Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
1 Mayis 2006
Atatürk'e ve Atatürkçülüğe en büyük kötülüğü
Kenan Evren Atatürkçülüğü yapıyor.
Geçen haftanın önde gelen olaylarından biri Fatsa'da
Atatürk anıtına çelenk koyarken çiklet çiğnediği gerekçesiyle
tutuklanan AKP ilçe başkanının başına gelenlerdi.
İlçe başkanının çiklet çiğnediği kesin, kendisi, yediği
yemeğin kokusunu bastırmak için ağzında çiklet olduğunu söyledi.
Ama bir kişi resmi bir törende, velev ki bu tören 23 Nisan
Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramında Atatürk anıtına çelenk koyma
töreni olsun, çiklet çiğnediği için tutuklanır mı?
Belki görgüsüzlük, belki nezaketsizlik hatta daha da sert
deyimle belki de terbiyesizlik...
Ama ne zamandan beri böyle bir davranış hapse atılmakla
cezalandırılıyor?...
Böyle davranışlar, Atatürkçülere zaten "tepeden inmeciler",
"ceberrutlar", "Jakobenler", "tutucular" diye saldıran dincilerin
ekmeğine yağ sürmez mi?
Unutmayalım, Atatürk'ü koruma yasası, iktidara geldikten sonra
Atatürk düşmanlarına verdikleri cesaret sonucunda, heykellere
saldırılar artınca, Demokrat Parti tarafından çıkarılmıştı.
Yine unutmayalım, Kenan Evren başkanlığındaki askeri baskı
döneminde bir yandan Atatürk'ün mirası hukuk dışı kararlarla
zedelenirken, Anayasa'ya zorunlu din dersleri konur, türbanlılara
ve İmam-Hatip mezunlarına üniversite yolu serbestçe açılırken,
yönetim kendini Atatürkçü diye niteliyordu.
Atatürkçülük bilim yoludur, çağdaşlık yoludur, demokrasi yoludur.
Onu bu yolundan saptırmak isteyenler, bir yandan şekilci bir baskıcılığa yönelirken öte yandan onun içini boşaltırlar.
Demokrat Parti döneminde bu yaşandı.
Kenan Evren döneminde bu yaşandı.
Öyle anlaşılıyor ki kalıntıları hâlâ kimi yerlerde etkin.
Yazık.
