Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
12 Aralık 2005
AKP'nin iniş süreci başladı.
2002 seçimlerinde, kayıtlı seçmenlerin yüzde 25'nin,
oy kullananların ise yüzde 34'ünün oyuyla Meclis'te üçte
iki çoğunluğu yakalama şansına sahip olan AKP'nin
gerileme süreci başlamış görünüyor.
Bu gerilme sürecinin altında üç önemli öge yatıyor.
Birinci olarak, yolsuzlukların üzerine
gideceğini belirten AKP, bırakın yolsuzlukları önlemeyi,
bizzat kendi milletvekillerinin ve bakanlarının yolsuzluk
dosyalarını dokunulmazlık zırhı ile erteletirken, gerek
özelleştirme operasyonlarında, gerekse merkezi hükümetin
ve belediyelerin pek çok uygulamasında, çok tartışmalı
muamelelere imza atarak, yolsuzluklar konusunda çok
olumsuz bir not aldı.
İkinci olarak, AB süreci yavaşlamış görünüyor;
topluma AB için güvence veren AKP iktidarı, bu sözünü
gevşetmiş izlenimi veriyor.
Bunun da çok temelde iki nedeni var herhalde: İlk
olarak AKP kurulduğu zaman belli bir programa sahip
değildi. İslam, çağdaş bir siyasal parti programı için
yeterli veri sağlamıyordu. Bu durumda AKP kucağında hazır
bulduğu AB projesini benimsedi.
Fakat İslamcı kökeni, AKP'nin gerçekten AB yanlısı
olmasını engelliyordu; sadece silahlı kuvvetlerin siyasal
gücünü zayıflatmak ve dinci yayılmayı genişletmek için
AB'den yana tavır koymuştu AKP. Şimdi bu iki somut olay
da bitmiş görünüyor: Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyasal
etkinliği azaltıldı, bu proje başarıyla sonuçlandı.
Türban konusundaki AİHM kararı ile dinci uygulamaların
yaygınlaştırılmasına hukuksal engel çıkarıldı. Bu proje
de başarısızlıkla sonuçlandı.
Böylece AKP'nin AB'den beklediği sonuçlar biri olumlu,
biri de olumsuz olarak elde edilmiş oldu, böylece AB
projesi AKP için eski cazibesini yitirdi.
Üçüncü olarak, AKP toplumun eksenini din
temelinde kaydırmaya başladı ve bu proje artık tümüyle
açığa çıktı.
İmam-Hatip mezunlarının doğrudan üniversiteye
devamları konusundaki ısrar, üniversitelerdeki türban
yasağı konusunun sürekli gündemde tutulması, helal gıda
projesi, içte ve dışta İslamcı sermayeye verilen
destekler, belediyelerin havuzlarında bile haremlik-selamlık
uygulamalarının başlatılması, havaalanlarındaki ve
dükkanlardaki mayolu reklamların kaldırılması, en son
içki yasağı uygulamalarıyla da bütünleşince, artık,
AKP'nin toplumun temel özgürlükçü yapısını ve yaşam
biçimini din kökenli bir eksende doğru kaydırmakta
olduğu açıkça ortaya çıktı.
Bu üç faktör birlikte, AKP'nin kaçınılmaz inişini
vurguluyor.
Şimdi sorun, iktidarın bu yıpranışının hangi
muhalefete, nasıl yarayacağı.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 25 Eylül 2023