Kitaplar Sürekli Yazılar Kitap Söyleşileri |
1 Aralık 2003
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, bir zamanlar "Referansımız
İslamdır"
diyen bir politikacı olarak, yine İslam dinini referans olarak kullanan uluslar
arası ve ulusal terör gruplarının yaptığı katliamlar dolayısıyla zor durumda.
Aslında bu bütün "küresel" ideolojilerin başına gelen bir olay:
Dünyaya biçim vermek iddiasında olan her ideoloji içinde o ideolojiyi
savaş ya da şiddet yoluyla yaymak, egemen kılmak ya da etkili biçimde
kullanmak isteyenler olabilir.
Tabii bütün semavi dinler de birer ideoloji olarak bu şiddet ögelerine
inanan kişileri tarih boyunca içlerinde barındırmışlardır.
Üstelik her tek tanrılı dinin doğuş ve yayılış aşamalarında yani dünya
henüz Tarım Devrimi dönemindeyken, savaş ve terör hemen hemen hepsinin
kullandığı bir yöntemdi.
Dünya değişti, siyaset ile dinin işlevleri ayrıldı, egemenlik ilişkileri
de savaş ve terörle değil, demokrasiyle ve uluslar arası anlaşmalarla
belirlenmeye başladı.
Bu değişime ayak uyduramayanlar, yaptıkları mücadeleyi dinsel ve milli
motifli terör ile gerekçelendirmeye çalışıyorlar.
Çok yakın bir süre önce, 1970'li yıllarda, Marxism adına teröre başvuranları
Marxistler nasıl lanetlemişse, Başbakan Recep Tayip Erdoğan da, İslam adına
teröre başvuranları aynı biçimde lanetleyebilir.
Tabii bunun yolu, "İslam ile terörü yan yana anmak kanıma dokunuyor"
diyerek, gerçeklere gözlerini kapamaktan değil, terörün İslam adına
yapıldığını kabul ederek, İslam adına teröre başvuranları, bireyler ve
örgütler olarak lanetlemekten ve bunlara karşı etkili bir mücadele vermekten
geçer.
"Referansının İslam olduğunu" belirten bir Başbakan, sadece İslam dinini
değil, en azından kendini ve partisini de aklamak adına, "Referansları İslam
olan teröristleri" lanetlemek ve bunlara karşı en etkin mücadeleyi yapmak
zorundadır.
|
Tweet |
Bu siteden yapılacak alıntılarda kaynak gösterilmesi ahlak kurallarına uygun olacaktır.
Emre Kongar ile iletişim icin e-posta, site yöneticisi ile iletişim için e-posta
Son güncelleme tarihi 25 Eylül 2023