Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
2 Ağustos 2010
Medyada Dönekliğin Sınırı Var, Sahtekârlığın Yok!
Tamam, yazarımız veya entel geçinenimiz dönek:
Darbecilikten gelmiş, günah çıkartmış, dönmüş...
Komünistlikten, sosyalistlikten, Sosyal Demokratlıktan, Moskovacılıktan,
Çincilikten gelmiş, dönmüş...
Bunu da açıkça belirtmiş.
Artık nerede durduğu belli.
Ne söylediği, neler söyleyeceği belli.
Bunları tanıyoruz, biliyoruz...
Zaten kendilerini saklamıyorlar.
Şimdi özellikle referandum tartışmalarında yeni bir grup daha türedi:
Sahtekârlar!
Bunların ne olduğu belli değil...
Kimisinin geçmişten gelen bir kimliği var...
Kimisi ise bugün de bir partinin, bir örgütün üyesi...
Kimliğini partisinden, örgütünden alıyor.
Ama bir de bakıyorsunuz, AKP iktidarının "Sopa ve havuç" politikası bunları da etkilemiş:
Geçmişten gelen veya bugünkü kimlikleriyle uyuşmayan bir tavır sergiliyorlar.
AKP iktidarının sözde demokratlığına, özgürlükçülüğüne övgüler düzüp, referandumda
"Evet" diyeceklerini anlatıyorlar.
Gerekçeleri de referandumun güya 12 Eylül Anayasası'na karşı olması.
Oysa hepsi, referanduma sunulan değişiklik önerilerinin, demokrasinin temeline
dinamit koyan...
İktidarların gücünü demokratik mekanizmalarla sınırlayarak temel hak ve özgürlükleri
koruyan yargıyı, iktidarın kontrolüne veren...
12 Eylül Anayasası'na rahmet okutacak antidemokratik hükümlerle dolu olduğunu
görecek, anlayacak deneyim ve kapasitedeler.
İnsan bugünkü döneklere ve sahtekârlara bakınca, dünkü sol hareketlerin neden
başarısız olduğunu, Türkiye'yi askeri darbelerin kıskacına sürükleyen hataları nasıl
yapmış olduklarını daha iyi anlıyor.
Bilmeyenler için bir kez daha anlatalım:
Artık her türlü sol, Sosyalizm, Komünizm, Sosyal Demokrasi, günümüzde ancak
ve ancak, Aydınlanma Devrimini yaşamış, demokrasisini geliştirmiş, bağımsız ve özgür
toplumlarda gerçekleştirilebilir.
Bu nedenle 21. Yüzyıl Türkiye'sinde her türlü sol ve özgürlükçü hareketin
temelinde, İstiklal Savaşı ve Atatürk Devrimleri yatar.
Yoksa her türlü sol ya da liberal demokratik hareket, daha gelişme halindeyken,
feodal ağaların, tarikatların, oligarşinin, dış güçlerin, şoven milliyetçilerin veya
radikal dincilerin baskısıyla boğulur!
Bu nedenle de demokrasinin korunması ve geliştirilmesi her türlü solcunun
ilk görevidir!
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 10 Şubat 2025