Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
2 Mayıs 2005
Türkiye hiç bu denli belirgin çizgilerle ayrışmamıştı:
Bir yanda Cumhurbaşkanlığı, yargı, üniversiteler, bir grup aydın ve silahlı kuvvetler, öte yanda hükümet ve ona destek veren büyük medya.
Neden böyle oldu?
Bu ayrışma, iç ve dış sorunlar açısından bir anlam ifade ediyor mu?
"Neden böyle oldu" sorusunun yanıtını hükümetin siyasal ve bürokratik tutumunda aramak gerekir:
Başta Başbakanlık Müsteşarı olmak üzere,
"laik ve demokratik" düzeni "İslami demokrasiye"
dönüştürmek gibi hem kuramsal hem de uygulamalı açıdan
olanaksız bir amaca yönelik bir kadrolaşma, türban ve
benzeri sorunları gündemde tutan bir siyasal tutum, bu
ayrışmanın temel eksenini oluşturuyor gibi görünüyor.
Başbakan, AKP'nin merkez bir sağ parti niteliği
kazanmasını istediğini söylüyor ama gerek kadrolaşma
eylemleri, gerekse siyasal gündemi bu arzusuna ters
düşen eğilimleri belirliyor.
Son günlerde oluşan "milliyetçi tepkilerin"
"dinci" çizgi ile bütünleşme eğilimi göstermesi,
bu oluşumun demokrasiyi tehdit eden çizgilere ulaşmasındaki
ideolojik-toplumsal tehlikeyi vurguluyor.
Avrupa Birliği'nin içindeki bazı ögelerin ve
özellikle de Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'yi
bir "Ilımlı İslam Devleti" olarak algılamaları, ya da
böyle görmek istemeleri, bu tehlikeyi daha somut hale
getiriyor.
Anayasa'da belirtildiği biçimiyle "laik ve demokratik
bir sosyal hukuk devleti" olarak tanımlanmış olan
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel özelliklerini korumak
da yukarda saydığım kurumlara düşüyor.
Peki hükümet ile devletin bazı kurumlarını ve bazı kamuoyu
kesimlerini karşı karşıya getiren bu ayrışma iç ve dış
sorunlarda bir farklılık ekseni oluşturuyor mu?
Hiç kuşkusuz, "laik ve demokratik Türkiye"yi koruma
çizgisinde oluşan bu ulusal tepki, Avrupa Birliği ile
bütünleşme, Kıbrıs sorunu, Irak savaşı, Güneydoğu sorunu gibi
sorunlarda da bir ayrışmayı gösteriyor.
Dış güçler olarak Amerika Birleşik Devletleri ile
Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin "laik ve demokratik"
yapısına saygılı bir tavır sergilemeleri, ülkemizin uluslar
arası platformlardaki ittifaklarından doğan yükümlülüklerini
daha sarsıntısız bir biçimde yerine getirmesine yardımcı
olacaktır.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Aralık 2024