Emre Kongar'ın Resmi* İnternet Sitesi


Kitaplar

Green Bullet Makaleler

Green Bullet Articles in English

Sürekli Yazılar


 

20 Eylül 2010

Anayasa Değişiklik Paketi Kabul Edildi:
Başbakanı Protesto Etmek (Örgütlü) Suç Mu Oldu?

Önce haberleri okuyalım:

Birinci haber:

Özak: Terbiyesizler cezalarını çekecek

Bakan Faruk Nafiz Özak, Dünya Basketbol Şampiyonası'nda Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ı protesto edenleri 'seviyesiz ve terbiyesiz' olarak nitelendirdi. Özak, 'Halkı küçük görenler cezasını çekecek' dedi.

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Dünya Basketbol Şampiyonası madalya töreninde yaşanan olaylar ile ponpon kızların gösteri yapmaması nedeniyle verilen cezayı değerlendirdi.

Faruk Nafiz Özak, kısaca şunları söyledi:

'Madalya töreninde devlet erkanı yuhalanıyor. Biz, bu şampiyonayı hükümetin büyük desteğiyle ülkemizde yaptık. Final maçından bir gün önce VIP tribününde insanlar 'hayır, hayır' diye bağırıyorlardı. Nasıl VIP insanlarsa...

Final maçından sonra madalya töreni sırasında ise bir uğultu koptu. Seviyesiz ve terbiyesiz insanlar büyük ayıp işledi. Daha ağır ifadeler de kullanabilirim. Bütün dünyanın izlediği bir organizasyonda bu yaşandı. Amerika takımı olsun, basketbolu yöneten insanlar olsun, 5 kıtadan gelen yaklaşık bin gazeteci olsun büyük şaşkınlık yaşadı. Sayın Cumhurbaşkanımız, Meclis Başkanımız büyük üzüntü yaşadı. Yaşanan olaylar milli basketbolcuları da üzdü.

'CEZALARINI ÇEKECEKLER'

Bu ilkesiz, seviyesiz azınlık ne demek istedi? 'Siz bu ülkeye yönetemezsiniz, Çoban Ahmet'in oğlu ya da emekli Mehmet Bey'in oğlu bu ülkeyi yönetemez' mi demek istediler?

Türkiye yapılanlar yüzünden küçük düştü. Halkı küçük görenler cezasını çekecek. Bu şampiyona zorlukla Türkiye'ye verilmişti. Bu anlayışı spor salonlarından çıkarmalıyız.

'BÖLÜCÜLÜKTÜR'

Bayram evini cenaze evine çevirdik. Bu bölücülük değil de nedir? Bu ülkede Atatürkçü gibi olanlar, Atatürk'ten geçinenler ve bizim gibi Atatürkçüler var. Kimse bizim kadar Atatürkçü olamaz. Bizden de laiki yok. Laiklik çağdaşlık demektir.'

'PON PON KIZLARA ŞAHSEN KARŞI OLSAM DA...'

Pon pon kızların sahneye çıkmaması nedeniyle Türkiye'nin aldığı cezaya da değinen Özak, şöyle konuştu:

'Eğer sportif bir organizasyon yapıyorsanız, uluslararası kurallara uymanız gerekir. FIBA istiyorsa pon pon kızlar çıkmalıdır. Ben kendim şahsen buna karşı olsam da kurallara uymak gerekir.

Hergün gazetelerde çıplak kadın fotoğrafları var. Ama ne yapıyoruz o gazeteleri yine de okuyoruz. Mini etekli, bikinili kadınlarımız da bizim başımızın tacı. Biz, önce çarşafa rozet takıp daha sonra çarşafı ayaklar altına almıyoruz. Bizim için mayolu, çarşaflı ya da başörtülü kadın da birdir.'

Şimdi ikinci haberi okuyalım:

"PROTESTOCULARA CSI TAKİBİ

18 Eylül 2010 Cumartesi

Başbakanlık, Dünya Basketbol Şampiyonası sırasında Başbakan Erdoğan'ı protesto eden izleyicilerin peşinde.

Kamera kayıtlarından görüntüleri tespit edilen bazı protestocuların kimlikleri aranıyor.

2010 Dünya Basketbol Şampiyonası sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto eden seyircilerin tespiti için Başbakanlık tarafından başlatılan çalışmalarda, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Spor Güvenliği Büro Amirliği de devreye girdi. Polis protestocular arasında bir bağ olup olmadığını araştırıyor.

Başbakan Erdoğan, 30 Ağustos'ta A Milli Basketbol Takımı'nın Rusya ile yaptığı maçta ve 12 Eylül'de İstanbul'da Türkiye ile ABD arasında oynanan, tüm dünyada naklen yayımlanan final maçı sonrası düzenlenen madalya töreni sırasında bazı seyirciler tarafından protesto edilmişti.

Protestocuların 'özellikle bu amaçla oraya geldiği' ihtimalini değerlendiren Başbakanlık ekibi, bu şahısların herhangi bir parti veya örgüte üye olup olmadığını ortaya çıkarmaya çalışacak.

Kimlikleri arıyorlar

Kamera kayıtlarından görüntüleri tespit edilen protestocuların, oturdukları koltuk numaralarından kimliklerine ulaşılmaya çalışılıyor. Bu nedenle, biletlerin satıldığı internet sitelerindeki bilgiler ile kredi kartı kayıtlarının incelendiği ortaya çıktı. Polisin ayrıca Dünya Basketbol Şampiyonası'nda sponsor olan şirketlerle de irtibata geçerek protestocuların kimliklerine ulaşmaya çalışacağı belirtildi. Asayiş Şube'ye bağlı Spor Güvenliği Büro Amirliği tarafından yürütülen çalışmalara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde bulunan Spor Bürosu da katılıyor.

CSI NEDİR?

"Crime Scene Investigation" kelimelerinin baş harflerinden oluşan CSI, Olay Yeri İnceleme anlamına geliyor. ABD'deki dizide polis dedektifleri, suçluya ulaşmak için gelişmiş teknoloji ürünü araçları kullanıyor.

ERDAL KILINÇ Milliyet"

İkinci haber de bu kadar.

Şimdi soralım:

Başbakanı protesto etmek artık suç mu oldu?

Stadyumlarda veya spor salonlarında protesto gösterisi yapanların arkasında "terör örgütü" mü aranacak?

Başbakan'ı veya Cumhurbaşkanı'nı protesto edenler Silivri'ye mi yollanacak?

Tam HSYK ve dolayısıyla Türkiye'deki yargı yeniden yapılandırılırken akla gelen sorular bunlar.

Bu söylenenler ve bu yapılanlar pek hayra alamet değil...

Hiç de referandum sonrasında "Türkiye'nin daha ileri bir demokrasiye geçtiğini" göstermiyor...


  Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.

Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta

Son güncelleme tarihi 22 Nisan 2024

Valid HTML 4.01 Transitional