Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
24 Mart 2003
Türkiye'yi çok zor günler bekliyor. Hem dış politika sorunlarımız hem de
ekonomik sıkıntılarımız açısandan.
"Zor günler" iki kesim arasında tam bir uyum ile aşılabilir: Halk ve
iktidar.
Birinci soru: Halkımız bu zorluklara göğüs germeye hazır mı?
Belki de daha doğru soru şu:
Halkımız bu zor günlere en azından toplumsal psikoloji açısından
hazırlanıyor mu?
Tabii bu soru, ikinci kesimin, yani iktidarın niteliği, niyetleri ve ne
yaptığı ile ilgili:
İktidar, halkı bu zor günlere hazırlamak için ne yapıyor?
Yanıt, koskocaman bir hiç.
Şimdi ikinci soruyu soralım:
İktidar bu zor günlere hazır mı?
Belki de bu soruyu da şöyle sormak gerekli:
İktidarın genel niteliği ve buna dayalı olarak niyetleri, bir toplumsal
seferberliğin gerçekleştirilmesi için, yeterince, herkesi kucaklayıcı ve bir
"genel mutabakat" için gerekli olan uzlaşma noktalarında "birleştirici" mi?
Hiç sanmıyorum.
Bütün bu kargaşa içinde, türban sorununun bir yansıması olarak
üniversitelere el atmaya niyetlenen, ihale yasası ile birlikte iş güvencesi
yasasını erteleyen, toplumu "acil eylem planı" adı altında kendi özel
ideolojisine göre, gerekirse rejimin temellerini de sorgulayacak biçimde
değiştirmeyi amaçlayan bu iktidar, bir "ulusal mutabakat" odağı olabilir mi?
Sanıyorum önümüzdeki "zor günler" halktan çok iktidarın sınavı niteliğinde
olacak.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 16 Eylül 2024