Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
18 Ekim 2010
Aydın Doğan'a ve Doğan Medya Grubuna Neden Saldırıyorlar?
Son zamanlarda Aydın Doğan'a ve Doğan Medya Grubu'na saldırılar çok arttı.
İktidar yandaşı gazetelerin gerek haberlerinde gerekse köşe yazılarında gün
geçmiyor ki, Doğan Grubu'nun bir yazarına, bir gazetesine, bir yöneticisine
veya doğrudan doğruya Aydın Doğan'a ilişkin bir saldırı yer almasın.
Gazete yöneticileri,kendi kişiliklerine ve profesyonelliklerine göre kimi
yorumlu, kimi yorumsuz manşet atıyor.
Dalkavuk köşe yazarları da kendi üsluplarına göre saldırıyor:
Kimi yazısının içine bir espri yerleştiriyor...
Kimi seviyesiz küfürler ve hakaretler ediyor.
Ama hepsinin muradı aynı:
Aydın Doğan ve gazeteleri, yöneticileri, yazarları amansız bir iktidar
düşmanıdır ve medyadan silinmesi gerekir!
Oysa Hasan Cemal'den Oral Çalışlar'a, Cengiz Çandar ve Hadi
Uluengin'den Arif Beki'ye kadar AKP'nin görüşlerine büyük destek verenlerin
Doğan Grubu gazetelerinde yazdığını görmezden geliyor...
Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen Eyüp Can'a büyük desteklerle
yeni Radikal'i çıkarttığını dikkate almıyorlar.
Ve tabii Doğan Grubu gazetelerinin manşet ve haberlerinde, zorunlu olarak
kolladıkları dengeleri de göz ardı ediyorlar...
İktidarın uyguladığı büyük baskı sonucu Doğan Grubu'nun bir yaşam
savaşı verdiğini...
Medyada yer almayan haberlerin bir bölümünün Doğan Grubu gazetelerinde ve
televizyonlarında da yer almadığını görmezden geliyorlar.
Bu büyük haksızlık neden?
Neden saldırı devam ediyor?
Nedir bunun arkasındaki kompleks...
AKP iktidarıyla Doğan Grubu'nun veya doğrudan Aydın Doğan'ın arasını
açma veya Doğan Grubu'na gerçek dışı suçlamalarla en azından iktidar nezdinde
"itibar kaybettirme" çabalarının nedeni nedir?
Aslında yanıtlanması zor bir soru bu!
Belki kimi yazarların ve yöneticilerin (ki bir bölümü Doğan Grubu gazete ve
televizyonlarında daha önce görev yapmıştır) kuyruk acısı vardır...
Her vesileyle kendi geçmişlerindeki hesaplaşmaları dile getirmektedirler denebilir.
Ama münferit olayların böyle bir "toplu eylem biçimindeki" saldırıya dönüşmesi
için yeterli bir neden değildir bu.
İktidara yaranmak güdüsü dense, bu da yeterli bir gerekçe değil...
Çünkü hem geçmişte hem de bugün pek de geçerli olmayan bir "düşmanlığı" sürekli
var gibi göstermek ve pompalamak AKP iktidarının da çok hoşlanacağı bir durum değil.
Öyleyse nedir asıl saik bu saldırıların ardında yatan?
Belki, bazılarının iddia ettikleri gibi, AKP iktidarı ne bahasına olursa olsun
Aydın Doğan'ı ve Doğan Grubu'nu medyadan ve hatta Türkiye'den silmek istiyor...
Belki de asıl neden bu.
Belki Doğan'ın "iyice burnunu sürtüp" "pes ettirmek" istiyorlar.
Bu da bir neden olarak akla geliyor.
Ama ben bu her iki amacın da çok gerçekçi olduğunu sanmıyorum.
Bence bu saldırı, bazı yazar ve yöneticilerin, kendi yaptıkları yanlışı saklamak, gizlemek ya da en azından artık herkesi rahatsız eden "dalkavukluklarını" "onlar da tersini yapıyor" diyerek haklı göstermek çabasından kaynaklanıyor. Kendi tarafgirliklerinden rahatsızlar... AKP iktidarına yaranmak için göz göre göre gerçekleri saptırdıklarının farkındalar... Bu tutum ve davranışlarının kendilerinin imajına zarar verdiğini görüyor ve biliyorlar... Bunu ört bas etmek için de düşman belledikleri Aydın Doğan'a ve Doğan Grubu'na saldırıyorlar. "Karşı tarafı" da kendilerinin yaptığı aynı "tarafgirlikle", haksız olarak suçluyorlar. Dikkat edilirse yukarda "kendi tarafgirliklerinden" dedim... "Satılmışlıklarından" demedim... Çünkü hiç kuşkusuz bu saldırıyı yapanların hepsi "satılmış" değil... Bir bölümü, yaşamak için gerekli gördükleri bu tutumu benimsiyor ve tabii sonra kendilerini, vicdanlarını da bu yönde ikna ediyorlar. Ayrıca bir başka nokta da, bütün baskılara, siyasal saldırılara ve vergi cezalarına karşın, Doğan Grubu'nun hâlâ başarılı hem de iktidarın bütün desteklerini alan AKP medyasından daha başarılı olması. Doğan Grubu hâlâ Türkiye'nin en çok satan, saygınlığını önemli ölçüde koruyan gazetelerine ve reytingi en yüksek olan, en çok seyredilen televizyon kanallarına sahip. Herhalde bunu da hazmedemiyorlar. Oysa Doğan Grubu bu başarısını, olanaklı olduğu ölçüde, baskıların izin verdiği oranda "tarafsız benzeri" bir yayın politikası izlemesine, haber ve yorum çeşitliliğine borçlu. Kendileri bu "tarafsızlığa yakın tutuma", haber ve yorum çeşitliliğine önem vermedikleri sürece Doğan Grubu'nun başarısını hiçbir zaman yakalayamayacaklar. Bunun da farkındalar. Kendilerini geliştireceklerine, rakiplerini karalıyorlar. Medyanın geldiği bu nokta gerçekten içler acısı... İlerde medya tarihini yazanlar bu ibret tablosunu nasıl yorumlayacaklar merak ediyorum doğrusu. |
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024