Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
31 Ocak 2005
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün liderlik
tartışması başlatmasının ardından, bu tartışmayı kendi lehine
durdurmak isteyen Genel Başkan Deniz Baykal'ın baskın
biçiminde çağırdığı olağanüstü CHP kurultayı 29-30 Ocak tarihleri
arasında yapıldı.
Deniz Baykal yeniden genel başkan seçildi ama ne yazık ki bu
kurultayda yaşananlar, özellikle de anti-demokratik hava ve kaba
kuvvet kullanılması, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kamuoyunda yeniden
puan kaybetmesine yol açtı.
Öyle anlaşılıyor ki, CHP'deki içine kapanma ve toplumdan kopuk
siyaset dönemi, parti içi kavgalar dolayısıyla artık bugüne kadar
geldiği biçimde süremeyecek; parti şu ya da bu biçimde yeni
oluşumlara gebe.
Bu "yeni oluşumlar" aşamasında yaşananlar ve yaşanacaklar ya
CHP'nin yeniden siyaset sahnesindeki etkili yerini almasını
sağlayacak ya da bu parti tarihin karanlıklarında yitip gidecek.
Sorun Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün genel başkan
adayı olması sorunu değil, CHP'nin oligarşik bir yapı ve totaliter
bir liderlik anlayışı ile toplumdan gittikçe kopması ve bu sorunları
aşmak için gerekli olan kendini yenileyecek mekanizmaları
işletememesi sorunudur.
Hem parti içi demokrasi hem de toplumla iletişim sorunları,
ideolojik ve yönetimsel-yapısal çıkmazları aşacak bir biçimde
çözülmediği takdirde CHP'nin tarihin karanlıklarına gömülmesi
kaçınılmaz olacaktır.
Deniz Baykal'ın yeniden genel başkan seçilmesi olayını,
"Baykal kazandı gibi görünüyor ama aslında parti ile birlikte
kaybediyor" biçiminde özetleyebiliriz.
