Emre Kongar'ın Resmi^* İnternet Sitesi

Makaleler

Articles in English

11 Temmuz 2005

Kavramları Kasten Birbirine Karıştıran AKP dışarıda Ne Kadar Güvenilir Olabilir?

Uzunca bir süreden beri Türkiye'de kavramlar birbirine karıştırılıyor:

Örneğin Atatürkçülüğü "1930'larda kalan statükocu ideoloji" olarak gericilik diye nitelemek, dinci kardeşlerimizin (ve tabii onlara destek veren İkinci Cumhuriyetçilerin) uzun süredir yaptığı bir saptırma.

Kadınların ikinci sınıf vatandaşlığını ve erkek egemenliğini vurgulayan feodal düzen simgesi "baş örtmeyi" (güncel deyimle türbanı) "kadınların özgürlüğü" diye sunmak ve savunmak da artık klasikleşmiş bir başka saptırma.

Ne yazık ki bu yaklaşım özellikle "laiklik" konusunda Başbakan tarafından da benimsenmiş görünüyor:

"Birey laik olmaz, devlet laik olur" gibi yanlış bir önermeye dayatılan bu saptırma, AKP'li politikacıların, seçmen tabanlarına selam yollamak için "Ben laik değilim" diyebilmelerine güya olanak sağlıyor.

"Laiklik her dine eşit uzaklıkta olmaktır, bu yüzden bir Müslüman laik olamaz, çünkü kendi inancı vardır" yanlış kabulünün saptırmasına dayanan bu önerme, bireyin inancı ile içinde yaşadığı siyasal düzenin ilkelerini birbirine karıştırdığı için yanlıştır:

Herkesin bildiği ve kabul ettiği gibi bir Müslüman da laik olabilir, bir Hıristiyan da, bir Ateist de: "Laik devletten yana olan herkes laiktir"; çünkü laiklik inançların yerine geçen bir uygulama değil, hepsinin aynı anda bir arada yaşamasına olanak tanıyan bir yönetim ve yaşam biçimi ilkesidir.

Bu gerçeklerden habersiz görünen ya da habersiz görünmeyi tercih eden AKP'li politikacılara Başbakan'ın da katılmış olması üzüntü vericidir:

İçerde "Ben laik değilim" mesajını veren Başbakan, Amerika Birleşik Devletleri'nde "İslam terörüne karşı laik düzeni savunduğunda" ne kadar inandırıcı olabilir ki?

Artık çok küçülen dünyamızda, politikacıların içerdeki ve dışarıdaki söylemlerindeki farklılıkların dikkati çekmeyeceğini düşünmek olanaklı değildir.

Bu açıdan "takıyyecilik" günümüz dünyasında kolay taşınabilir bir yük değildir.

AKP'nin bir an önce, çeşitli saptırmalardan vaz geçip, toplumsal, siyasal ve ekonomik gerçeklere uygun bir söylem oluşturması hem kendisinin hem de ülkenin çıkarlarına uygun olacaktır.