Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
26 Aralık 2005
TÜSİAD-AKP gerginliğinde yine bir AKP klasiği.
Başbakan'ın, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı
Mustafa Koç'un, Van Üniversitesi Rektörü Prof.
Yücel Aşkın'ın yargılanma sürecinin kamu vicdanını
rahatsız ettiğine ilişkin eleştirisi üzerine, "Anayasa
suçu işlemiştir" ithamı sonrası, bu kez
Cüneyt Zapsu'nun araya girmesiyle AKP yine geri adım attı.
Kamuoyu, Başbakan'ın bu tavrına artık alıştı:
Önce çekirdek oylarının yani siyasal İslamcıların hoşuna gidecek beyanlar veriyor, davranışlarda bulunuyor, onları hoşnut ediyor, sonra, genel kamuoyundan tepki alınca, geri adım atıyor.
Ceza yasasındaki "zina" tartışması, içki yasağı, Göztepe'ye cami yapma projesi gibi konularda bunları yaşadık ve artık bu davranış biçimi bir "AKP klasiği" oldu.
Bunun yanında, türban ve İmam-Hatip mezunlarına normal
lise mezunlarına tanınan hakların tanınması konularında,
bunları sürekli gündemde tutarak hem çekirdek tabanına
selam veriyor, hem de kamuoyunda, ona destek veren
"liberallerin" bir türlü anlam veremedikleri bir gerginlik yaratıyor.
Aslında bu durum AKP'nin geçmişi, zihinsel ve ruhsal donanımı ile ilgili.
Siyasal İslamcı gelenekten gelen politikacılar, gerçek
demokrasinin olmazsa olmaz koşulları olan laiklik,
düşünce özgürlüğü gibi alanlarına uyum sağlamakta güçlük çekiyor, çünkü bu alanları ancak kendi işlerine yaradığı ölçüde ve biçimde kullanmak üzere şartlanmışlar.
Aynı ikircikli durum, AB konusunda da geçerli.
Askerleri güçsüzleştirmek ve dinciliği yaygınlaştırmak için AB projesine destek veren AKP, asker konusunda başarılı, dincilik konusunda da başarısız (türban kararı) sonuçlara ulaşınca, bu projeyi de askıya almış görünüyor.
Tabii kendi öz projeleri olmadığı ve bunlara gerçekten inanmadıkları için, demokratikleşme ve benzeri konularda yapılan işlerde bir çok tutarsızlık, eksiklik ve yanlışlık oluyor.
Son örnek Türk Ceza Yasası'ndaki değişiklikler:
Gaspçılar, katiller, karakol basıp adam kaçıran uyuşturucu kaçakçıları dışarıda, Van Üniversitesi Rektörü içerde; hırsızlar bırakılıyor, yazarlar yargılanıyor.
İstanbul'un artık herkesi tehdit eden asayiş sorunu başını aldı gidiyor, bu kentimizde yaşamak başlı başına bir risk faktörü oldu.
AKP bunlarla ilgili değil, kendi tabanını memnun edecek projelere ilişkin çıkışlar yapıp toplumu geriyor.
Bu arada Türkiye, eğitim, adalet ve sermaye alanlarında laik eksenden dinci eksene doğru hızla kayıyor; bu açıdan AKP'yi kendi bakımlarından başarısız bulmak olanaklı mı?
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Eylül 2024