Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
8 Şubat 2010
Başbakan Gerginliği Seçim Stratejisi Olarak Tırmandırıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasette alışılmadık bir sertleşme
ivmesi sergiliyor.
Örneğin MHP'yi faşistlikle suçluyor.
CHP'ye, MHP'ye ve bu partilerin genel başkanlarına alışılmadık
bir biçimde saldırıyor.
Bu arada eşinin türbanı hakkında, üç yıl önce vuku bulmuş bazı gayri resmi
temaslardaki bir takım söylemleri yeniden siyasetin gündemine taşıyarak
hem artık hiç inandırıcılığı kalmamış olan "mazlum" rolüne soyunuyor, hem de
Türk Silahlı Kuvvetlerini yine köşeye sıkıştırıyor.
Tabii AKP'ye büyük oy kaybettiren "Kürt Açılımı", "Yolsuzluklar" ve "Yoksulluk"
tartışmaları gündeminden düşüyor.
Çünkü Başbakan çok şiddetli ve çok dikkat çekici bir üslup kullanıyor.
Böylece seçim stratejisi de ortaya çıkıyor:
"Mazlumu" oyna, "türbanı" ve dini uygulamaları öne sür, "darbe" iddialarını pekiştir
ve yenilerini yarat...
Bunları alışılmadık bir üslupla, çok şiddetle muhalefete saldırarak bir
"Bunalım politikası" çerçevesinde gündeme getir...
Böylece, Kürt Açılımını, yolsuzlukları ve yoksulluğu unuttur.
Siyasal tartışma platformunda bu stratejinin çok işe yaradığı açık.
Siyaset ve medya Başbakan'ın gündemine kilitlenmiş durumda.
Ama halk?
Seçmen?
Bu stratejinin, bu bunalım politikasının halkı, yani seçmeni ne denli
bunalttığını, bunalım silahının ters mi teptiğini seçimlerde göreceğiz.
