Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
6 Şubat 2006
AKP iktidarı Gırtlağına Kadar Yolsuzluğa ve Şaibeye Battı.
Başbakan'ın mal varlığını açıklaması konusundaki
polemikler, Maliye Bakanı Unakıtan'ın yasa dışı
villa inşaatları ve bu çerçevede yapılan imar planı
değişiklikleriyle örtüşürken, ortaya bir de evlat
Unakıtan'ın pastörize yumurta bunalımı çıktı.
Tabii bu durum, yine evlat Unakıtan'ın bir zamanlar
Türkiye'nin gereksinme duyduğu miktarların çok üstünde
mısır ithal edip Toprak Mahsulleri Ofisi'ne sattığı
iddialarını da anımsatınca, iş katmerlendi.
AKP'nin, iktidar olduğundan beri kendine yakın
sermayeye destek verdiği, hatta bazen bunu serbest
rekabet koşullarını zorlayarak yaptığı bir sır değil.
Yine AKP iktidarında çıkarılan mali aflar ile, Meclis'e,
hakkındaki evrak sahtekarlığı veya yolsuzluk iddialarıyla
birlikte giren politikacıların (ki aralarında
Unakıtan da vardır) bu yargılanmalardan
kurtarıldıkları kayıtlara geçmiş bir olgu.
Derken bir zamanlar yoksul bir ailenin evladı
olduğunu kendi anlatan Başbakan'ın bugünkü serveti
gündeme geldi.
Aslında bu yeni bir olay değildi; Başbakan'ın İstanbul
Belediye Başkanlığı sırasında da bu söylentiler kamuoyunu
uzun bir süre meşgul etmişti.
Bu kez, doğrudan doğruya Unakıtan'ın CHP'ye ve
Deniz Baykal'a yönelttiği iddia edilen suçlamalar
dolayısıyla gündeme geldi.
Üstelik bu olayı manşetlerine taşıyan gazete iktidara
yakın Yeni Şafak idi.
(Başka gazetelere yönelik eleştiriler için özel sayfa
açmış olan Yeni Şafak bu olayda büyük bir darbe yedi, muhabiri, genel yayın yönetmeni ve iktidar arasında sıkıştı kaldı, bir çok çelişkili tavır sergiledi ve inandırıcılığı büyük ölçüde zedelendi.)
Sonuç olarak Başbakan bugünkü servetinin hesabını vermek istemeyen (belki de veremeyecek olduğu düşünülen) bir duruma düştü.
Tabii bu karmaşık ve üst üste gelen yolsuzluk ve şaibe iddialarına ek olarak, zaten uzun bir süreden beri kamuoyunda eleştirilen "özelleştirilmelerdeki" keyfilik iddiaları, bazı ihalelerin iptali ile yeniden gündeme gelince, artık AKP'nin savunulacak bir tarafı kalmadı.
Bu arada seçim öncesi, AKP'nin milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıracağı sözünü vermiş olması ama çeşitli anımsatmalara ve baskılara karşın bu sözünü yerine getirmekten kaçınması, üzerindeki yolsuzluk iddialarının yarattığı yıpranmayı daha da arttırdı.
Unutmayalım ki bu seçmen kitlesi 2002 seçimlerinde ANAP ve DYP gibi orta sağ partileri yolsuzluk iddiaları nedeniyle meclis dışı bırakmıştı.
