Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
13 Aralık 2004
Türkiye tümüyle, 17 Aralık tarihine kitlenmiş görünüyor.
17 Aralık'ta Avrupa Birliği, Türkiye ile üyelik müzakerelerine
başlanması için kesin bir tarih belirleyip belirlemeyeceğine karar
verecek.
Şimdiye kadar bu konuda iki kritik nokta gündeme gelmişti:
Kesin bir tarih verilip verilmeyeceği; yani "... ilerde
başlanacaktır" gibi belirsiz ve ucu açık bir tarihten söz edileceği
birinci kaygı konusu idi.
İkinci olarak müzakerelerin, "tam üyeliğe" yönelik değil,
"özel statü" öngören bir "ikinci sınıf" üyeliğe yönelik
olacağından kaygı duyuluyordu.
Aslında AB bugüne kadar yaptığı açıklamalar ve yayımladığı
raporlarla, bu iki konudaki kararını da belirtmiş bulunuyor:
Birinci olarak, üyelik müzakerelerine başlamak için "kesin bir
tarih" verileceği anlaşılıyor; bu tarih muhtemelen İngiltere'nin
dönem başkanlığını kapsayan, 2005 yılının ikinci yarısı olacak.
İkinci olarak, müzakerelerin "tam üyelik" mi "özel
statü" mü öngöreceği konusundaki "ucu açık" deyiminin
yarattığı belirsizlik de çözülmüş görünüyor:
Karar muhtemelen "önkoşulsuz" alınacak, çünkü zaten bugüne
kadar yayımlanan raporlar, Türkiye için "serbest dolaşımın"
sınırlandığı, tarım politikaları ve benzeri hassas alanlarda özel
koşulların gündeme getirileceği bir modelin öngörüldüğünü açıkça
belirtmiş bulunuyor.
Yani 17 Aralık tarihinde alınacak kararın içi şimdiden boşaltılmış
bulunuyor.
Daha sonrası, yani "müzakerelerin" encamı için ise
söylenecek tek söz var:
"Allah kerim!"
