Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
19 Mayıs 2008
Karşılıklı Bağımlığa "Evet", ama ya "Edilgen Bağımlılık?"
19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı, Mustafa Kemal'in Bağımsızlık
Savaşı'nı başlatmak için Samsun'a ayak bastığı tarihi simgeler.
Endüstri Devrimi'ni kaçıran Osmanlı İmparatorluğu, iyice güçsüzleşmiş, Birinci Dünya Savaşı
sonunda yenilerek, işgal edilmiş ve tarih sahnesinden silinmişti.
İşte Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı bu yok oluşa karşı girişilen bir savaşın
başlangıç tarihi kabul edilir.
Bu savaşı kazanan Mustafa Kemal Atatürk, daha sonra, bir din-tarım imparatorluğunu
birkaç onyıl içinde çağdaş bir ulus devlete dönüştürme mucizesini de gerçekleştirecekti.
Böylece Türkiye hem bağımsız hem de çağdaş bir devlet niteliği kazanmıştı.
Soğuk Savaş döneminde Batı İttifakı'na katılan Türkiye bu İttifakın bir üyesi olarak ekonomik
ve siyasal bağımsızlığını ittifakın öteki üyeleriyle paylaşmaya ve önemli ödünler vermeye başladı.
1991'de Sovyetler Birliği'nin çökmesiyle başlayan Küreselleşme sürecinde ise dünya
ülkeleri birbirlerine daha da bağımlı hale geldi.
Tabii Türkiye de bu düzenin içinde gerek ekonomik gerekse siyasal bakımdan giderek başka
ülkelere daha fazla bağımlı oldu.
Günümüzde Türkiye'nin ABD ve Avrupa Birliği ile olan ilişkileri "Karşılıklı bağımlılık"
çizgisinden "Edilgen bağımlılık" ilişkisine doğru kayıyor.
Atatürk'ün Samsun'a çıkışından 89 yıl sonra, bağımsız ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti,
hem bağımsızlıktan hem de çağdaşlıktan hızla uzaklaşan bir yola girmiş bulunuyor.
Önümüzdeki yıllar, Türkiye'nin bu yolda devam edip etmeyeceğinin belirleneceği zor bir
döneme işaret ediyor.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Eylül 2024