Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
13 Eylül 2004
AKP, Avrupa Birliği konusunda da "takiyye" mi yapıyor?
AKP iktidarı, durup dururken, çoktan unutulmuş olan "zinaya ceza"
sorununu gündeme taşıdı.
Hem çağ gerisi olduğu, hem de devleti, bireylerin yatak odalarına
sokacak kadar yaygınlaştırdığı için, bu öneri çok tepki aldı.
İçerdeki tepkiler sadece önerinin çağ gerisi olması üzerinde değil,
aynı zamanda AKP'nin "takiyyeciliğinin" ortaya çıktığı konusunda da
odaklaştı:
Çünkü AKP işine geldiği zaman "devleti küçültmekten" söz ediyor,
ama işine gelmediği zaman onu yatak odasına kadar sokuyordu.
Ayrıca bir yandan kadının örtünerek ikinci sınıf vatandaş
kisvesiyle ortada dolaşmasını teşvik ediyor, "imam nikahı" ile dörde
kadar kadınla evlenilmesini "dînen meşru" sayıyor, öte yandan "kadını
koruyoruz" diyerek "zinaya cezayı" öneriyordu.
Sonuç olarak AKP, bu önerisiyle hem çağ gerisi bir uygulamanın
sahibi olarak, hem de takiyyeci niteliğinden dolayı yara alıyor.
Üstüne üstlük, bütün bu tepkiler sadece yurt içinden değil, hemen
hemen içteki aynı yaygınlık ve şiddetle, yurt dışından, Avrupa
Birliği'nden de geldi.
Hem de tam yıl sonuna doğru AB tarafından Türkiye'ye "müzakere
tarihi verilmesi" söz konusu iken.
AB'den gelen tepkiler son derece yaygın ve şiddetliydi:
Hemen hemen bütün sorumlular, bu öneri ile Türkiye'nin zor durumda
kalacağını hatta, "müzakere tarihi verilmesinin" bile bu "şaka gibi
öneriden" olumsuz etkileneceğini belirttiler.
AKP iktidarı bütün bu iç ve dış uyarılara kulağını tıkamış
görünüyor; hem de AB ile ilişkilerimiz açısından en kritik günlerde.
Bu durum akla çok önemli bir soruyu getiriyor:
Acaba AKP iktidarı Türkiye'nin AB ile bütünleşmesini, göründüğü
kadar istemiyor mu?
Öyle ya, bu kadar "büyük reformlar" yapıp, Türkiye'nin tüm yasal ve
siyasal yapısını kendi isteklerine göre biçimlendirdikten sonra,
böyle çağ gerisi ve yanlış bir "ayrıntıda" ısrar etmenin başka ne
anlamı olabilir?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yüksek öğrenimde türbanı
yasaklamayı onaylayan kararından sonra, AKP içinde AB'ye karşı
olumsuz rüzgarların estiğini bilmeyen yok.
Şimdi akla gelen soru şu:
Acaba AB'yi bahane ederek içerde istediği değişiklikleri
gerçekleştiren AKP, artık hedefine vardığını düşünerek, toplumu ve
devleti İslamlaştırma amacına engel olacağını düşündüğü Avrupa
Birliği ile ilişkilerini serinletecek mi?
Acaba, AKP'nin üzerine yapışmış olan "takiyyecilik", Avrupa Birliği
konusunda da geçerli mi?
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Eylül 2024