbirlerini hiç tanımayanlar, hiç görmemiş olanlar, hiç karşılaşmamış olanlar var...

"Çete üyeleri" arasında birbirlerini sevmeyenler, birbirlerine karşıt olanlar var...

"Çete üyeleri" arasında eski emniyet müdürleri var...

"Çetenin" içinde eski generaller, subaylar var...

"Çetenin" içinde eski rektörler, profesörler, cerrahlar var...

"Çetenin" içinde bir siyasal partinin lideri ve yöneticileri var...

"Çetenin" içinde gazeteciler, yazarlar, öğretim üyeleri var...

"Çetenin" içinde "çetenin" bomba attığı gazetenin yöneticileri var...

Kamuoyunun iktidar yandaşı olan bir bölümü bütün bunları doğal karşılıyor...

Kimisi de "Canım bazen kurunun yanında yaş da yanar" diyerek yapılan haksızlık ve hukuksuzlukları olağan ve haklı görüyor.

Bütün bunlara ek olarak bir gün odatv yöneticileri, başta Soner Yalçın olmak üzere bu çeteye mensup olmaktan tutuklanıyor...

Aynı çevreler bunu da doğal karşılıyor...

Ne zaman ki odatv ve Soner Yalçın üzerinden Ahmet Şık ve Nedim Şener'e gidiliyor, bu gazeteciler de tutuklanıyor, o zaman iktidar yandaşı malum çevrelerden "Bu kadar da olmaz" çığlıkları yükseliyor.

Oysa, odtv, Soner Yalçın ve arkadaşları olayı olmasa, Ahmet Şık ve Nedim Şener'e de gidilmeyecek.

Biraz hukuk saygısı, biraz demokrasi kaygısı, Silivri davalarında yapılan haksızlıklara daha baştan karşı çıkılmasını gerektiriyor.