Kitaplar
Kitapların
ListesiSürekli Yazılar
Kitap Söyleşileri
19 Mayıs 2003
Amerika'nın orta Doğu politikası gittikçe netlik kazanıyor:
Orta Doğu'daki Arap terörünü engellemek, İsrail'in yayılmacılığını
durdurmak, Filistin Devleti'nin İsrail tarafından tanınmasını, İsrail'in de
öteki Arap ülkeleri tarafından kabul edilmesini sağlamak.
Ben zaten Irak savaşından çok daha önce Amerika'nın Irak'a müdahalesinin
ardında petrol sorunundan bile daha temel olarak İsrail-Arap anlaşmazlığının
yattığını ve Amerika'nın bölgeye mutlaka Orta Doğu'daki bu "çıban başını"
halletmek için geleceğini yazmıştım.
Unutmayalım ki Amerika'nın Afganistan'daki Sovyet işgaline karşı "İslam
Mücahidi" olarak yarattığı Usame Bin Ladin, Amerika'ya yaptığı 11 Eylül
2001 saldırısının gerekçesi olarak Orta Doğu anlaşmazlığını belirtmişti.
İşte şimdi Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği açısından sorulması gereken
soru şu:
Amerika'nın Orta Doğu politikası ile Türkiye'nin ulusal çıkarları çatışıyor
mu, çakışıyor mu?
Eğer Türkiye'nin çıkarları ile Amerika'nın Orta Doğu politikası çatışıyorsa,
Türk-Amerikan ilişkilerindeki bunalım kaçınılmazdır.
Yok eğer Türkiye'nin ulusal çıkarları ile Amerika'nın Orta Doğu politikası
çatışmıyorsa, tam tersine çakışıyorsa, "stratejik ortaklık" mutlu bir biçimde
devam eder.
Peki buna kim karar verecek?
Türkiye'nin Orta Doğu politikası nedir?
Eğer böyle bir politika varsa, bu politikanın ana çizgileri Amerika'nın Orta
Doğu politikası ile nasıl bir ilişki içindedir:
Bir uyum mu söz konusudur, bir uyuşmazlık mı?
Bu sorunların bir an önce kamuoyu önünde açıkça tartışılması gerekmektedir.
Çok geç olmadan.
