Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
16 Ağustos 2004
Geçen haftanın gündemine baktığımızda ortaya çıkan tablo çok kaygı
verici:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün bir çok tehdidin altında
görünüyor.
Birinci sırada, politikacıların kirli ilişkileri ve bu
ilişkilerin rejimi tehdit eder niteliklere ulaşması yatıyor.
Ne yazık ki her iktidar "dokunulmazlık zırhını" koruyor ve bu
ilişkiler bir türlü su yüzüne çıkarılıp, devlet bunlardan
temizlenemiyor.
İkinci sırada, devletin bazı organlarından çalışanlar ile
hukuk dışı eylemler arasındaki ilişkiler var. Hâlâ mafya ile devlet
memurları arasındaki ilişkiler, üstelik de yaygınlaşarak devleti
tehdit ediyor.
Üçüncü sırada etnik ayrımcılık ve terör var. Ne yazık ki
Irak'taki son gelişmeler ve dış dünyadan verilen destek, bu tehlikeyi
sadece gündemde tutmakla kalmıyor, sürekli olarak büyütüyor da.
Dördüncü sırada şeriat özlemleriyle belirlenen rejim sorunu
var. Özellikle iktidarın cemaatlere dayalı kadrolaşma eğilimleri bu
tehdidi artık günlük yaşamımızın güvenli bir biçimde sürdürülmesini
bile tehlikeye düşürecek düzeye çıkartmış görünüyor: Tren kazaları
bunun en tipik göstergesi. Dış destekler bu tehdidin de büyüyerek
devam etmesinde etkili oluyor.
Aslında yukardaki sıralama bir önem sıralaması değil. Ülkenin
gündemine bu tehditlerin her biri hemen hemen eşit ağırlıklı olarak
yansıyor. Ben sadece geçen haftanın gündemi çerçevesinde aklıma geliş
sırasıyla yazdım.
Peki biz bu tehditler karşısında ne yapıyoruz?
Dış güçlerin etkisine kapılmış, sürüklenip gidiyoruz.
Tarih bunun hesabını soracaktır.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 5 Haziran 2023