Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
5 Mayıs 2003
Bugünkü siyasal iktidarın en büyük talihsizliği, şu anda görünür bir siyasal
seçeneğinin olmayışı.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin başarısız muhalefeti, hem iktidar hem de
muhalefet partilerinin aynı anda ve aynı oranda yıpranmalarına yol açıyor.
Herhalde iktidar yıpranırken muhalefetin de yıprandığı bir başka demokrasi
örneği pek yok.
Bu durum AKP iktidarının yanlışlarının doğrudan rejim bunalımına dönüşmesine
yol açıyor. Görünür gelecekte bir seçeneğinin olmaması bu iktidarın her
yanlışının rejimi tehdit eden bir gelişme biçiminde algılanmasına neden
oluyor.
Tabii ne denli dikkatli davranırsa davransın, AKP de bu seçeneksizlikten
doğan "rejim tartışmalarına" çanak tutuyor.
Bunun en son örneği durup dururken çıkarılan 23 Nisan kutlamaları bunalımı
oldu.
Türkiye bütün sorunlarını bir yana bırakıp, "türban" sorununu tartışmaya
döndü yeniden.
Buradaki ince nokta seçmenlerin "türban" olayını, kendi yaşam biçimlerine
karşı girişilen baskıcı bir yaklaşımın simgesi olarak algılaması.
Yani AKP'nin ve Saadet Partisi'nin militan kadroları dışındaki geniş seçmen
kitleleri "türban" olayını, bir özgürlük olayı olarak değil, tam tersine kendi
özgürlüklerine olası bir müdahalenin simgesi olarak algılıyor.
CHP'de bu konuda suskunluğunu ve hatta (konuyu gündeme getirmeyerek, çözümü
zaman içine yaymak biçimindeki) AKP'nin genel stratejisine verdiği desteğini
sürdürdükçe, seçmen kendini sahipsiz hissediyor.
CHP'nin bu genel yaklaşımı içinde sadece 23 Nisan bunalımı çerçevesinde
konulan tavrı da seçmen samimi ve yeterli bulmuyor.
Bugün yapılan araştırmalar, Türkiye'deki seçmenlerin öteki ülkelere göre en
mutsuz ve gelecekten en umutsuz kişiler olduğunu gösteriyor.
Bir de bunun üzerine, seçmenin günlük sorunları açısından hiçbir işlevsel
anlamı olmayan bir "Başkanlık tartışması" gelince, seçmen hem iktidardan hem
de siyasetten iyice kopuyor.
Bugünkü siyasetin sorunu hem rejime karşı sorumluluk taşıyan bir
iktidarın hem de geleceğe ilişkin umut veren sorumlu bir muhalefetin
yokluğudur.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 28 Nisan 2025