Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
30 Ağustos 2004
Bugün, Türkiye'nin ulusal bağımsızlığını kazanmasına
ve bir devrim yaparak, bir din-tarım imparatorluğundan
laik ve demokratik bir ulus devlet yapısına geçmesine
ortam hazırlayan "Büyük Zafer"in 82'inci yıldönümü.
30 Ağustos zaferiyle kazanılan tek şey ulusal
bağımsızlığımız değildi:
Bu zafer bize, 20'ci yüzyılın en büyük kültürel ve
siyasal devrimini yapma yolunu da açmıştı.
Alt yapısı hazır olmadan, sadece zafer kazanan
komutanın zihnindeki modele göre gerçekleştirilen
"Türkiye Cumhuriyeti" devrimi, Sovyetler de çöktükten
sonra, 20'ci yüzyılın, 21'ci yüzyılda da yaşayan tek
ve biricik siyasal, kültürel ve ekonomik mucizesi olma
niteliğini koruyor.
Peki biz ne yapıyoruz:
Sahte demokrasi şarkıları okuyarak, çağdaş bir toplum
çizgisinde kazanılmış olan tüm laik ve demokratik
haklardan geri dönüşe yöneliyoruz.
Bu yetmiyor, "hortumcularla" mücadele ettiğini iddia
eden politikacılar, "dokunulmazlıklarının" ardına
sığınarak, naylon fatura, vergi, kambiyo ve orman afları
ile kendilerini aklayıp yeni "hortumcular" üretiyorlar.
Türkiye, "küreselleşen dünyadaki" yerini "Laik ve Demokratik
bir Cumhuriyet" kimliği ile değil, "Ilımlı İslam Cumhuriyeti"
kimliği ile almaya çalışıyor.
1945'den bu yana ortaya çıkan oluşumlar bu hızla ve bu
yönde devam ederse, bundan altmış yıl sonraki Türkiye'yi
düşünmek bile istemiyorum.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 10 Şubat 2025