Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
16 Ekim 2006
Türkiye Hem Dışardan Yönlendiriliyor, Hem de
Dışardan Yönetiliyor.
Fransa Parlamentosu'nun kabul ettiği Ermeni
soykırımını reddedenlere ceza öngören tasarı ile
Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü'nü
alması aynı güne rastladı.
Fransa'nın hareketi, Türkiye'yi dışardan yöneten ABD
ve AB'nin arkasındaki Ermeni lobisinin gücünü ve Batılı
ülkelerin bu güce nasıl da isteyerek boyun eğdiklerini
gösteriyor.
Orhan Pamuk'a verilen Edebiyat Nobel'i
ise aynı güçlerin, Türkiye'yi, Türkiye'deki kamuoyunu
"yönlendirme gücünün" bir göstergesi.
Türkiye'nin dışardan yönetilmesi ve yönlendirilmesi
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra başlayan Soğuk
Savaş döneminin bir ürünü.
Soğuk Savaş bitince bu yönetme ve yönlendirme,
azalacağına arttı.
Türkiye siyasal ve ekonomik bağımsızlığı yanında
bağımsız ve özgür düşünme yeteneğini de yitirdi.
Bunun en büyük nedenlerinden biri, yurduna, halkına,
tarihine, çevresine ve kültürüne yabancılaşmış olan
aydınlar; şimdi bunlara enteller deniliyor.
Kimileri doğrudan destek alarak ve menfaat karşılığı,
kimileri ise gönüllü bir biçimde, dışardan yönetilmenin
ve yönlendirilmenin aracı oluyor.
Türkiye dış odaklarla belki başa çıkabilir ama
içerdeki odaklara karşı ne yapabilir gerçekten ben de
bilmiyorum.
Sorunun çözümü eğitimde ve medyada.
Oysa her ikisi de "dış güçlerin" denetim ve
yönetiminde.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 9 Eylül 2024