Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
10 Ocak 2011
Kadın Vücudunun Cazibesi ve Mukaddesliği.
Babam felsefe hocasıydı.
Lisede Psikoloji, Sosyoloji, Mantık ve Felsefe derslerine girerdi.
Ben de onun öğretmenlik yaptığı iki okuldan biri olan Şişli Terakki Lisesi'nde (öteki Pertevniyal lisesiydi) okuduğum için Psikoloji dersinde benim de hocam olmuştu.
Ne yazık ki lise son sınıfa geçtiğimde Türkiye'nin ilk dağcı şehidi olan ağabeyimin acısına dayanamayıp onun ölümünün tam ikinci yıl dönümünde kalp krizinden öldü; Mantık ve Sosyolojiyi ondan okuyamadım.
Babamın derslerde yaptığı tanımları hâlâ anımsıyorum ve bir yeri geldikçe de kullanıyorum.
Çünkü aradan yarım yüzyıl geçmesine karşın bu tanımların önemli bir bölümü hâlâ geçerliliğini koruyor ve çok açıklayıcılar.
Bunlardan biri "Kişilik" tanımıydı.
Babama göre "Kişilik, insanın maddi ve manevi varlığının 'Ben' bilinciyle
bütünleşmesidir".
Karakteri ise "Aynı uyarıcılara karşı aynı tepkiyi vermek olarak" tanımlardı.
Bu açıdan "Kişiliksiz insan yoktur, ama karaktersiz insan olabilir" derdi.
Beden insanın kişiliğinin önemli bir parçasıdır.
Bir insanın bedeninin, cinsel amaçla ellenmesi ya da öfkeyle saldırıya uğraması ne kadar alçaltıcıdır...
O anda "benliğiniz" yani kişiliğiniz zedelenir...
Çocuk da olsanız, yetişkin de, büyük bir travma yaşarsınız.
Dünyanın her yerindeki cinsel bakımdan aç ve ilkel erkekler kadınlara elle sarkıntılık eder.
Kimi zaman bundan dolayı ceza görür, bazen dayak yer, kimi zaman da yaptıkları yanına kâr kalır.
Türkiye'de nedense turist kadınlara sarkıntılık etmek bir alışkanlık haline gelmiştir.
Tabii kalabalıklardan yararlanıp yerli, yabancı ayırt etmeden bütün kadınlara sarkıntılık etmek de...
Taksim'deki ve Nişantaşı'ndaki yılbaşı kutlamaları da böyle sarkıntılık olayları için ilkel ve cinsel açlık çeken erkeklerin en sevdiği olayların başında gelir.
Ben bu yılbaşını, dostum Muti'in Nişantaşı kutlamalarının yapıldığı meydana bakan evinde geçirdim.
Meydanda herhangi bir sarkıntılık ya da olay görmedim.
Sadece bir ara bir adam hızla kalabalığın arasında koşmaya başladı ama çok kısa bir süre sonra ortalık duruldu.
Anlaşılan Taksim'deki kutlamalar daha olaylı olmuş...
Bazı sarkıntılık olayları meydana gelmiş.
Şimdi işin en can alıcı noktasına geliyoruz:
Eskiden tacizciler ceza yasasının 105'inci maddesine göre yargılanır, komik para cezalarıyla salınırdı.
İlk kez bir hakim çıktı, Taksim'de yakalanan 13 yılbaşı tacizcisi için TCK 102'yi işletti.
Şimdi hepsi 'vücut dokunulmazlığını ihlal'den 7 yıla kadar hapisle yargılanacak.
Belki bu cezayı fazla bulanlar olabilir...
Belki haklı da olabilirler...
Ama ilkel erkeklere, kadına, kadın vücuduna saygı duymayı nasıl öğreteceğiz ki?
