Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
31 Mart 2003
Amerika'nın Irak saldırısı hem kendilerinin hem de savaş yanlılarının
beklemediği bir biçimde zora girmiş görünüyor.
Bu durumun yol açacağı sonuçları şimdiden kestirmek zor.
Birinci ve hemen akla gelen sonuç, savaşta karşılaştığı zorluklardan dolayı
Amerika'nın yeniden Türkiye'ye yönelmesi ve Kuzey cephesinin açılması için
istekte bulunmasıdır.
Bu olasılığın gerçekleşmesi halinde Türkiye'nin eli Amerika'ya karşı
güçlenmiş görünse bile, ülkenin yeniden bazı açmazlarla karşı karşıya kalacağı
açıktır.
Acaba AKP hükümeti kadrolaşma ve devleti ele geçirme çabalarından fırsat
bulup, bu seçenek üzerinde farklı politikalar ve alternatifler üzerinde kafa
yormakta mıdır, yoksa, "Hele bir o gün gelsin düşünürüz" havası içinde midir?
Bu arada ülkenin içinde ve dışında yaşayan Kürt kardeşlerimize karşı yeni
politikaların oluşturulması gündemde midir, doğrusu çok merak ediyorum.
Bu hafta bir de geçen haftaki önemli bir "dezenformasyon" olayına dikkati
çekmek istiyorum. Amerikan medyasının, Türk medyasını kaynak göstererek, "Türk
askerleri Kuzey Irak'a girdi" haberi bütün dünyayı ayağa kaldırmış ve Amerika
ile birlikte AB ülkeleri de Türkiye'ye karşı tavır takınmışlardır. İşte size
Amerika adına, tipik bir "yanlış yönlendirme" başarısı.
Peki bizimkiler ne yapıyorlar:
Olaylara ön alan yani proaktif bir medya stratejimiz mi var, yoksa bütün
enerjimizi, hakkımızda üretilen kasıtlı ve yanlış haberleri düzeltmeye mi
harcıyoruz?
Hükümet Diyanet İşlerini, Üniversiteleri, orta öğretimi ve TRT'yi ele
geçirme çabalarından zaman bulup, biraz da gözünü içten, dışa çevirse, daha
olumlu bir yaklaşım uygulamış olur diye düşünüyorum.
