Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
20 Şubat 2006
Filistin'de seçimleri kazanan ve terörist yöntemleri
benimsediği bilinen Hamas örgütünün liderinin, daha
henüz hükümet kurulmadan Ankara'yı ziyaret etmesi ve bu
ziyaretin Hükümet adına değil AKP adına kabul edildiğinin
bildirilmesi, göründüğünden çok daha ciddi sorunları birlikte getirmiştir.
Birinci sorun, hiç kuşku yoktur ki, Hükümet'te
olan AKP'nin kendi Hükümeti'nden bağımsız bir dış
politika izleyip izlemediğidir.
Bir muhalefet partisinin, hükümetin resmi politikası
dışında temaslar yapması doğaldır, bir muhalefet partisi kendini doğrudan doğruya hükümetin dış politikasıyla bağlı görmeyebilir.
Ama bir iktidar partisinin, hükümetten bağımsız bir dış politika izlemesi duyulmuş bir şey değildir; tamamen, iktidar partisi ile kendi hükümeti arasındaki (akıl ve mantık almaz) bir farklılığa işaret eder.
İkinci sorun, uluslararası ilişkiler bağlamında,
dünyanın terör örgütleri listesinde yer alan Hamas'ın,
Türkiye'nin de kabul ettiği bu terörist statüsüne
karşın, bir parti adına bile olsa, iktidar tarafından
resmen muhatap alınmış olmasıdır (unutulmamalıdır ki,
Hamas, AB'nin de terör örgütleri listesindedir
ve Türkiye bu anlaşmayı imzalamıştır).
Türkiye bu davranışı ile uluslararası kamuoyundaki
güvenilirliğine gölge düşürmüştür; bu nokta son
derece önemlidir, çünkü Türkiye'nin PKK ile
uluslararası düzeydeki mücadelesi doğrudan doğruya
bu terör örgütleri listesine dayalı olarak sürdürülmektedir.
Nitekim, bu ziyaretten rahatsız olan İsrail, derhal PKK benzetmesi yapmıştır.
Üçüncü sorun, AKP'nin uluslar arası düzeyde,
radikal İslamcı siyasal hareketlere yakın durmasından kaynaklanmaktadır.
Laik ve demokratik bir rejiminin hükümet
temsilcisi olan AKP, köktendinci geçmişini
reddeden, muhafazakar bir kimliğe sahip olduğunu öne sürmektedir.
Uluslararası düzeyde, köktendinci bir yaklaşıma
sahip olan bir terör örgütü ile, bu örgütün,
Filistin Hükümeti'ni kurup kuramayacağı ve İsrail'e
karşı (terörizme dayalı) tutumu belli değilken ilişki
kurulması, AKP'nin laik ve demokratik rejime karşı
önyargılı olup olmadığı konusunu bir kez daha gündeme getirmiştir.
Nihayet, dördüncü bir nokta, AKP ile
Dışişleri Bakanlığı arasında ortaya çıkan bu
ayrışmanın, Hükümet ile Devlet arasında, Cumhurbaşkanlığı,
Silahlı Kuvvetler, Üniversiteler ve yargı konularında
artık iyice belirginleşmiş olan çekişme ve çelişkilerin
bir yansıması olup olmadığıdır:
Nereden bakılırsa bakılsın, Hamas'ın Türkiye
ziyareti, hele bu ziyaretin Hükümet adına değil de AKP
adına kabul edilmiş olması, hiç de devlet ciddiyetiyle bağdaşır bir olay gibi görünmemektedir.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 16 Eylül 2024