Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
25 Ağustos 2003
Irak'ta işler karıştıkça Amerika'nın Türkiye'ye gereksinmesi artıyor.
Amerika'nın Türkiye'ye gereksinmesi arttıkça Türkiye'nin pazarlık gücünün
arttığını düşünenler var.
Ben o görüşte değilim.
Tam tersine, Amerika'nın Türkiye'ye gereksinmesi arttıkça, Türkiye'nin
pazarlık gücünün azalacağını düşünüyorum.
Çünkü Amerika, Türkiye'ye gereksinmesi arttığı oranda, onu belli eylemlerde
bulunmaya zorlayacak güce sahip,
İkinci tezkerenin reddedilmesinden sonra, Tayip Erdoğan Başbakan olduktan
sonra, üçüncü bir tezkere ile işgal kuvvetlerine katılmaya hazır olan Türkiye,
unutmayalım, Amerika'nın Iraklı komutanlarla işi bitirmesinden dolayı,
kendisinden kara harekatı istenmediği için, sadece hava sahasını açmakla
yetinmişti.
Şimdi Amerika'nın gittikçe zorlaşan koşullarda, Irak'taki duruma egemen
olmak için Türkiye'ye biçtiği rol ne olacak?
Daha doğrusu soruyu şöyle sormak gerekli:
Amerika Kuzey'deki Kürt kardeşlerimizle yapamayacağı neleri ister
Türkiye'den?
Özelde Türkiye'nin Kuzey Irak politikası nedir?
Genelde Türkiye'nin Irak politikası nedir?
Bu soruları soğukkanlı bir biçimde yanıtladıktan sonra, Türkiye kendisinden
beklenen görevleri yapıp yapamayacağına ve bunun da ötesinde kendine Irak'ta
biçtiği rolün ne olduğuna karar vermeli, bu konuda açık seçik bir proje ortaya
koymalıdır diye düşünüyorum.
Böylece Amerika ile müzakere için ortaya bir proje çıkmış olur.
Şu anda Türkiye'nin Irak politikasını bilen var mı?
Yoksa bütün tartışılan, Amerika'nın ne istediğine göre biçimlenecek olan,
yani Amerika'nın isteklerini ne ölçüde yapıp yapmayacağımız çizgisinde
biçimlenen bir politika mı?
Unutmayalım, iktidarların gücü kriz zamanlarında belli olur.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 2 Eylül 2024