Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
18 Temmuz 2005
AKP toplumun tüm kesimlerine karşı saldırıya mı geçti?
AKP'nin iktidara gelir gelmez, Cumhurbaşkanlığı ile,
üniversitelerle, yargı ile çatıştığı, silahlı kuvvetlere karşı
bir kampanya sürdürdüğü, Milli Eğitimi kendi ideolojisine göre
yönlendirmek için derhal harekete geçtiği, bürokrasiyi tümüyle
"AKP'lileştirdiği" herkesin bildiği gerçekler.
Tabi sadece devlet kuruluşları ve bürokrasi değil, sivil
toplum kuruluşları, odalar, borsalar, birlikler ve hatta
sendikalar bu kuşatmadan nasiplerini aldı.
Sermayenin AKP'lileştirilmesi, bu kesime verilen özel
desteklerin yanında, bir yandan yapıları ve yetkileri
değiştirilen TMSF, BDDK gibi kuruluşlar aracılığıyla, bir
yandan da yeni yasalar çıkarılarak çökertilen holdinglerin
satışıyla, öte yandan yurt dışındaki ilişkilerin kullanılarak
uluslar arası alandan getirilen sermaye ile gerçekleştiriliyor.
Yeni yasal düzenlemelerle medyanın da tepesine Demoklesin
kılıcı asıldı.
TÜBİTAK da bu kampanyayla el konulan kurumlar arasına katıldı.
RTÜK de yeniden düzenlendi ve muhalefet partisi CHP'nin de
desteğiyle AKP'lileştirildi.
Sonuç olarak, doğrudan hükümete bağlı bürokrasinin yanında,
özerk, yarı özerk ya da sivil toplum kuruluşu niteliğindeki
ne kadar kurum ve örgüt varsa, AKP'nin yönetim veya denetimine
girdi.
Şimdi Van'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörünün evinin
basılması olaya yeni bir boyut daha getirmiş bulunuyor:
Artık AKP ve onun politikalarıyla çatışan çelişen hiçbir
kurum, hiçbir kuruluş hiçbir kimse güvencede değil.
Şu ya da bu gerekçe ile bir gün sizin de kapınız çalınabilir
ve her şeyinize el konulabilir.
AKP çok ama çok tehlikeli bir yola girmiş bulunuyor.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 9 Eylül 2024