Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
23 Mart 2009
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Elazığ seçim mitinginde,
iktidarın partilisi gibi çalışan valileri eleştiren CHP lideri
Deniz Baykal için savcıları göreve çağırıyor:
Aslında Anayasaya aykırı olarak bürokrasiyi hükümetin hizmetinde
seçim kampanyasında kullanan bizzat Recep Tayyip Erdoğan.
Yüksek Seçim Kurulu'nun yasak kararına karşın beyaz eşya dağıtan
ve Kurul'un suç duyurusundan sonra bile dağıtmaya devam eden Tunceli
valisine "Benim valim" diye arka çıkıyor Başbakan...
Bu davranışından cesaret alarak, AKP'nin seçim kampanyasına hizmet
eden valileri eleştiren Ana Muhalefet Partisi Genel Bakanı Deniz Baykal'a
yine bir vali siyasi bir söylemle yanıt veriyor:
Son yıllarda duyulmamış bir olay.
Demokrat Parti'nin demokrasiyi rafa kaldırdığı 1960 öncesi dönemden
kalma bir alışkanlık yeniden hortluyor:
Devlet-Parti-Bürokrasi aynılığı...
Sanırsınız ki Tek Parti Dönemi geri geldi.
Sadece Meclis değil, tüm bürokrasi, tüm devlet, tabii adalet
mekanizması da dahil sanki Başbakan'ın emrinde.
Üstelik tamamen psikolojik bir "yansıtma" (projection) mekanizması
kullanarak, kendi yaptıklarını sanki rakipleri yapıyormuş gibi
karşısındakini suçluyor...
AKP bunu hep yapıyor, kendi hatalarını ve haksızlıklarını
rakiplerine yapıştırmaya çalışıyor.
Bakalım Başbakan'ın bu davranışı adalet mekanizmasını ne denli
etkileyecek?
Bu arada tabii herkesin aklında aynı soru var:
Yüksek Seçim Kurulu'nun suç duyurusunda bulunduğu işlemlere devam
edenler ve bunlara destek veren Başbakan hakkında adalet sessiz
mi kalacak?
Yoksa Başbakan böyle bir kovuşturmadan çekindiği için mi
Baykal'a haksız suçlamalar yöneltiyor?
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 9 Eylül 2024