Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
27 Aralık 2004
AKP iktidarı, AB-Türkiye ilişkilerini kendince "hallettikten"
sonra, sıranın başkanlık rejimine geldiğini düşünüyor galiba.
Geçmişi totaliter nitelikli şeriatçı bir yaklaşımda yatan
politikacıların, Türkiye'de başkanlık rejimini savunmaları, zaten
niteliği gereği diktatörlüğe gidebilecek bu öneri açısından, hiç
kuşkusuz kamuoyunda çok ciddi tereddütler uyandırmaktadır.
Üstelik, Meclis'te kıl payı da olsa iki bölü üç mutlak çoğunluğa
sahip bir partinin, yani her istediğini yaptırabilecek bir yasal güce
sahip olan bir iktidarın böyle bir öneriyi gündeme getirmesi,
niyetleri açısından daha da kuşku uyandırıcı görünüyor.
Aynı modeli kendisi için Özal'ın da önerdiğini ama başaramadığını
biliyoruz.
Türkiye'nin koşulları başkanlık modelini derhal diktatörlüğe
götürebilecek niteliklere sahiptir.
Herhangi bir iktidarın bu modeli savunması, ülkede hiç beklenmedik
istikrarsızlıklara yol açabilir.
Zaten AB'ye üyelik sürecinde ciddi bir değişim sorunuyla karşı
karşıya kalacak olan Türkiye'nin, bir de başkanlık rejimi
tartışmalarına tahammülü olduğunu sanmıyorum.
